hesabın var mı? giriş yap

  • bazen cevabı içinde olan sorularla başlayan ve bitiveren diyaloglar. misal: 6 yaşındaki yeğen tez konumu soracak olur. kendimce basitleştirerek cevap veririm: "ingilizler 1920'lerde ırak'ı nasıl yönetmiş, onu yazıyorum." hemen ardından ikinci ve bence esasa dair soru gelir: "e ingilizler bilmiyorlar mı zaten nasıl yönettiklerini? niye bir daha bir daha anlatıyorsun ki?"

    (sahne kararır).

  • basın camiasının en çetrefilli konularından biridir. basın kişisini vezir edebileceği gibi, rezil de edebilir. bir sohbet sırasında, bu konuda bir hayli deneyim biriktirildiği anlaşılmıştır. e paylaşalım o zaman.

    off the record'u veren kişi açısından bu herşeyden önce riskli bir adımdır. gazeteci, öncelikle, karşısındaki kişinin bu riskin bilincinde olup olmadığını yoklamalıdır. sonra olaylar gelişir..

    -off the record, açıklayıcı olması için verilen bir bilgiyse off the record'tur.

    yani.. adam sana bir konuda birşey söylüyor. bunun gerçekliğine inanmıyorsun gazeteci olarak, anlamıyorsun ya da tereddütlerin var. çünkü anlamsız görünüyor. adam sana diyor ki. bunları yazamazsın ama şöyle şöyle gelişmeler oldu. bu nedenle o şeyleri söylüyoruz ya da mevzubahis olayın gelişme yönü, senin bilmediğin bu nedenle o yöne gitti. off the record'un çeşitlerinden biri budur.

    -off the record, gazeteciye yön göstermek için verilir.

    efendiciğime, haber kaynağı gazeteciye yol göstermek amacıyla kullanır bu bilgiyi. gazetecinin tek dikkat etmesi gereken, "kullanılıyor muyum" dur. kullanıldığını farkeder ve çıkarına uygunsa bu kullanılma biçimi, hiç takmaz gider o yöne. kullanılma-kullanma olağanüstü riskli bir iş olduğu için zaten haber kaynakları bu konuda aşırı bir dikkat gösterirler. çünkü, olay sadece gazetecinin kullanılması değil, o yazının-haberin çıkacağı gazete-tv olduğu için haber kaynağı başına çetrefilli bir bela alabileceğinin farkındadır. bu türden off the record, gazeteciye iyilik yönünde gelişir çoğunlukla.

    -off the record veren kişinin ne yaptığını bilmesi gerekir.

    yani, "ankara'da suya zehir karıştı 5 bin kişi ölecek ama bu off the record yazma" diyemez kimse.. böyle off the record olmaz..

    gelin şimdi de "off the record" denilen ama gazetecinin de ağzının suyunun aktığı, "olum bunu yazarsam ortalığım mna koyarım" diye damarlarına adrenalin hucum etmesine yolaçan bir bilgi ile karşı karşıyayız ne yaparız ona bakalım.

    1- haber kaynağı seni sınıyor olabilir. (güvenilir mi değil mi diye) kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez..
    2-haber kaynağı seni sınıyor olabilir, (haberden anlıyor mu anlamıyor mu diye) yazmamak aptallık olur.
    3-basın ilişkilerini fazlaca bilmeyen insanlar bu off the record konusunda sık hata yaparlar. yani adam ağzından kaçırmış olabilir.

    zor değil mi?

    yazıp yazamayacağını anlamanın "teknik" bir yolu yok. ruh halinden, adam ile diğer birimler ile ile ilişkilerinin durumundan hareketle, yazıp yazmamaya karar verecen artık.

    kıvırma yollarına gelince;

    1-haberin bir kısmını başkasına verirsin o yazar, "aa çorap söküldü" deyip patlatırsın.

    2-adamı ikna edersin.

    3-haberi kurumunun bir başka servisine verirsin. alakasız gibi görünür.

    4-başka bir adama söyletirsin o aynı şeyi..

    elbette bunlar kural değil.. yaratıcılığa açık bir durum, daha iyi bir kıvırma bulanlar kullanabilir.

    hadi son bir not daha: off the record denilen bir bilgiyi aldın, ağzın sulanıyor, adrenalin tavana vurdu. bu bilgi gidip de şef-editör-müdür artık herneyse o masa kişisine, "bende şöyle bir haber var ama off the record, ne yapayım" denmez. yazamayacağın haber masa kişisine söylenmez. "yaz" derler de yazamazsan, masa kişisi ben olsam ağzına...

    aklınızda, kurbağaların sindirim sistemi bilgisinin yanında köşede bir yerde dursun işte. nebiliym işinize yarar marar.

  • yerli tohumun bop eşbaşkanlığı projesi kapsamında yasaklanarak israil tohumlarının devreye girmesinden kaynaklanmaktadır.
    allah bunun da hesabını soracak!
    türk tarımını bu duruma getirenlerin allah ömründen alsın domatese patlıcana hıyara versin!

    edit:
    bir çaylak mesaj atıp bana :
    (#108034321) geri zekalı provokatör yerli tohum nerede yasak?
    31.05.2020 17:33 ...

    ekonomik değil diye çiftçi yapmıyor
    31.05.2020 17:33 ...
    demiş,
    evet mazot fiyatını, tarladaki suyun ve suyu sağlayan elektriğin fiyatını yüksek tutan, yerli tohum ekmesin, tarım yapılmasın diye çiftçiye elinden gelen kötülüğü yapan 18 yıldır tek başına iktidarda olan cehape bu işin suçlusu, ben de bu işin geri zekalı provakotörüyüm!

  • "duyarlı" veliler tarafından gerçekleştirilen eylem. çocuklarının otizmli öğrenciler ile aynı çatı altında okumasını protesto (!) etmişler.

    istanbul otizm gönüllüleri derneği başkanının lafıyla:

    --- spoiler ---

    "keşke biraz insan olabilseniz ve bu birlik halinizi, gücünüzü faydalı işlerde kullansanız" ifadeleriyle eleştirdi. yetkililerin önlem almadığının altını çizen (dernek başkanı) sedef erken velilere de "umarım çocuklarınızda karşınıza çıkmayan otizm ve benzeri nörolojik farklılıklar torunlarınızda karşınıza çıkınca derneklerimize gelir destek isterseniz. bugünkü bütün kötülüğünüze rağmen o gün yine biz elinizden tutacağız. çünkü size benzemiyoruz ve hiçbir zaman benzemeyeceğiz"
    --- spoiler ---

    edit: şöyle bir başlık varmış, moderasyon doğru başlık altında birleştirebilirse çok güzel olur (bkz: otizmli çocuklara karşı eylem)

    büdüt: birleştirildi. teşekkürler kanzuk*

  • olanları düşününce ağlıyorum.

    birkaç gece boyunca yatakta döne döne uyuyamıyorum.

    metroyu kullandığım zamanlar ya şimdi bir bomba patlasa ne olur diye gözümde canlandırıyorum, korkuyorum.

    sınava çalıştığım için genelde evde oluyorum zaten. arada bir dışarı çıkıp gezmeyi planladığımda ise artık çok şükür defalarca düşüneceğim.

    şöyle durup kurduğum hayalleri düşünüyorum, ya her şey yarım kalırsa, bir anda paramparça olursa, sevdiklerime ya da bana da sıra gelirse diye korkuyorum.

    pazar günü mis gibi de bir hava vardı. tam çıkıp gezmelik, dedim yürüsem mi kızılaya aceba. genelde o tarafa yürürüm, ne zamandır da evdeyim hep dedim. sonra vazgeçtim işte, başka gün çıkarım dedim. bilemiyorum, korkuyorum.