hesabın var mı? giriş yap

  • gene makul seviyede tutmuşlar daha da abartabilirlerdi. zaten bunların çoğunu alıyorlar evlenen çiftler. bazen ortaklaşa alıyorlar bazen de erkek tarafına aldırıyorlar. erkek tarafı da kabul ediyorsa bir sorun yok bence sonuçta kim nasıl ne şartlarda evleniyorsa evlensin.

    benim tek dileğim düğün isteyen ailelerin tez zamanda fikirlerini değiştirmesi. düğünü gelin damat istiyorsa yapsınlar ama anne babalar düğün ister diye düğün yapmak mantıklı değildir. geri kalan şartları da çift kendisi ayarlamalıdır. kız altın istiyorsa cidden kendi istediği için istemelidir. anası babası altın iste dediği için değil. anası babası altın iste diyerek altın isteyen kızlar evlendikten sonra da annesi babası ne isterse onu yapar. tam tersi erkekler için de aynı. anneniz babanız dediği için bir şeyler isteyip bir şeyler yapmayın. ilişki sizin sonuçta. konuşun karşılıklı karar verin. tabi ki ananızdan babanızdan kardeşinizden hatta eniştenizden bile fikir alın ama sonuçta kararı siz karşı tarafla beraber verin.

  • sarkisi bile hazirdir.

    pembe bir metrobus gordum ruyamda
    hanim yolcular beklerler durakta
    icindeyken cigerim doldu bir anda
    les gibi ter kokusuyla

    coluklu cocuklu ablalardi hepsi
    hepsinin basinda birer namus bekcisi
    mis gibi gül suyu kokuyorlar
    duraklarda

  • henüz hepsini izleyemesem de geçen gün anacığımla bi sahnesine rastlayıp bizi derin düşüncelere daldırmış olan dizidir.

    --- spoiler ---

    şu babası yunan oldu diye kendini yerden yere atan kızı izledik. ben bi yandan mandalinamı soyup diğer yandan çay içerken diziye direktif veriyordum:

    "tamam lan abartma yunansa yunan kaç yıl olmuş görmemişsin git sarıl öp babanı ağlama bu kadar" falan.. sonra kadın anam dedi ki ; düşünsene baban akepeli olmuş elinde ampullü bayrak eve geliyor ?

    --- spoiler ---

    düşünemedim !

    aboovvv içim titredi yemin ediyorum.. 3 dakika falan sessizce bakıştık. sonra karar verdik: evden kovarız.... canım babam akepeli olmadığın için teşekkürler seni çok seviyorum

    edit: debemin zamanlaması manidar olunca sosyal mesaj vermeden edemedim.. okuyun zaten eliniz paylaşa gidecek : imam hatipler kapatılsın!

  • ilkin rebecca solnit'in kullandığı ve feminizm literatürüne eklediği bu kavramın özetleyici nitelikteki tanımı şu: "endlessly pontificating white male syndrome", türkçesiyle "daima kendisini yücelten beyaz erkek sendromu". bire bir karşılığı ise "erkek söylemi/açıklaması" olabilir, zira man ile explain'in birleşiminden oluşmuştur.

    buradaki kritik hususun erkeğin beyazlığı olduğunu düşünüyorum, zira ortodoks feministlerin bu kavram üzerinden getirdikleri eleştiriler daha çok egemen sistemin merkezine dönüktür, o merkezde bulunan da "beyaz erkek"tir. siyah erkekler ise kendi özgürlük mücadelelerini vermiş bir kesimi, yani, ezilen başka bir kesimi temsil eder: ezilenlerin dayanışmasıdır bir nevi.

    bir şeyler yazdım, buyrun:

    (2) patriyarşi öldü mü? (mansplaining kavramı)
    http://jimithekewl.com/…du-mu-mansplaining-kavrami/

  • abim ve 4 yaşındaki yeğenimle birlikte arabadayız. yollar çok kötü, çukur dolu. abim ve ben başladık "ya kardeşim şu yolların haline bak, delik deşik, şu çukurlara bak rezalet ya" gibi laflar ettik derken arabadan indik ve yeğen arda da katıldı muhabbete:
    "şu yola bak amca ya lezalet ya, ölümcek vağ, kağınca vağ, böyle yol mu oluğ.."