ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
hande baladın'dan muhabire dokunma uyarısı
-
rahatsiz olmus bunu da belirtmis. muhabir de saygi gostermis duruma. bu kadar abartilacak bir durum yok.
pişmiş tavuk almaya giden vatandaşa 4 bin tl ceza
-
kahrolsun israil diye slogan atsaydı cezadan yırtardı.
torku
-
şekerin iyisi de zararlı, kötüsü de zararlı olabilir. lakin bir firmanın pancar şekeri üzerinden reklam yapıp, premium olmayan ürünlerine glikoz şurubu katması, "ama glikoz şurubu var" diyince de "e pancar da zararlı ehühehe" demesi nereden baksan tutarsızlık, nereden baksan ahmakça. biz çıkıp da hede marka gofret glikoz şurubu kullanıyormuş diyor muyuz? kullandığını biliyoruz, o da kullanmıyorum demiyor, pancar şekeri kullanıyorum gibi bir iddiada bulunup müşteri çekmiyor.
adam mı seviyorsunuz siz?
linki de tekrardan vereyim: http://i.imgur.com/okxufy7.jpg
edit: bak güzel kardeşim. pek anlamıyorsun, tekrar anlatayım. sen "pancar şekeri kullanıyorum" diye firmanın reklamını yapıyorsan, senin ürünlerine glikoz şurubu koyma lüksün yoktur. damlasını bile koyamazsın, koymamalısın. tamamını pancar şekeriyle yapar, gerekiyorsa da pahalıya satarsın, isteyen alır, isteyen almaz. "niye pahalı" diyene de "çünkü tamamen şeker kullandım" der kapağı verirsin.
tek bir ürününde bile glikoz şurubu kullanıp ucuza mal etmek derdindeysen o zaman da çıkıp firmanın reklamını "pancar şekeri kullanıyorum" diye yapamazsın, yapmamalısın. istiyorsan firmanın değil, sadece glikoz şurubu kullanmadığın o ürünün reklamını "pancar şekeri kullanıyoruz" diye yapabilirsin, bunda bir sakınca yok.
ama sen "torku firması" pancar şekeri kullanıyor diye reklam yapar, sonra da ürünlerine glikoz şurubu katarsan bunun bahanesi yok. bunun adı ticarette sahtekarlık, yalancılık olarak geçer. pancar şekerinin de aynı derecede zararlı olması veya ağaç dikip orman yapman seni bu konuda haklı çıkarmaz, tüketiciyi yalan reklamla kandırma hakkı vermez. bu kadar basit.
ürünlerini sevmiyor, bok atıyor falan da değilim. ben sadece kandırılmak, aptal yerine konulmak istemiyorum o kadar. televizyonda "pancar şekeri pancar şekeri" diye reklamını görüp de "oh lan helal torku'ya" diyip oğluma aldığım gofretinin üstünde "glikoz şurubu" yazısı görmek, adama ayakta sikilmiş hissi yaşatıyor çünkü.
edit 2: torku "%100 pancar şekeri" diye reklamı torku banada için yapıyor denmiş aşağılarda. hayır canım kardeşim, "torku firması" için yapıyor. televizyon reklamı da var. şimdi arayıp bulma şansım yok. lakin resmi internet sitesinde, bizzat yukarıda linkte fotoğrafını verdiğim gofretin de bulunduğu ürün gamının en üstünde kab-bak gibi yazıyor bu iddiaları.
resmi site: http://www.torku.com.tr/urunler/liste/cikolata
caps: http://i.imgur.com/og3n1sr.jpg
caps: http://i.imgur.com/yfsbytx.jpg
edit: ahaha yukarıda caps'i bulunan resmi sitedeki "gdo'suz ve yüzde 100 pancar şekerinin hammadde olarak kullanıldığı torku çikolata" ibaresi "pancar şekerinin hammadde olarak kullanıldığı torku çikolata" olarak değişmiş. ne kadar da güzel. pancar şekerinin yüzdesi de yok, "gdo'suz" ibaresi de. yani içine %99 glikoz şurubu, %1 pancar şekeri katsan bile doğru oluyor bu ifade. algı yönetimine gel. gdo kısmına hiç değimiyorum bile.
en pahalı saati imamoğlu'nun takması
-
oğlum bu adam ben beyaz kefenimle geldim yüzüğüm dışında bi şeyim yok demedi ki zaten aileden zengin
etsiz çiğköfte
-
özellikle etsiz çiğ köfte diye başlık açılmasına rağmen "nolur çiğ köfte demeyin buna :(" diyenleri var. ne diyelim ulan daha? taklitçi pezevenk çiğ köfte mi diyelim, anasına mı sövelim? etsiz çiğ köfte diyoruz işte! a aaa, hayret bişey...
4 dakika geç kalan gencin sınava alınmaması
-
bu da bir sınavdır. erken gitmek, evraklarını eksiksiz hazırlamak da sınavın bir parçasıdır. disiplin, ciddiyet gerektirir. bunlar yoksa üniversite okumasın zaten. seneye akıllanır.
sekonder kazanç
-
kişinin bir fiziksel ya da ruhsal bir hastalığa bağlı olarak elde ettiği ilgi müdahale vb. etkilerin sürekli kılınmasını istemesi durumudur. çoğunlukla bilinçli olarak yapılan bir davranış değildir. ancak bir durumdan ya da hastalıktan sekonder kazanç sağlayan kişi durumu ve hastalık belirtilerini devam ettirme eğilimindedir. ha bu arada ben psikolog falan değilim.
(bkz: kendini ruhsal hastalıkla tanımlamak)
(bkz: depresyon tercihtir)
öğretmenlerin ateş ölçmekle görevlendirilmesi
-
imamlar yapsın bu işleri, devlete millete yük olan onlar
istanbul'dan taşınılacak en ideal şehir
askerde yemek sipariş ediliyor mu sorunsalı
-
hic bir askerlik baska askerlige benzemez. her gun hastaneye adam goturup, butun gun hastanede bos beles bekleyen aksam da boluge donup uyuyan da askerlik yapiyor, sabahtan aksama kadar yazihanede sigara cay abur cubur takilan da yapiyor. o hastanede takilan duzenini kurmustu parmakliklardan durumu geliyordu her oglen.
mesela benim ustalik yaptigim bolukte subay gazinosundan pide siparisi verirdik tabii baglantilarimizi kullanarak. 6 bucuk gibi gider arka kapida bekler pideleri alir yerdik. gazino’yu isleten subayin da isine geliyordu her gun kac pide hazirlatmissa illa bitiyordu. cope giden bir sey olmuyordu.