hesabın var mı? giriş yap

  • adaların birbirlerine olan konumu açısından şöyle bir haritaya da sahiptir.

    adalar en şaşalı günlerini 1936'da yaşamış ve toplam nüfus 250'yi bulmuştur. ancak gerek iç çatışmalar, gerekse beyin göçü sebebiyle nüfus bu mevcudiyetini koruyamamıştır*. diğer 3 adada yaşam belritisi yokken, başkent adamstown'ın nüfusu 67'dir son tahvilde.

    - para birimi yeni zelanda dolarıdır.
    - adaların genel koordinasyonu şu şekildedir; 23°55'26¨-25°04'00¨ güney, 124°47'11¨-130°44'03¨batı.
    - telefon için yeni zelanda'nın uluslarlarası kodu kullanılmaktadır (+64).
    - yerel radyo yayını yoktur fakat kısa dalgadaki radyolar dinlenebilir (1800-30000 khz).
    - uydudan televizyon izleme şansı vardır adalıların, cnn uk ve tcm uk mevcut iki kanaldır.
    - adada internet de mevcuttur hükümet destekli. her vatandaş, 100 yeni zelanda doları karşılığında 256 kbit/s hızında 2 gb kotalı internete sahiptir.

    adanın her köşesi ayrı güzelliğe sahiptir. işte o fotoğraflar;
    1, 2, 3, 4, 5, 6,

    ayrıca;
    (bkz: henderson adası/#28074495)
    (bkz: oeno adası/#28074462)

  • komşu oğludur. üniversiteyi ilk yılında kazanmıştır, bitirdiği sene askere gidip gelmiş, geldiği gibi işini bulmuştur. iş yerinden eli yüzü düzgün bir kız bulmuştur, seneye yaza da düğünleri olacaktır. sen de hala bilgisayarın başında oturdur. biz hep ellerde görürüzdür zaten böyle şeyleri. biz bu dünyaya baki değilizdir oğlum, bak yaşıtlarımız kaçıncı torunlarını seviyordur. işlerinizin yoluna girdiğini, dünya gözüyle mürüvvetinizi görmek istiyoruzdur.

    allah belanı versindir komşu oğlu. mahvettin beni komşu oğlu!!!

  • şu zor günlerde en çok ihtiyacımız olan sevgi insanı.

    hikayeme gelince;

    25 senelik hayatımda ilk kez bugün rastladım kendisine. okul harcını yatırmak maksadıyla koyuldum yola. çeşitli genişlik ve derinlikteki su birikintilerinin üzerinden atladım, sağından solundan dolandım. amacıma ulaşmak için önümde sadece 15 metrelik bi mesafe kalmıştı. gel gelelim 15 metrelik bu mesafenin sol tarafında duvar, sağ tarafında ise, ortasında şu zamana kadar gördüğüm en heybetli su birikintisini barındıran, tek tük arabaların geçtiği bi yol vardı. kaldırım da en fazla 40cm genişliğinde.

    o esnada pda'ime --objective update-- mesajı geldi: -ekmek al!!*

    daracık kaldırım üzerinde ilk 5 metreyi sorunsuz olarak yürüdüm. önümde koskoca bi 10 metrelik mesafe vardı daha. o sırada köşeyi hızla bi araç döndü. panikledim. kaçacak hiçbir yerim yoktu. hiç bu kadar çaresiz kaldığımı hatırlamıyorum. eğer o hızla gelmeye devam ederse donuma kadar ıslanıcam. duvarla bütün oldum, gözlerimde dehşet ifadesi... artık sadece o sürücünün insafına kalmıştım. zaman yavaşlamıştı o an sanki, bütün algılarım keskinleştiğini hissettim hatta bi ara uzay geometrisinden 1-2 alan formülü bile hatırlar gibi oldum. aracın su birikintisine varmasına bir kaç metre kalmıştı ki artık gözlerimi kapadım. ne olduysa o an oldu işte. ıslanmamıştım... gözlerimi açtım. araba yavaşlamış, içindeki şoför ise bana bakıp gülümsüyordu. gülümsedikçe etrafa ışık saçıyordu adeta. zaman normal seyrine döndüğünde arkasından bakakaldım öylece. medeniyet dediğin böyle bir şey olsa gerek dedim içimden. gittim harcı yatırdım. eve giderken de ekmeği unuttum...

    bu nasıl bir empati yeteneğidir a güzel insan

    (bkz: yağmurlu havada su sıçratan şoförler)

  • annenin camları silmek için cama çıkmasıyla evde yaşanan ''ya düşerse'' korkusudur. silinen camın bulunduğu yükseklik arttıkça korku da doğru orantılı artar. anne lan bu !!!

  • cumhurbaşkanı erdoğan, atatürk havalimanı'na yaptığı ziyaretten sonra açıklamalarda bulundu. saldırının yaşandığı alana giden erdoğan, burada yetkililerden bilgi aldı.

    havalimanındaki bir taksicinin sosyal medyada, saldırının ardından şoförlerin yaralılardan ve yolculardan çok fazla para aldığına dair iddiaların hatırlatması üzerine, erdoğan, şu açıklamayı yaptı:

    "biliyorsunuz ben bu sosyal medyaya karşıyım. bundan dolayı da bana çok saldırı da oldu. ben bu twitter'a falan hepsine karşıyım ve bunları paylaşmıyorum. kendim de kullanmıyorum. benim adıma kullananlar var, o ayrı mesele. o ahlaksızlığı yapanların ahlaksızlığı kendi üzerinedir. bunları hiç takmayın" ifadesini kullandı.

    http://www.cumhuriyet.com.tr/…hepsine_karsiyim.html

    sosyal medyaya karşısınız tabi çünkü bütün pislikleriniz sosyal medya sayesinde ortaya çıktı, çıkıyor, çıkacak ve yayılacak. havuz medyası sizin sırtınızı sıvazlayıp, pisliklerinizi sürekli örtbas ettiği için, twitter ve facebook sayesinden haberimiz oluyor her şeyden.

    karşısınız çünkü olumsuz eleştiri duymak, okumak istemiyorsunuz.

    karşısınız çünkü insanların sosyal medya sayesinde nasıl haberleşip birlik olduğunu, size karşı omuz omuza mücadele verdiğini gördünüz.

    karşısınız çünkü yeni bir şeyler okumaya, öğrenmeye, paylaşmaya, yardımlaşmaya tahammül edemiyorsunuz. istiyorsunuz ki herkes bir başına olsun, cahil olsun, kandırmak kolay olsun.