ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
türkçe şarkılarda geçen acımasız gerçekler
ekşi sözlük
-
7 senedir yaziyorum surada. ilk defa haline uzuluyorum eksi sozluk'un.
ne cok gerizekali varmis arkadas sagi solu kiskirtmak, bilincli olarak rahatsizlik verip tatmin olmak icin bekleyen...
sokakta biri ayagina bassa urkerek donup "abi ama ayip olmuyor mu?" diyemeyecek onlarca omuriliksiz gelmis burada milletin umursadigi, oyle ya da boyle inandigi ne kadar deger varsa provokasyon amaciyla itin gotune sokuyor. sebep? milletin rahatsiz oldugunu, sinirlendigini izleyip zevk almak.
sonra zevkine dovsen bunlari suclu olursun, barbar olursun. kisisel alana mudahele etmis, ilkel olursun.
ne hastalikli, ne rahatsiz bir zihniyetmis bilader.
uzuldum, vallahi uzuldum.
fikret orman'ın uefa kupasını kazanan yok demesi
-
demek ki dün geceden sonra deliren sadece biz değilmişiz.
tekrar başlaması istenen diziler
-
(bkz: avrupa yakası)
aşırı yakışıklı erkeklere tavsiyeler
-
tipsiz kızlarla da çıkın nolursunuz. en azından şansımız var diyelim.
nba stüdyo
-
birden bire aklıma gelen, hüzünlendiren efsane spor programıdır. ntv grubunun spora gerçekten değer verdiği, hafta sonu spor kuşağının olduğu, murat kosova'nın "işte premier league bu" diye haykırdığı yılların programıdır...
haftanın en iyi 10 hareketinde iverson'ların, kobe'lerin, vince carter'ların birbirinden enfes hareketlerinin değerlendirildiği, kaan kural'ın heyecanlı heyecanlı yorumlar yaptığı, ödüllü soruların olduğu, programın sonlarında "hafta sonu yayınlanacak maç programı"'nın bildirildiği programdı...
en sevmediğim yanı kısa sürmesi, futbol programları kadar süre ayrılmamasıydı... murat kosova ve kaan kural'ın ikisinin olduğu programlar efsaneydi... daha sonra murat murathanoğlu da kadroya katıldı amma ve lakin kaan kural'a sürekli muhalefet olması ve "ben daha çok bilgiliyim" mesajı vermeye çalışması yüzünden eski tadı kalmadı. sonra da yayından kaldırıldı gitti...
zaten ondan sonra hiç bir şey eskisi gibi olmadı... ne memleket, ne spor dünyası, ne de dünyamız... ve korkarım ki zaman geçtikçe bu yılları arar olacağız...
şimdi "yolla" butonuna basmadan entry'i okuyayım dedim de bi nba stüdyo'dan amma da anlam çıkarmışım... sanki daha çok geçmişe ve değerlere özlem gibi olmuş...
bir kadının tehlikeli olduğunu gösteren detaylar
-
periscope‘u açık bırakıyorsa banko tehlikelidir.
üniversite sınavında baraj puanının kalkması
-
şu sınavdan 150 ya da 180 alamayan okuma yazma bilmiyordur.
t: üniversitelerin anlamını hepten kaybetmesine neden olacak adım.
araba kullanmaya yeni başlayanlara tavsiyeler
-
bi kere o el frenini bi indir.
karabük'te üşüyüp otobüse binen köpek
-
ben olsam akbil basardım, istediği kadar ısınsın köpek dostum.
arabayla merdivenlerden inen kadın
-
fren yerine gaza basıp hiç alakası olmayan masumları öldürmesindense, böyle kişisel salaklıklar daha iyi bence.
daha iyi demeyelim de hadi, daha kabul edilebilir diyelim.