ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bütün sedat peker olayının tek cümlelik özeti
-
hükümetin bizi mafyadan kurtarması gerekirken, mafya bizi hükümetten kurtarıyor; gazeteciler tetikçilik yaparken, tetikçiler gazetecilik yapıyor.
90'lı yıllardaki zenginlik belirtileri
en çok kompleksli insan barındıran meslek grubu
-
eğer kendilerine başvurmadan önce yaptığınız şey google'da hastalık belirtileri aramaksa; doktorlardır.
biraz da haklılar tabi. nihayetinde doğru teşhisi kendimiz de koysak, tedavi için doktora ihtiyacımız var.
bir defa böyle gittim ben, işte "efendim ben gelmeden biraz araştırdım, muhtemelen böyle böyle bir şeyler var" filan dedim. demez olaydım. hem iyi bir fırça yedim hem de doktor hanım benim koyduğum tanıyı boşa çıkarmak için elinden geleni yaptı. nihayetinde google haklı çıktı tabi.
işte bu da haliyle doktorlarda komplekse neden oluyor.
iran sınırında donarak ölen kadın
-
mülteci ya da afgan gibi parametrelerden önce anne ve çocuk kavramlarını dikkate alıyorum.
annelik içgüdüsü evrenseldir
ve bu evren çok pislik bir yer.
bir kadına asla söylenmemesi gerekenler
-
— sen hazırlan ben seni arabada bekliyorum.
meskalin
-
algı boyutunun değiştirilmesini, insanın kendi bilincinin farkına varmasını sağlayan anhalonium lewinii adlı kaktüsün doğal ürünü olan halüsinojen. günaybatı amerika ve meksika yerlileri için dini törenlerinin vazgeçilmez ritüeliymiş zamanında. ancak modern farmakaloglar tarafından 1886 yılında incelenmeye başlanıyor. alman farmakolog ludwig lewin, kendi ismini verdiği bu kaktüsün ilk sistematik incelemesini yayınlayan bilim insanı.
esasında meskalinin, bir uyuşturucu olarak sınıflandırılması kimyasal özelliklerine dayandırılıyor, ancak temel felsefesi bilindik uyuşturucularla aynı sınıfa konmasına engel oluyor. kelimenin kökünde yer alan "uyuşturmak" fiili, algıların kapanması, değiştirilmesi, kandırılması olarak yorumlanabilir. meskalinin beyin ve irade üzerindeki etkisi ise bunun tam zıttı, yani köreltmekten çok algının geliştirilmesi üzerine kurulu. aldous huxley'in algı kapıları adlı eserinde bu detaylar kusursuz bir biçimde betimleniyor, huxley bu halüsinojeni bizzat kendisi kullanmış ve yaşadıklarını bu kitapta derlemiştir.
huxley'e göre insan; evreni, doğayı, yaşamı, ve tüm varoluşsal felsefeleri algılayabilecek algı düzeyine sahiptir. ancak insan sosyal bir varlık oluşu sebebiyle, bu algı yeteneklerinden yoksun bırakılmıştır. bir nevi filtre görevi gören üst akıl, insanın biyolojik açıdan varlığını sürdürebilmesi için gerekli olanların dışında çoğu algı yeteneğini süzmüştür. çünkü bu algılar, insanı öyle bir seviyeye taşıyacaktır ki, gündelik yaşantının gerekliliklerini yerine getirmek; tüm kozmosun bilincine varmış, kozmosla bir bütün olmuş bu bilinç için uğruna uğraşmaya değmeyecek bir aktivitedir.
nitekim huxley de meskalin kullandığı süreç boyunca, "öylelik" adını verdiği bir şeyden bahsediyor. kendisine uyuşturucu hakkında yöneltilen soruları "sadece öyle işte." diyerek geçiştiriyor. bu onun içinde bulunduğu ruh halini tam olarak anlatmaya yarayan bir kelime: öylelik. meskalinin tüm olayı da bu kelimenin gerçek anlamını kavrayabilmekle ilgili zaten.
sözlük'ün 40 milyona demirören'e satıldığı iddiası
-
40 ise biraz mantık çerçevesinde ben cevap vereyim. siksen satmazlar. 40 nedir arkadaş. eksisozluk yarattığı yan platformlarla bile daha fazla para kazanır. marka değeri öyle basit bir şey değil.
(bkz: pena)
(bkz: ekşi şeyler)
ulan en önemlisini söylemeyi unutmuşum.
(bkz: medyahaber kim aq)
gelen cv'leri çöpe atıyorum
-
(bkz: soctu)
gece çorapla uyumak
-
şehrinde doğalgaz; evinde kalorifer, klima olmayan ve karbonmonoksit zehirlenmesinden korktuğu için sobalı odada yatamayan üşüyen insandır. herkes saten gecelikli bihter anasını satayım.
windows 10
-
macbook pro kullananların sikinde olup olmamasının sikimizde olmadığı işletim sistemi. gelmiş burda macbook da macbook. git başlığında sevgini anlat o zaman.
start8 gibi programlara ihtiyaç duymadan start menüsüne kavuşacak olmamız güzel. bir de clover'a gerek duymadan tabbed windows explorer olsaydı, tadından yinmezdi.
yaran fıkralar
-
üç mahkum cezaevi yolundadir. her birine, hapiste gecirecekleri gunler icin bir esya getirilmesine izin
verilmistir. otobuste, biri digerine doner ve sorar :
- eeee sen ne getirdin ? diger mahkum bir boya kutusu cikarir ve bununla her seyi boyayabilecegini soyler.
ikinci mahkum bir deste iskambil kagidi cikarir.
- bunlarla poker oynayabilir, fal bakabilir veya herhangi bir kagit oyunu oynayabilirim.
üçüncü mahkuma merakla sorarlar :
- sen ne getirdin ?
adı temel olan üçüncü mahkum bir kutu cikarir ve gulerek :
- bu orkidleri getirdim. der. diger iki mahkumun kafasi karismistir.
merakla sorarlar :
"bunlarla ne yapabilirsin ki?" temel siritir ve elindeki kutuyu gostererek,
- kutuda yazdigina gore, bunlarla ata binebilir, yuzmeye gidebilir, hatta paten kayabilirmisim...
750 milyonluk ankapark'ın hesabını verecek kişi
-
(bkz: ankapark rezaletinin kimseyi çıldırtmıyor oluşu)
750 milyon dolar lan. bak bir daha diyorum. 750 milyon dolar.
ulan en fanatik akpli olsam şu meseleden sonra oturur iki dakika düşünürüm.
bu kadar fakirin fukaranın yetimin öksüzün hakkına girip pişkince sırıtabilmek, insan içinde gezmek... tarih sizin gibi insanları yazarken yeni bir kelime bulmak zorunda kalacak. akpli siyasetçi utanmazlığı anlamında. normal kelimeler karşılamıyor bu kansızların yaptıklarını...