ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
galatasaray camiasının ağır dönekliği
-
--- spoiler ---
kendileri uefa kupasını aldık diye övündükleri sezonda her hafta maçları erteleniyordu.
--- spoiler ---
9 aralık galatasaray 2-1 bologna
12 aralık galatasaray 1-0 beşiktaş
15 aralık galatasaray 5-1 ankaraspor
18 aralık denizlispor 2-4 galatasaray
22 aralık fenerbahçe 1-2 galatasaray
26 aralık galatasaray 2-1 vanspor
2 mart dortmund 0-2 galatasaray
5 mart antalyaspor 1-3 galatasaray
9 mart galatasaray 0-0 dortmund
12 mart galatasaray 6-0 bursaspor
16 mart mallorca 1-4 galatasaray
19 mart göztepe 0-2 galatasaray
23 mart galatasaray 2-1 mallorca
26 mart galatasaray 0-1 fenerbahçe
1 nisan erzurumspor 0-0 galatasaray
6 nisan galatasaray 2-0 leeds united
9 nisan galatasaray 6-0 gençlerbirliği
14 nisan beşiktaş 1-1 galatasaray
20 nisan leeds 2-2 galatasaray
23 nisan galatasaray2-2 denizlispor
hani lan her hafta ertelenen maçımız
baba kız diyalogları
-
- hanimiş canım kızım? hanimiş hanım kızım? hanimiş güzel kızım?
- ...
- hanimiş tonton kızım? hanimiş kokoş kızım? hanimiş güloş kızım?
- :)
- hanimiş şeker kızım? hanimiş şerbet kızım? hanimiş bal kızım?
- agu
inşallah daha konuşuruz, daha yazarım..
boşanmak isteyen eşini defalarca bıçaklayan adam
-
cahil suruler yetisiyor, kadini mal gibi goren, kendisini reddedecek bir iradesi olamayacagini dusunen bir suru barbar yetistiriyor egitim sistemi, toplum. tavuk gibi dogruyorlar sokaklarinda gucsuzleri . böcek kadar deger vermiyorlar kadinlara. guclunun gotunu yalayan gucsuzu bogazlayan, yasatmamaya and icmis bir karanlikla karsi karsiya turkiye.
(bkz: boyun eğme)
bu kadını uzak tutun cumhurbaşkanımıza aşık olur
-
angelina'nın yakınlarına "ona hırsız diyorlardı, doğruymuş kalbimi çaldı" dediği öğrenildi..
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: dünya kupası için şiir yazdım
entry:
vuvuzelam gümüşten,
maça geldim varoştan.
ben afrika çocuğuyum,
30 santim doğuştan.
kedilerin gariplikleri
-
büyük bardaklara kafasını sokup o suyu mutlaka içtiğini fark etmemden sonra suyumu uzun termos tipi bardaklara koymaya başlamıştım ki kedim olacak dümbüğü geçenlerde patisini içine sokmuş ıslatıp ıslatıp yalar, saçlarını falan düzeltirken yakaladım. kim bilir kaç zamandır ben onun kaşla göz arası abdestlendiği suları içiyorum. :( eşek sıpası.
michael phelps'i denizde tokatlarım
-
denizde kısmının altını çizerek ortaya attığım iddia. iddiamı tek tek nedenleriyle belgeliyorum:
adam havuzda yüzüyor. tuzsuz suya alışık. bizim gibi denize değil. biz daha yürüyemezken denizdeymisiz, fotograflarla sabit. yüksek yüzmeye alışkınız. deniz onun için deplasman.
adam havuzda bile gözlük takıyor. demek ki narin, zora gelemez. denizde gözü yanar. ben gözlüksüz biçimde denizde aşağıda ve yukarıda bir saniye bile kırpmam, su kacirmamayi biliyorum ama agzima, burnuma, kulagima su kactiginda da gik demem. onun gözlük sürtünmesinden dolayı +10 hp (beygir) bana ekle.
maykıl slip mayo giyiyor. biz şortla yüzmeye alışığız, bu da yavaşlatır. bir gören olmayacaksa maykılın slipten ben de giyeyim 10 hp oradan gelir de gerek yok.
maykıl bong-ot falan içiyormuş. ben normal sigara bile içmem. alkolüm yoktur. yoktur derken oyle degil, disiplinle: bir yudum, bir nefes dahi içmiyorum. sosyal içici bile değilim, içici değilim, sosyal de değilim. dolayısıyla ciğerler temiz. iyotlu havayı yiyince büyük ihtimal maykılın ağzına 10. kulaçta içtiği tütünden dolayı balgam gelecek, benim en büyük sıkıntım 30 dakika önce yediğim lahmacundan dolayı ağzıma mide özsuyu gelmesi olabilir.
ondan sonra sakallarım çeneden suya surtup fren yapıp yavaşlatıyor. sakalı da kessem 10 hp de oradan gelir. dikkat edin maykıl ayro-dinamiği sağlamak için sinekkaydı tıraşlı biçimde yarışıyor. öbür türlü suya çenenizin oradan bir sürtme hissediyorsunuz.
kelebekte falan tabi ki yoruluyorum, hem kurallarına uygun yapmayı bilmem, zaten samimi fikrimi sorarsanız maykıl gibi yarışıp eve ekmek getirmiyorsanız kendinizi gereksiz yere yormaktan başka bir şey değil. ama kulaçlıda ilk 10 metrede çok net tokatlarım. (onlar artistliğine serbest diyor buna. gerçek adı kulaçtır. siz serbestte köpekleme giden adam gördünüz mü amk, fark yersin.)
ilk 10 metreden sonra geri kalabilirim, profesyonel sporcudur sonuçta. yuzme idmani yapıyor. boyu 193'müş ve kim bilir ortaya çıkmayan ne dopingler vuruyorlar. (şarapova gibi) ama ilk 10 metrede roket gibi fiırlar arayi yarim metre açar salarim ben. sonra o geçtiginde "ben zaten salmıştım" derim.
hele bir de fırtınalı havada 1 metrelik dalgalara karşı kapışacaksak net 10 metre ayırırım. gerci o havayı tecrube etmediyse yuzebilecegini de sanmiyorum. offroad yuzme teknikleri farkli. buyuk ihtimal "stilim bozulur" fln diyip havuzuna geri doner.
zirvelere kız bulmak için gelen mühendis
-
okulda bulama, iş yerinde bulama, zirvede bulama. nereye gitsin bu adamlar?
(bkz: nereye sıçacağız)
aşırı kitap okumanın kişiyi dünyadan koparması
-
aşırı kitap okuyanlar gittikçe uzaklaşırken, aşırı kitap okumayanlar dünyada kalmaya devam ettiği için dünya böyle boktan bir yere dönüşmüş olmalı. bu açıdan bakıldığında doğru bir önerme.
duyulmuş en güzel iltifat
-
3,5 yaşındaki oğlumdan duyduğumdur.
- annecim, okuldayken pıt pıtlar "annemi özledim, annemi özledim" diyorlar.
+ hangi pıt pıtlar oğlum?
- kalbimdeki pıtpıtlar.
36 yaşındayım, hayatımda böyle güzel bir şey duymadım.
diyanetin tasarruf için pazara akşam çıkın demesi
-
ülkede tasarrufa diyaneti kapatarak başlayalım.150 bin çalışan 12 milyar bütçe.
yapılmış en aptalca dalgınlık
-
uzun süreli ciddi bir ilişkinin en güzel yerinde er kişi sevgilisi tarafından “ailem seninle tanışmak istiyor” denilerek ilk yemeğe davet edilir. kahramanımız, gülşen bubikoğlu’nu istemeye giden tarık akan kıvamında hazırlanır, en güzel elbiseler giyilir. güzel de bir kanyaklı pasta alınıp ebeveynlerin huzuruna çıkılır. ilk salaklık anı atlatılıp ortama ısınılır. yemekler güzeldir, muhabbet koyudur, baba da beşiktaşlıdır hatta. ilk yemek için mükemmeldir her şey. yemek biter anneye “elinize sağlık” içerikli birçok övgü dizilir. baba da “hadi ellerini yıka da bir tavla atalım, kızım arkadaşına banyonun yerini göster elini yıkasın” der bu sırada. bunun üzerine er kişi ortamın sıcaklığı ve samimiyetin verdiği salaklıkla şu cümleyi sarfeder:
- zahmet etmeyin efendim biliyorum.**