ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
türkiye'de 19.00'dan sonra herkesin eve kapanması
-
bir türkiye gerçeği.
saat 19:00'dan sonra;
- herkes evine kapanır,
- sokaklarda araba park edebilecek yer bulunmaz (herkes evde çünkü)
- toplu taşıma araçları; caddeler, sokaklar bomboş olur,
- insanlar tv'nin karşısına geçip program izler,
- yetişkin çocuklar odasına geçip nette takılır,
- kimi müzik dinler,
- kimi yalnızlıktan dem vurur,
- kimi işini düşünür,
- kimi sevgilisini..
aslında herkes asosyaldir.
sosyal olmak; pazar günü avm'ye gitmektir.
babayı baba yapan şey
-
annenin gönül rahatlığıyla bebeği/çocuğu ona bırakıp gidebilir olmasıdır.
ben 8.5 aylık bebeğimizi bırakıp bir iş için 1 haftalığına şehir dışına gitmiştim.
bir arkadaşım kızı 9 yaşındayken kanser sonucu bu dünyaya gözlerini yumup öte aleme gitti.
1 haftalığına ya da bir ömürlüğüne çocuğu babasına emanet edip giderken, gönlünün teli bile titremeyecek kadar güveniyorsa adama;
yani annenin içi rahatsa o kadar,
o adam baba gibi babadır bence
anneye yavrusu hakkında "bensiz ne yapar" duygusunu hissettirmeyecek kadar babalığının altını doldurabilmiş tüm adamlara selam olsun.
yapılmış en aptalca dalgınlık
-
şehirlerarası yola çıkmadan önce yolda okumak/sıkılmamak için dergi, gazete almak. ve fakat bu yolculuk arabayla yapılıyorsa ve şoför de sizseniz pek faydası olmuyor bu alışverişin.
yatak odasındaki dolabın üstündeki hurçlar
-
evden bir görüntü. ne olursa olsun hayatta hep bir şeyleri beklediğimizin sembolü. yatak odasındaki dolabın üstündeki hurçlar türk ailesinin conatus'udur. hep yaşamayı düşünüyoruz, varolacağımızı varsayıyoruz, baharı, yazı, kışı bekliyoruz. hurç, bohça, elektrikli süpürgeyle hüüüp diye düzleşen poşetli garip şey... bunların yeri ekseriyetle yatak odasındaki dolabın üstüdür kardeşim. şu garip görüntünün huzurunu hiçbir şeyde almadım. hurçların yastık yüzü ve nevresimle uyumlu çiçekli desenleri, kahverengi, pembe, mavi ve yeşil tonların uyumu ve bozulan hurç fermuarları... aşağıda bekleyen anneye düşürmeden hurç indirmenin haklı gururu... patlayan kames topu kesip şapka yapmak bir, bu iki. bunları görmedikçe mutlu olamam, huzur dolamam.
7 haziran 2017 gama ışını patlaması
-
(bkz: gama ışını orucu bozar mı)
iş mülakatlarında sorulan sinir sorulara cevaplar
-
-ehh peki ucret olarak ne istersiniz, kafanızda ne var?
-4000$
-heheh ben 4 yıldır bu şirkette çalışıyorum 3000$ alıyorum sizce de çok değil mi istediğiniz?
-tamam o zaman 500ünü size vereyim her ay, beni işe alın.
-ben sözleşmeyi getireyim.
-bir de kola kap.
dünyanın en iyi 50 mutfağı içinde 17. olmak
-
şimdi eğip bükmeyelim yunanistan'ın haklı bir şekilde ikinci olduğu listedir.
bakıyorsun yemeklerine:
imam bayildikis
patlican oturtmaki
karniyarikis
etlikis dolmasos
smyrna köftekis
mıhlamaki
zeytinyağli taze ayşeki
tatlılar:
baklavaki
tel kadayıfıkis
sütli nuriyesos
tulumbakis
maraş dondurmasıkis
güllaçikis
gibi gibi gibi... baksana şu listeye, bunlar birinci olmasında biz mi olalım amk. ;)
recep tayyip erdoğan'ın solak olması
napolyon'un taç giyme törenindeki türk
-
kendisi halet efendidir 1803-1806 yılları arasında paris'te yaşamış bir osmanlı büyükelçisidir.
ev ile işyeri arasındaki yol
-
51 km.
gidiş dönüş toplam 102 km.
muhtemelen anadolunun bağrından istanbul'a bakan adam bize "g e r i z e k a l ı s ı n ı z" diyordur.
edit: en beğenilenlerimde yukarılara doğru yükseldikçe üzerime alınıyorum ama :( arkadaş en son honda activa motosikletlere baktım; ne kadar yakıyor, işe bununla gitsem kurtarır mıyım diye... yok anasını satayım! şuncacık motorla bile şirketin verdiği yol parasının iki katı benzin tüketiyor olurum ayda. o derece uzak yani...
temmuz 2016 editi: hehe!! işyerim taşındı, artık 41+41= 82 km. şimdi, "20 km için mi seviniyon yarraam?" diyecekler olabilir; evet yarraam 20 km için seviniyom. çünkü eskiden 6'da çıkıp 8:30'da evde olurken, şimdi 5'te çıkıp 6:30'da evde oluyorum.
ağustos 2016 editi: ben de taşındım; artık 21+21=42 km. ıs ıs ıs ıs.
gördüğünüz gibi mesafe giderek kısalıyor! umarım ilerleyen zamanlarda işyerimle ortak bir noktada buluşup sonra ters yönde tekrar uzaklaşmaya başlamayız.
nisan 2020 editi: çokça soran oluyor son durum nedir diye; 2020 mart itibariyle ankara'ya taşındım, ev ile iş arası mesafe 8 km, araba ile ulaşım 7 dakika, toplu taşıma ile 25 dakika :)
ankara rocks biçassss!!!
viva la başkent!!
ocak 2022 editi: yine taşındım! 2021 ağustosta kavaklıdere’den çayyolu’na geçtik. mesafe 15 km’ye çıktı ama sürede kayda değer değişiklik yok. arabayla 15-20 dakika, toplu taşımayla yarım saat. ben niye sürekli taşınıyorum aq?
ankara hala rocks biçalar!!!