hesabın var mı? giriş yap

  • bakımı hakkında şu hususlara dikkat edilmesi gereken hayvan türü;
    - tavşanlar kokarlar diye bilinirler. aslında tavşanlar kokmaz. tavşanın boku kokar. en temiz insanın bile boku kokmaz mı zaten? bazılarımız pembe sıçıyor olabilir. onlar müstesna. bu yüzden kaldıkları kafes, oda...artık her nerede yatıyorlarsa...günlük olarak temizlenmelidir. aksi takdirde hayvan huzursuz olacaktır.
    - tavşanınızı asla ve asla yıkamaya kalkmayın. yoksa hasta olur, ölür yavrucak. tavşanlar kendilerini zaten yalayarak temizleyebilen hayvanlardır. (bkz: #23952421)
    - gürültülü ortamlardan uzak tutmaya çalışın. çok sesli bir yerde tavşan, strese girip ölebilir.
    - altı aylık olmadan önce yaş sebze vermeyin. sindirim sistemleri o zamana kadar oturmadığı için ishal olup ölme tehlikesi var. kuru yemler tavsiye ediyorum. bu yemleri herhangi bir pet shop'tan edinebilirsiniz. ha ben onlara para vermeyeyim diyorsanız eğer, evde kendi imkanlarınızla hayvanınıza yem hazırlayabilirsiniz. bulgur, pirinç gibi şeyleri önüne koyduğunuzda tavşan biraz gönülsüz de olsa onları yiyecektir.
    - tavşanlar ihtiyaçları olan suyu, yedikleri şeylerden elde ederler diye biliriz, fakat bunun aslı astarı yoktur. mutlaka su vermeniz gerekmektedir. tavşan suluğu ise şöyle bir şeydir. tavşanın suyuna asla katkı maddesi karıştırmayın. (tuz, şeker..vb)
    - evin içerisinde, sizin gözetiminizde, her gün birkaç saat olmak üzere gezinmesine izin verin. aksi takdirde tavşanınız mutsuz olacaktır ve mutsuz bir tavşan da çok uzun yaşamaz.
    - evinizdeki eşyaları tavşanınıza göre yerleştirmeniz gerekebilir. bu, şu demektir; artık eskisi gibi kablolar her yerde olmayacak. evde tavşanınızın ulaşabileceği kabloları mutlaka gizleyin. kabloyu halının altından geçirmek gibi..
    - tavşanlar tuvalet alışkanlığı kazanabilen hayvanlardır. siz kazandırmasanız bile kakasını her zaman aynı yere yapmaya meyillidir. eğer sizin istemediğiniz bir yere kaka yapıyorsa, orayı iyice temizleyip, kokusunu geçirmelisiniz. aksi takdirde yine oraya yapacaktır hınzır şey.
    - bir tavşana tuvalet alışkanlığı kazandırmak için tavşanın çişini ve dolayısıyla çişinin kokusunu içeren (içeren olmadı buraya) bir bezi, çişini yapmasını istediğiniz yere koyun. burnu sürekli aktif halde olan tavşan onun kokusunu alıp oraya yapmaya başlayacaktır. fakat arada kaçaklar olabilir. yani başka yerlere de yapabilir. bu süreçte hayvana kızmamak gerekir. eğer ona bağırırsanız, korkacak ve olduğu yere yine yapacaktır. biraz sabırlı olmak gerek.
    - ev ortamında büyüyen bir tavşanın, dışarıdaki akranlarına göre tırnakları çok çabuk uzayacaktır. tavşanınızın tırnağını iki ayda bir kesmelisiniz. bunun için özel tırnak makasları bulunmaktadır. eğer onlardan edinemiyorsanız, insan için olanından da faydalanabilirsiniz. fakat tavşan, kendini size çok kolay teslim etmeyecektir tırnak kesimi esnasında. bu yüzden tavşanı tutması için birinden yardım istemelisiniz. tavşanın parmağının nereden bitip tırnağının nereden başladığını sadece bakarak anlayabilirsiniz. çünkü ikisi de sert bir dokudan oluşmaktadır. parmak kırmızı, tırnak ise beyazdır. çok fazla derine indiğiniz takdirde parmağını kesme olasılığı bulunmaktadır. bu işlemi yapabileceğinize inanmıyorsanız veterinerler bu işi beş liraya hallediyor.

    hımps, şimdilik aklıma gelen bunlar. sorusu olan varsa sorsun. yoksa haftaya görüşürüz. finalde de buradan itibaren sorumlusunuz. notları ben aşağıya bırakc...lan?

  • dün bindiğim otobüsün çok dolu gelmesinden dolayı orta kapıdan bindim, yanımda iki japon turist duruyordu akbilimi öne uzatmaları için onlara verdim ancak akbilimi ellerine aldıklarında donup kaldılar. ben de elimle akbili öne uzatın gibi bir işaret yaptım. bizimki akbili biraz uzattı ve hooop bizim vatandaşlardan biri kaptı akbili, akbil elden ele gitmeye başladı. bu uygulamayı gören japonlar önce birbirlerine sonra da bana doğru bakıp mutlu mutlu sırıtmaya başladılar. ve yolculuk boyunca uzatılan bütün akbilleri elden ele gönderdiler.

    aynı otobüste bir teyzenin kendisine yer vermek isteyen gençlere "siz oturun ben birazdan vapura bincem orda uzun uzun otururum" demesi. aynı teyzenin kapı her açıldığında "düşme yavrum" diye kolumdan tutması.

  • bir film yalnızca netflix üzerinden gösterilmiş ve oscar ödülüne aday olmuşsa spielberg haklı ama adı geçen filmler los angeles'ta gösterime giren filmler ve netflix bu filmlerin yapımcısı değil dağıtıcısı. belgesel kategorisinde oscar alan filmlerin ise sinemalarda gösterilme zorunluluğu zaten yok. konunun bu yıla ve bu isimlere özel yanında spielberg haksız.

    ama daha geniş açıdan bakıp sinema sanatının kendine özgülüğü ve dijital geleceği unsurları üzerinden yapılacak bir değerlendirmede spielberg gibi geleneksel kuşak üyeleri sonuna kadar haklı. müzikte spotify, fizy gibi platformlar, sinemada netflix gibi platformlar müzik ve sinemanın asli unsuruymuş gibi değerlendirildiği müddetçe kalite gittikçe aşağı düşecek. nasıl ki müzikte sanatçılar yeniden single çağına döndü ve tematik albüm uğraşı gibi dev eserler artık üretilmemeye başlandı sinemada da netflix gibi ortamlar film yapımcılarını tamamen televizyon izleyicisine yönelik filmler çekmeye sevk edecektir. epik sinema, drama ve içinden bilgisayar efekti geçmeyen filmlerin sayısı zaten yeterince azalmışken bu alanlarda sinema sanatı tamamen yok olacaktır. 2000'li yılların ergence dizi çılgınlığı insanların filmleri de dizilerle aynı parametrelerle değerlendirmesi yanlışına sevk etti. netflix ya da spotify zararlı demiyorum, ben de kullanıyorum ama müzik sanatı ve sinema sanatı her zaman kendi dinamikleriyle sunulmalı. yoksa her iki sanatta da nostaljik bir tüketici olmaktan başka çareniz olmamasıyla filmleri dizi izler gibi izleyen (dolayısıyla izlemeyen) bir seyirci olmak arasında seçim yapmak zorunda kalırsınız.

  • küçükken yalan söylediğimiz zaman "atma recep din kardeşiyiz" derdik ya hani; neden ahmet, mehmet değil de recep denildiğini şerefsizim yeni anladım.

  • bunları esnaf diye oraya yerleştirenler şerefsiz bir kere. milletin anasına bacısına sarkanlar bunlar, gasp edenler bunlar, gördüğünüz gibi en ufak bir olayda, ellerine geçirdikleri her şeyle insanlara saldıran yine bu köpekler. adamı iyi öldürmemişler, ben en çok buna sevindim.