hesabın var mı? giriş yap

  • olan ülke itibarına oldu denmiş de ülke itibarının başına tam olarak ne geldiğini anlamadım. avustralyalı dünyaca ünlü bir restoran zinciri sahibi bir futbol müsabakası sonrası kural ihlali yaptı diyelim, nasıl avustralyalıların konuyla ilgili endişelenmelerini gerektirecek bir şey yoksa bizim de olmamalı. sanki nusret ülkenin dışişleri temsilcisi. otu çöpü ülke itibarına bağlamasak mı artık?

    edit: birkaç mesaj geldi, değerli arkadaşlar hemen her ülkede tek bir kişinin eyleminden tüm milletini itham etme müessesesi bir avuç kafatasçı ve 31'ci ergenin tekelinde olduğundan hiçbir ülkede ülkemizin itibarına gölge düşürebilecek kamuoyu mevcuduna ulaşılamayacaktır. ülke itibarı için endişelenmek için çok daha ağır olaylar gördük. şimdilik rahat uyuyun :) *

  • bir hatanın bedelini koca şirketin ödemesi durumu.

    90 yıllık şirket ama başındaki adam nerde ne söylemesi gerektiğini bilmiyor. siyaset dediğin bugün var yarın yok. ama bu halk hep var. müşteri senin velinimetin. ticaret yapan bir insan 3 günlük siyasi kaygılar yüzünden müşteriyi karşısına alır mı lan? pazarda limon satan çocuk yapmaz bunu.

    al bak koç'a, aydın doğan'a, sabancı'ya. onlarca iktidar geldi geçti. bir gün olsun bu ailelerin halkın yarısına sırtını dönüp iktidara yavşadıklarını gördün mü? hayır. bazen olurlar hafiften bir destek, bazen olurlar köstek. ama hiçbir zaman net bir tavır almazlar. iktidarla halkın farklı kesimleri arasında hep denge kurarlar. sürekli ortaya konuşurlar.

    mesela doğan medya grubu, bazen bakarsın yandaşlıkta a haber'i geçerler, bazen bakarsın yürek yemişler gibi iktidarın üstüne giderler. ama hiçbir zaman tam anlamıyla taraf olmazlar. elbette ki siyasi fikirleri vardır. ama bunu aşikar etmezler. sesleri solukları pek çıkmaz ama her zaman pastadan paylarını alırlar.

    bugün iktidara tamamen tarafgir olan yeni nesil zenginler, iktidarı canhıraş bir şekilde savunup muhalif kesim için terör estiriyor. çünkü iktidar gittiğinde, binbir türlü dalavere ile tutunup beslendikleri kaynağın ellerinden kayacağını biliyorlar.

    siz, kaptığı iki ihaleyle zengin olmuş sonradan görme bir şirket misiniz? ta 1927'de, genç cumhuriyetin daha 3. yılında binbir ümitle kurulmuş bir şirketsiniz. ama sizin yaşarcık, gaza gelmiş olacak ki koca şirketin mazisini unutup halkın yarısını karşısına aldı. çok amatörce. iktidar yandaşlarının kendisine sahip çıkacağını, pınar ürünü almak için kuyruğa gireceklerini falan düşündü herhalde. oğlum bunlar, onca tantanaya rağmen reyizlerinin filmine bile gitmeyip filmin gişede çakılmasına sebep olan insanlar. bu hayatta hiçbir bedel ödemeden, hiçbir emek vermeden riyakarlıkla, kurnazlıkla, torpille, hileyle hayata tutunup bunu yaşam tarzı haline getiren insanlar. dün dost dediğine düşman, düşman dediğine dost diyen insanlar. senin neyine sahip çıkacaklar. bunlara güvenilir mi lan?

    kalırsın işte böyle muhasebecinle baş başa. hadi yürü git.

  • pink floyd'un 8. stüdyo albümü ve dünya genelinde elli milyondan fazla satan albümüdür. bir ara satış sayısı michael jackson'ın thriller albümünü geride bırakmıştı fakat şu an son rakamlar hakkında kesin bir bilgi yok.

    david gilmour bu albüm hakkında ''kulaklığımı takıp bu albümü ilk defa dinleyen biri olmak isterdim.'' demiştir.

    pink floyd'un konsept albüm nasıl yapılır sorusuna verdiği en güzel cevaplardan sadece biridir.

  • aynı annenin, çocuğuna külotlu çorap giydirirken külotlu çorapla birlikte çocuğu havaya kaldırdığı da görülmüştür.

  • kazanin resmi raporu yayinlanmis.

    rapor icin (bkz: ich liebe pogaca) yazara tesekkur ederim.

    rapor

    gecmis olsun.

    su kazayi herhangi bir sekilde siyasete baglayan 3 gram beyni olmayan, kotu niyetli, kaza olsa da hemen bir seyler dosesek kafasindaki insanlar lutfen okumasinlar, rica ediyorum mesaj felan da atmasinlar, tiksiniyorum baya bu kafadaki akp lisinden de chp lisinden de.

    on raporda her sey ortaya cikacaktir, su an icin bir sey yazmak erken her kirim/kazada oldugu gibi yalniz kabaca tecrubelerimden bir seyler aktarmak isterim ilgililer icin;

    meydan:

    (bkz: odesa)'ya defalarca (bkz: b737) ucagi indirmis biri olarak, pisti cok ama cok kotu bir pisttir diyebilirim, her yeri yamali/cukurlu, indikten sonra heralde bir yerleri kirdik yine diye konusurduk kokpitte oyle sesler gelirdi cunku, sabiha'nin pistini bilirsiniz tek pist oldugu icin bakima alinamadi yama yapiliyor surekli, hah iste gitmeyenler icin odesa, sabiha'nin 100 kati yamali hali diyebilirim. bir de bu meydana ben en son gittigimde (baktim ucus kayit defterime de 6 ay kadar olmus) notam olarak inis agirligi limiti var idi, hala var mi bilmiyorum, yani pisti oyle cok uzun degil ve pistin yapisindan oturu belirli agirliktaki ucaklar buraya inemiyordu pist cokmesin diye, boyle bir meydandir dusunun, (bkz: b777) inse heralde karadelik felan acilir meydanda.

    hava durumu:

    ruzgar 20 knot yandan, hafif kar yagisli, 2 derece ve frenleme katsayisini 'iyi' olarak rapor edilmis yalniz ukrayna/rus vb meydanlarinin hava durumlarina pek guven olmaz; ancak fotograflardan gorulen pistin temiz oldugu lakin frenleme katsayisi baska bir olay 'good' derler 'medium' cikar, 'medium' derler 'good' cikar oyle guvenilmez olur, hava 2 derece civari oldugu icin gizli buzlanma muhtemeldir boyle pistlerde hele bir de ruzgar var ise, ankara ayaziyla birlikte dikmende olusan gizli buzlanmayi bilir misiniz? hah iste oyle birsey.

    ucak:

    ucak (bkz: tc-jgz) ucagi. bu ucakla defalarca uctum, eski bir ucak tipidir, genelde kisa git-gel dedigimiz ucuslara verilir, (ankara git gel, odesa git gel vb gibi) kayitli tum ariza vb ortaya cikacaktir ancak teknik bir problem oldugunu dusunmuyorum ucak ile ilgili.

    kokpit:

    hakkiyla lisansini almis, ucagini ucuran evine ekmek goturen iki insandan olustuklarindan suphem yok, baslikta abuk subuk yazanlara itibar etmeyin, bu insanlarin da ailesi var, bu insanlarin ailesi de buralari okuyor, ozenle yazin su sozlerinizi, hukumet veya yonetim ile ilgili dertlerinizi gidin onlarla cozun, emekci insanlar uzerinden prim kasacak kadar kotu niyetli olmayin, sozde emekci savunuculari.

    son olarak basliktaki bazi yorumlar ile ilgili olarak:

    - ucagin inis takiminin acilmamasi gibi bir durum yok, ana inis takimlarini goruyorsunuz video'dan.
    - ucagin inis takiminin indikten sonra kirilmasi gibi bir sey yok, buyuk ihtimalle pist disina ciktigi icin topraga gomuldugunden oyle bir goruntu soz konusu.
    - trabzon'da pistten cikan pegasus ile benzer kaza mi diye yazilmis, cok yuksek ihtimalle yine hayir, orada baska bir ariza ile ilgili istikametin kaybedilmesine sebep olan bir ariza vardi, burada daha cok 'frenleme' ve 'durma mesafesi' ile ilgili sorun gibi, pegasus ucaginin durma problemi yoktu.
    - ucak teker koyduktan sonra yan ruzgardan dolayi ucak inis takimi kirilmasi mumkun degildir.
    - boeing 737-800 ucaginin bir yan ruzgar limiti yok, test pilotlari tarafindan (bkz: demonstrate)'olarak yapilan inis/kalkislarda 33 ila 37 knot arasi bir limit soz konusudur, sirketler bunun uzerine degil ancak altina limit koyabilir, thy'nin de bir limiti var pilotlara koydugu ancak bunu burada aciklamayacagim yalniz 20 knot olmadigini soyleyebilirim, yani bir limit asimi soz konusu degildir.

    en kotu kirim boyle olsun, bir daha yasanmasin, gerekli dersler alinsin diliyorum, herkese cok buyuk gecmis olsun.

    duzeltme:

    oncelikle uzunca bir sure ucuslardan giris yapamadim, tum guzel mesajlariniz icin tesekkurler, hic kotu mesaj gelmedi, demek ki bazi seyler degisiyor, bunu hissetmek bile cok guzel, sagolun.

    simdi oncelikle on raporun da on raporuna gore on dikme ile ilgili bir problem mevcut gibi; ancak tam detaya kimse hakim degil su anda konu ukrayna sivil havacilik otoritesi tarafindan arastiriliyor. on inis takimi hic mi acilmadi, yoksa bizim 'down and locked' dedigimiz (acildi ve kilitli) kisminin 'kilitli' kismi mi olmadi, dikmede baska bir problem mi vardi, yere degdikten sonra mi toplandi bunlarin hepsi soru isareti, on rapor ve detayli kirim raporuyla birlikte ogrenecegiz ama bir seylerin ters gittigi kesin.

    her kazada oldugu gibi tabii ters giden bir seylere muhakkak ki bir seyler eklenince kirim/kaza kacinilmaz oluyor.

    bu kaza ile ilgili de meydan pistinin durumu, hava sartlari vb eklenince tum olayi daha iyi gorebiliyorsunuz. tekrardan bu sekildeki tum dis etkenlere ragmen ucagi kimsenin burnu bile kanamadan kaptanlarimiza sonsuz saygilar, ellerine saglik. artik su baslikta kim ne kadar aliyor tartismalarina bir son verirsiniz diye dusunuyorum, bir yakininiz o ucakta olsaydi, zarar gormemesi icin ne kadar verirdiniz?

    son olarak bazi yazar arkadaslarim duzeltmeler yaptilar sagolsunlar onlari da paylasiyorum:

    (bkz: oldsalt) meydanin guncel notam durumunu paylasti, sizler de okuyup yararlanin diye mesaj attigi icin direk paylasiyorum:

    "both ilss are out of service (see notam with the nice wording "procedures suspended"). no approach lights/papı on rwy34 because of the displaced threshold. only approach is ndb rwy16. no circling is permitted to rwy36 for lack of lights/darkness. poor quality runway surface. the new runway (under construction for 2 years) is close to being complete, expected to be open soon (someone in the know might update us when?). obviously they had to start with building a shiny new terminal first because that's what you need the most for safe operation. "

    (bkz: moon shaped pool) su linki paylasarak ucagin topraga saplanmadigini belirtti, gorsel de acik goruluyor, kendisine de tekrar tesekkur ederim.

    (bkz: slusherz) da yine benzer sekilde ucagin topraga saplanmadigini belirtti, tekrar tesekkur ederim.

  • şöförler her fırsatta kornalarına basıyorlar, sarı ışık yanar yanmaz, birbirlerine trip yapmak için, minibüsçüyse müşteriyi yoklamak için falan, sürekli korna zırt zırt zırt. eğer dışarıdaysanız bunu çok iyi görüyorsunuz ama araçlar dış seslere karşı iyi yalıtıldığından ve şöförlerimiz yayalara saygı göstermek için fazla öküz olduğundan kornaya abanan öküz oranı da sürekli artıyor.

    peki bu öküzleri yola getirmek için ne yapıyoruz? tabi ki korna sesinin bir kısmını aracın içine veriyoruz, eğer başkalarını rahatsız etmeye / kendisi de rahatsız olmaya değecek bir husus varsa, bassın kornaya. ama eğer sokaktilerin keyfini boş yere kaçırmaya niyetliyse, araç içinde birazcık kendi keyfinin bozulmasını da göze almalı.

    beyinciği hedef alışıyla olsun, türk insanının anladığı dilden konuşuşuyla olsun, bence eşsiz bir plan.
    teşekkürler ben, büyüksün türkiye.

  • babayla obsesif kompulsif kisilik bozuklugu hakkinda konusuluyor..

    - baba bugun eksisozlukte baktim bende galiba ocd varmis eskiden..
    + nasil bir seymis o?
    - mesela bazen bana cok fazla oluyor, basamaklari bi daha cikmazsam annem olcek, bagaj kapagini bi daha kapatmazsam babam olcek gibi. ama eskiden vardi simdi astim..
    + nasi astin peki?
    - bi kac kere "nolcak lan kapatmiyorum bagaj kapagini" dedim..
    + (gulerek) essoglessek nolur iki kere kapatsan kapagi!