hesabın var mı? giriş yap

  • nöbetçi subayı gece devriyeye çıkıp nöbet yerlerinde ki askerleri kontrol ediyor. cephanelik önü nöbetçisi ağaca dayanmış sigara tellendiriyor.

    komutan : leyn... sen sigara mı içiyorsun ?
    nöb. er : içime çekmiyom ki komtanım.

  • pazar günü içimden, geldi, kahvaltıyla akşam yemeğini ben hazırladım. normal zamanlarda, mutfaktaki yardımım üst raflardan bir şeyler almakla sınırlı. aslında fena değilim yemek yapmakta ama işime gelmiyor hazır yapan varken.

    kız arkadaş - napıyorsun?
    ben - yemek hazırlıyorum.
    kız arkadaş - e kahvaltıyı da hazırladın.
    ben - olsun sen hep hazırlıyon.
    kız arkadaş - ben de içeri gidip, bağıra çağıra küfrederek fifa oynayayım bari.
    ben- ...

  • yapılan bir araştırmada orta doğu'da yaşayan insanların en az 12.000 yıl önce gelişmiş balıkçılık araçları kullandığı ortaya çıkmıştır. görsel - görsel

    arkaik balıkçılığın incelenmesi, kullanılan malzemelerin bitki lifleri, ahşap gibi doğada kolayca çözülen malzemeler olması nedeni ile oldukça zordur. buna rağmen erken balıkçılık teknolojisinin bugüne kadar oluşturulan en büyük koleksiyonlarından biri olan çalışma kullanılan teknikler hakkında araştırmacıların fikir sahibi olmasını sağlamıştır.

    almanya'daki römisch-germanisches zentralmuseum arkeolojik araştırma enstitüsünden antonella pedergnana liderliğindeki ekip, kuzey israil'deki hula vadisi'ndeki ürdün nehri'nde bulunan 19 kemik balık kancası ve altı tane yivli taş üzerinde çalışmıştır. bulunan yivli taşların ağırlık (kurşun) olarak kullanıldığına inanırlar.

    israil tel hai koleji'nden profesör gonen sharon: "kancalar, boyut, özellik ve yapım becerisi açısından modern kancalara inanılmaz derecede benziyor. ayrıca kancalar, balığın kancadan kaçmasını önlemeyi amaçlayan alt çengel gibi günümüz kancalarında nadiren bulunan özelliklere sahiptir." diyor.

    bu karmaşık yöntemler göçebe yaşam tarzından tarımsal yaşam tarzına geçiş ile ortaya çıkmıştır. bu balık avlama araçlarını kullanan insanlar avcı-toplayıcıydılar ancak tek bir yerde, taş evlerde yaşıyorlardı. diğer kaynaklar tükenebilirken, balıklar çok daha kolay bulunabildiği ve yıl boyunca mevcut olduğu için büyük ölçüde balığa yöneldiler.

    kancalarda büyük bir çeşitlilik vardı, bu da farklı balıklar için farklı aletlere ihtiyaç olduğunu anladıklarını gösteriyordu.

    sharon, "kancalara baktığımızda, birbirine benzeyenlerin olmadığını görüyoruz. her kanca boyut, özellik ve stil bakımından farklı. bu değişkenlik, bu insanların balık davranışlarıyla ilgili sahip oldukları mükemmel bilgilerle açıklanabilir.

    hangi boy ve tür balık için hangi kancanın iyi olduğunu ve her balık türü için hangi özelliklerin en iyi sonucu almak için gerekli olduğunu tam olarak biliyorlardı.

    ayrıca, bölgede bulunan balık kemiklerinden, yakalanan balıkların boyutunun çok küçük balıklar ile 2 metreden uzun dev sazanlar arasında değiştiğini biliyoruz." diyor.

    aletler birçok yönden modern kancalara benzese de, bazı farklılıklar da vardır. "jrd balıkçıları (jordan river dureijat) kancalarda delikler açmak yerine (muhtemelen kemikler yeterince güçlü olmadığı için) oltayı kancaya ve ağırlıklara yivler, çıkıntılar ve karmaşık düğümler gibi çeşitli yöntemler ve hatta tutkal kullanarak bağladılar."

    kancaların kıvrımlarındaki bazı oyuklar ve bitki lifi kalıntıları, balıkçıların yapay yemler kullandıklarını düşündürmektedir.

    sharon "sinek balıkçılığının kullanılması, balık davranışı hakkında tam ve derin bir bilgi birikimine işaret ediyor. bazı balık türlerinin su yüzeyine yakın böceklere saldırarak avlandığını ve sinek taklidi yapan yapay bir yeme saldıracağını bilmelisiniz. yani 13.000 yıl öncesine kadar hula gölü balıkları hakkında bilinmesi gereken her şeyi biliyorlardı.” diyor.

    kaynak

  • -ya sen google musun?
    -neden?
    -aradığım tüm cevaplar sende de.

    (bkz: ba dum tsss)

    -ilk karıma çok benziyorsun.
    -kaç kere evlendin ki?
    -hiç!

    (bkz: ba dum tsss)

    -ikizin var mı?
    -yoo neden?
    -o halde dünyadaki en güzel kadın olmalısın.

    (bkz: ba dum tsss)

    -neyin 42 tane dişi var ve hulk'u zapt edebilir?
    -neyinmiş?
    -fermuarımın!

    (bkz: ba dum tsss)

    -hayatın nasıl?
    -iyidir, seninki?
    -ona bakıyorum şuan!

    (bkz: ba dum tsss)

    -adın katrina mı?
    -yoo neden?
    -çünkü beni kasırga gibi vurdun bebeğim!

    (bkz: ba dum tsss)

    -pardon da bana bir içki borçlusun.
    -o neden?
    -çünkü seni ilk gördüğümde benimkini üstüme döktüm!

    (bkz: ba dum tsss)

    -bir yol tarifi alabilir miyim?
    -nereye?
    -kalbine!

    (bkz: ba dum tsss)

    -telefonumda bir sorun var ya!
    -nedir?
    -içinde senin numaran yok!

    (bkz: ba dum tsss)

    -merhaba nasılsın?
    -güzel.
    -nasıl göründüğünü sormadım!

    (bkz: ba dum tsss)

    -biraz bozuk para verir misin?
    -neden?
    -annemi arayıp hayatımın kadınını buldum diyeceğim de!

    (bkz: ba dum tsss)

    -pardon benimle mi konuşuyordunuz?
    -yoo.
    -e başlayın o zaman!

    (bkz: ba dum tsss)

    -off dişim ağrıyor!
    -neden?
    -çünkü çok şekersin!

    (bkz: ba dum tsss)

  • kimi zaman, yatağa bağımlı hastalarınızı sırtında dördüncü kattan ambulansa taşıyan insanlar hakkında,sadece halılarıniza ayakkabı ile bastılar diye yaygara yapmanız düpedüz terbiyesizliktir.

    kaldı ki farz edelim galoş taktı, yere sağlam basamadığı için hastanızla birlikte düşme ihtimalini düşündünüz mü hiç?

    yahu bir kere de bilgi sahibi olun, sonra fikir sahibi olun.

    edit:düzeltme.

  • ciroya bakarak yatırım yapılıyor, adamlar da bug'ını bulmuş işin, bakkal dükkanını dijitale uyarlayalım, 1 liraya alırım, 1 liraya satarım, maksat ciro artsın. geri kalan masrafı da yatırımcıdan çıkartırız zaten, harika business plan, pandemi olmasa çoktan ufalmıştı, şansları yaver gitti, hype oldular. yatırımcılar da ayrı çakal, kusura bakmayın, hype olan bir şeye giriyor, hype bitmeden hissesini başkasına satıp/çakıp çıkıyor.

    pandemi öncesinde de aynısını savunuyordum, yine aynısını savunuyorum. hem insan eforu açısından, hem global ısınma açısından, nereden bakarsanız bakın inanılmaz gereksiz bir iş bu. gece vakti ilaç ihtiyacın olsa tırım tırım eczane arıyorsun ama dondurma istediğinde birisi kapına kadar geliyor.

    amerika'da şehir merkezi dışında yaşayan insanların çoğu markete/bakkala onlarca km uzaklıkta yaşıyorlar ve haftalık/aylık planlamalar ile alışverişlerini yapıyorlar. bizim nasıl bir satın alım gücümüz var ki böyle bir ayağa hizmet peşindeyiz.
    (bkz: ayranı yok içmeye taht-ı revanla gider sıçmaya)

    ekleme :
    ben de bir girişimciyim, sektörde tanışmadığım mentor, görüşmediğim vc kalmadı.

    kripto para kovalayanlardan farkları yok. yatırım alan firmaları ölümüne zorluyorlar kendi paralarını katlamak için. unicorn çıkartır mıyız? decacorn çıkartır mıyız? derdindeler tamamen.

    sürdürülebilirlik umurlarında bile değil. hangi yaraya derman oluyoruz, doğaya nasıl bir etki yapıyoruz umurlarında bile değil.

    konuşunca da unorthodox oluyorum işte. hepiniz çok iyi biliyorsanız bu işi, açın etohum sitesini, 10 sene önceden başlayıp yatırım alan firmalara bakın kardeşim, at gibi koşturmasanız çoğu işletme ayakta kalırdı, yatırım alanların hemen hemen hepsi uçuk hedeflerinizi tutturamayıp kapattılar.

    mütevazi ve sürdürülebilir bir büyüme amaçlayan hedefler koyunca da küçümseniyorsunuz sektörde maalesef.

    neyse daha çok şey yazarım da, şimdilik yeterli.