hesabın var mı? giriş yap

  • "asıl yükseliş, iktisat sahasında yükseliş olacaktır.bu istikâmetteki muvaffakiyeti türk milleti anladığı zamandır ki en büyük zafer tecelli edecektir."

    - anlayamadı.

  • kalbimizde bir kez daha taht kurmasına sebep olan olay.
    sırtını ankara'ya vererek anıtkabir'e yüzü dönük fotoğraf çekilmesi de nezaketin alternatif bir tanımı olabilecek nitelikte eylem.

    instagram

    edit: ikinci fotoğrafı da paylaştı kendisi.
    instagram

    kısaca atatürk'ün attan düşerek 3 kaburgasını kırmasını ve ciğerine isabet eden şarapnele rağmen mücadelesi için savaşmaya devam ettiğini kastetmiş sanırım.

    elon bu hangi seviye atatürk düşmanları rokete atleti tıkarlar, bütün uzay programı yalan olur.

  • bazen sevinirsiniz.

    abim 7 yaşında geçirdiği su çiçeği sonrası rasmussen ensefaliti hastalığına yakalandı. bir kaç kez beyin ameliyatı oldu. beyin hücreleri öldü falan bir çok zorluk. doktorlar yürüyemez dedi, yürüdü. konuşamaz dedi, konuştu. ama yardımla, ama destekle. 21 yaşına kadar bakıma muhtaç yaşadı. yemeğini biz yedirdik, altını biz sildik, banyosunu biz yaptırdık. zor günler zor yıllardı.

    21 yaşında öldüğünde zekası 3.5 yaşındaki çocukla birdi. sol eli ve ayağı beyninin sol kısmındaki hücrelerin ölmesi sebebiyle felçliydi. ilaçları yeşil reçeteydi ve çoğu yurt dışından geliyordu. sürekli epilepsi nöbetleri geçiriyordu. son yıllarında kalbinde pille yaşıyordu. nöbetleri o şekilde durdurabiliyorduk. engel oranı yüzde 97.

    o zekasına rağmen her şeyin farkındaydı aslında. anlıyorduk biz de. o da dışarı tek başına çıkmak, kafasında kask olmadan, yanında biz dikilmeden maç yapmak istiyordu. kız arkadaşı olsun da istiyordu biliyorum. gerçi 50'ye yakın sevgilisi vardı. hemşireler dahil konuştuğu her kadın onun sevgilisiydi. çocuk aklı*

    neyse çok uzatmayayım. ölmeden son 1 yıl itibariyle ağırlaştı. yerinden kalkamadı, ilaçlar böbrekleri bitirmeye başladı. yatalak hale geldiği için kalça kısmında yaralar olmaya başladı. her zamankinden daha zor şekilde yattığı yerden temizlemek, yedirmek ve tuvaletini yaptırmak zorunda kaldığımız 1 sene sonunda öldü.

    üzüldük mü? çok... ama aynı zamanda çok sevindik. çünkü onun kurtuluşu oydu. ben bunu söylediğim zaman bana kızan çok insan var, hatta bunu okuyup saçma sapan mesajlar da gelecek biliyorum ama yaşamadan bilinmiyor. onun yaşaması onun ve bizim açımızdan çok zordu. o öldü ve kurtuldu böyle bir yaşamdan.

    bugün aramızdan ayrılışının 16. yılı. abim ama çocuğum gibiydi. çoğu şeyden feragat edip çok baktım ona. güzel baktığımı düşünürüm hep. hâlâ canım yanar, içim cız eder ama iyi ki diyorum, iyi ki öldü ve kurtuldu. onun adına yıllar geçmesine rağmen çok seviniyorum.

    debe edit: arkadaşlar mesajlarınız için çok teşekkür ederim. taktir edersiniz ki tek tek cevaplama şansım yok. buradan teşekkürümü kabul edin lütfen.

  • konu üzerinde uzun araştırmalar yaptığım, hatta bir proje ürettiğim, ülkemiz açısından döviz, istihdam ve kalkınma açısından büyük bir potansiyel barındıran sektördür. ancak ne yazık ki ülkemizin bu konuda büyük potansiyeline rağmen çoğunlukla özel sektörün faaliyet gösterdiği bir alan olarak devam etmektedir.
    dünyada 100 milyar dolarlık hacme ulaşarak pek çok ülkenin de dikkatini çekecek bir konuma ulaşmıştır.
    hal böyle iken sağlık turizmi nedir, ne üzerinedir biraz bilgi vermek istedim.

    sağlık turizmi, sağlığın korunması, geliştirilmesi ve hastalıkların tedavi edilmesi amacıyla ikamet edilen yerden başka bir yere seyahat edilmesi ve gidilen yerde en az 24 saat kalınarak sağlık ve turizm olanaklarından yararlanılması olarak tanımlanmaktadır. bu şekilde belirtilen amaçlarla seyahat eden kişiye de “sağlık turisti” denilmektedir. burada "sağlık turisti" ile "turistin sağlığı" olgularını karıştırmayalım, sağlık turisti'nin amacı tedavi olmak için gelmek ve tedavisini olurken tatil yapmak olmalı. tatil için gelip herhangi bir nedenden dolayı sağlık hizmeti aldığında bu "turistin sağlığı" olarak nitelendirilmektedir.

    sağlık turizminin geçmişinin sümerlere kadar uzandığı bilinmektedir. sümerler, m.ö. 4000 yıllarında, sıcak kaynakların etrafında bilinen en eski sağlık tesislerini inşa etmişlerdir. eski yunan imparatorluğu döneminde hastalar termal tedavi için akdeniz ülkelerine seyahat etmişler, 18.yy sonrası avrupalılar tedavi için nil nehrini seçmişlerdir. 20. yüzyılda bilim ve teknolojide ilerleyen ülkeler özellikle amerika ve avrupa ülkeleri, tıp alanında da büyük ilerlemeler kaydederek dünya’nın sağlık tedavi merkezleri haline gelmişlerdir

    sağlık hizmet sunumunda artan maliyetler, yaşam kalitesinin yükselmesi, gelişmiş ülkelerde hızla sayısı artan yaşlı nüfus, sağlık hizmetinin daha ekonomik ve kaliteli olması, insanların tedavi olurken tatil yapma fırsatı bulabilmesi, sağlık hizmetlerinde maliyeti düşük ülkelere olan rağbeti artırmıştır.

    sağlık turizminin gelişmesine etki eden en önemli unsur; insanların yüksek kalitede düşük maliyetli sağlık hizmetlerini talep etmesidir. insanların uzun bekleme sürelerinden kurtulmak, ileri teknolojiye ulaşmış kaliteli sağlık hizmetini en kısa zamanda almak, tedavi maliyetlerini düşürmek ve hem sağlık hizmetini alıp hem de tedavi olduğu ülkede tatilini yapmak istemesi, yaşlı nüfusun oransal artışı dünyada sağlık turizminin gelişmesine neden olmuştur.

    dünya ülkelerinde turizm önemli bir gelir kaynağı olarak görülmektedir. son yıllarda ülkeler doğal, tarihi ve iklimsel olarak sınırlı kalan turizm gelirlerine yılın her ayında etkin sağlık turizmini de eklemek ve ülke ekonomilerini daha çok geliştirmek amacına doğru hareket etmeye başladılar.

    dünyada turizm hareketleri her ne kadar insanların yeni yerler görüp gezmek eğlenmek amacıyla gelişmiş olsa da; son yıllarda sağlık turizmi ülkeler için giderek artan bir ivme kazanmaktadır. insanlar artan tedavi maliyetleri, karşılanması uzun ve zor sağlık sorunları için daha ekonomik ve daha rahat hizmet alabilecekleri ülkelere yönelerek gittikleri ülkelerin tıbbi, tanısal, doğal kaynaklarından faydalanmak, sağlıklarına tekrar kavuşmak ya da daha sağlıklı olabilmek amacını taşımaya başladılar.

    sağlık turizmi; sıfır maliyetli, zengin doğal ve tarihi kaynakların turizm ve özellikle sağlık turizmi ile değer kazanmasının yanı sıra ülkelere ciddi döviz akışı sağlaması, vatandaşlar için hem iş gücü hem de önemli bir gelir kaynağı olma potansiyeli taşımaktadır. bu istihdam ve gelir ‘doğrudan’, ‘dolaylı’ ve ‘ek istihdam’ olarak gerçekleşmektedir. ayrıca bu gelir ükkenin yeni yatırımlar için kaynak sağlamasının yanında tarım, inşaat, gıda, mobilya vb. pekçok sektörü de uyaracağı kesindir. bu nedenle, hem bölgesel hem de ülke için bir kalkınma aracına dönüştürülebilir.

    sağlık turizmi tıbbi pek çok tedavi ve girişimi içermektedir. günümüzde göz, diş, estetik, ortopedi, tüp bebek, kalp damar, saç ekimi ve ortopedi ameliyatlarına kadar sağlıkla ilgili pek çok alanı kapsamaktadır.

    sağlık turizminin türleri:

    a)-medikal turizm (tıp turizmi):

    bu turizm çeşidinde doktor ön planda olup, tedavi ihtiyacı olan turistlerin turistik faaliyetlerinin bir kısmını kapsayan özel tedaviler olarak karşımıza çıkmaktadır. amaç hastanede tedavi veya ameliyat olmak ve aynı zamanda tatil yapmaktır.

    b)-yaşlı ve engelli turizmi:

    yaşlı ve enge sağlık alanındaki yeni gelişmeler ve insanların hayat standartlarındaki yükselme, ortalama yaşam süresini uzatmış ve doğurganlık oranlarının azalması sonucunda yaşlı nüfus artışına sebep olmuştur. bu nedenle günümüzde sağlık turizminde yaşlıların bakımı ile ilgili kurulan tesisler ve bu amaçla yapılan seyahatler sağlık turizminin yeni bir türü olarak turizm faaliyetlerinde yerini almaya başlamıştır. yaşlı turizmi, 65 yaş ve üstü olan, birden fazla kronik rahatsızlığı olan bakıma muhtaç hastaların iklim ve hava değişikliği gerçekleştirilerek sosyal tesislerde tedavi edilmesini esas alan turizmdir.

    c)-termal/spa/wellness turizmi:

    profesyonel ekiplerce uygulanan su ve çeşitli aromatik kürlerin kullanılması yoluyla vücudun dinlendirilmesi, ağrı ve acıların azaltılması amacıyla uygulanan bir tedavi yöntemi olarak tanımlanmaktadır.

    termal tedavi düşük maliyetli ve etkili tedavi aracı olarak insanlar arasında önemli bir seçenek olmuştur. bugün termal turizm asya ve avrupa’da önemli bir gelir kaynağı durumundadır.

    ülkemiz, dünyada termal ve mineralli sular kapasitesinde yedinci, avrupa’da ise birinci sıradadır. biyolojik ve kimyasal açıdan zengin termal suları ile 1.500 'den fazla jeotermal kaynağa, 46 ilde 240 üzerinde kaplıca tesisine sahiptir. ancak ülkemizde jeotermal kaynakların termal turizm alanında kullanımının maalesef sadece %15 olduğunu belirtilmektedir.

    termal turizmin türevlerini üç ana başlık altında toplamak mümkündür:

    1) klimatizm (temiz havadan yararlanma),

    2) termalizm (kaplıca)

    3) üvalizm (meyve-sebze kür tedavisi)

    2022 yılında toplam 1.258.382 kişi sağlık hizmeti almak için ülkemize gelmiş ve buradan elde edilen gelir 1. 926.094 bin abd doları tutarında gerçekleşmiştir.

    sağlık turizmi alanında en çok tercih edilen ülkeler; abd, hindistan, küba, kosta rika, tayland, singapur, kolombiya, malezya, türkiye, meksika, almanya ve güney kore’dir.

    kaynak:
    1-bülbül, f. (2015). sağlık turizminin türkiye’deki gelişimi.
    2-edinsel, s. ve adıgüzel, o. (2014). türkiye’nin sağlık turizmi açısından son beş yıldaki dünya ülkeleri içindeki konumu ve gelişmeleri.
    3-erdur, e. (2013). kamu hastanelerinin medikal turizm hizmetlerinin değerlendirmesi konusunda bir araştırma.
    4-kahveci, a. (2014). dış ticaret kapsamında medikal turizm ve medikal turizm teşviklerinin etkinliğinin incelenmesi: alanya örneği.
    5-karakoç, s. (2017). küresel dünyada sağlık turizminin önemi ve türkiye’nin durumu.
    6-kostak, d. (2007). turizm hareketleri türkiye örneği üzerinden sağlık turizmi.
    7-özgül, a. (2014). türkiye’de sağlık turizmi politikaları üzerine bir değerlendirme.
    edit: kaynak eklendi.

  • (bkz: üslup bazında bizi benzetirler)'den sonrasını okumadım.

    maşallah. ne yetenekler var sende be ekşi sözlük! ne yetenekler! adamın üslubunu karl marx'a benzetiyorlar! üstelik, kültürel değerlere de saygılı, karı-kızla alakası olmayan bir yazar! bravo!

    mesela benim çektiğim planlara da hep 'yaa sanki steven spielberg çekmiş' derler. öyle yani. çok şanslısınız kızlar. bir tane değiliz ki. birimiz karl marx'a benzer, birimiz steven spielberg'e.

  • babam başka bir kadın uğruna annem ve biz çocuklarını evden kovduğunda onbir yaşındaydım. bildiğin sadece üstümüzdeki kıyafetlerle sokakta kaldık. senelerce süren sefaletten sonra kendimizi toparladık şöyle böyle. okudum iş sahibi oldum babamla barıştım ama erkeklerle hiçbir zaman sağlıklı ilişkiler kuramadım. ne zaman ki biriyle birlikte olsam kafamda aynı düşünce dönüp durdu ;
    "seni çok sevmesi gereken baban bile seni dışarı atmış, bu adam kimbilir neler yapar sana".
    yani bu his durduk yere oluşmuyor işte. herkesin bir kırılma noktası var aşk meşk konularında yaralı kuşlar gibi savruluyoruz ordan oraya.

  • 10 gün önce 5300 tl fiyatlı bir bilgisayar sipariş ettim buradan. normal fiyatı 6500-7000 arası. araya hafta sonu da girince 3 gün içinde elime ulaştı. akşam verdiğim sipariş akşam kargolandı zaten. o derece hızlılar maşaallah. ürün geldikten 2 gün sonra açtım ve kurdum. hem kutunun altındaki deformasyon hem de ürünün markasının resmi sitesindeki garanti süresi ( garantisi 3 ay önce başlamış ) bu bilgisayarın daha önce kullanılmış olduğunu düşündürttü bana ama bilgisayar canavar gibi.

    hemen e mail ile iletişime geçtim ve bana iade alacaklarını belirterek bir kod gönderdiler. yani eveleme geveleme yok, efenim servise gönderelim yok, siz açıp kurmuşsunuz iade alamayız yok. adamlar koşulsuz iadeyi kabul ettiler. ama burada benim mağduriyetim var tabii. bilgisayar indirimleri bitmiş ve malın fiyatı 7200 tl olmuş. diğer sitelerde en ucuz olanı 6800 tl. yani en az 1500 tl zararım var.

    sabah olunca telefon ile iletişime geçtim. durumu anlattım müşteri temsilcisine. iadeniz kabul edildi dedi. ben de iade etmek istemediğimi, indirimleri kaçırdığımı ve benim açımdan bir mağduriyet oluştuğunu belirttim. ''yetkililerle görüşüp sizinle bir saat içinde iletişime geçeceğim mutlaka'' dedi.

    yaklaşık bir saat sonra benimle aynı hanımefendi irtibata geçti. talebimin olumlu karşılandığını ve istersem ürünü iade ederek fiyat eşitlemesi ile aynı ürünü aynı fiyattan tekrar satın alabileceğimi belirtti. istersem ürünü göndermeyip kredi kartıma ürünün fiyatının yüzde 20'sini iade edebileceklerini belirtti.

    yani adamların açılmış ve kurulmuş bir bilgisayarı iade alması bile benim için çok iyiyken, yaşadığım ülkedeki alışveriş şartlarını unuttururcasına tüm mağduriyetimi farklı seçeneklerle gidermek için ellerinden geleni yaptılar.

    başka bir e ticaret sitesinden alsaydım bu ürünü, muhtemelen başıma ağrılar girene kadar sıkıntı yaşayacaktım ve çok çok büyük ihtimalle benim adıma olumsuz sonuçlanacaktı. en iyi şartlar altında hakem heyeti falan uğraşıp iade edebilecektim. geçenlerde başka ve büyük bir türk e ticaret sitesinde indirimden aldığım ürün iptal edildi ve bana tedarik sebebiyle göndermedikleri ürünü yüksek fiyattan satmaya devam ettiler . ( adı lazım değil hepsiburada )

    amazon, bana resmen müşteri memnuniyetinin zirvesini yaşattı. ben şimdiye kadar (internet alışverişini çok sık yapan birisiyim) genelde diğer sitelerden yapıyordum alışverişi. ama bu olay ve diğer sitelerdeki ufak tefek olumsuzlukları düşününce kesinlikle ilk tercihim amazon olacak. hatta ürünün fiyatı daha pahalı olsa bile ( çok ciddi fiyat farklar olmadığı müddetçe ) tercihim mutlaka amazon olacaktır.

  • 1. haksuzluk ney?

    2. her kuşu sevdik bi leylek cemaati mi es geçtik?

    3. ergenekon, balyoz, madımak vs. olaylarına tavırlarını unutmadık. kısa hurma tırmalama formulü ile hesapla.

    4. her şeye rağmn sizin için bile adalet. evet.