hesabın var mı? giriş yap

  • ülkenin sınır güvenliğini sağlamak ve kendi insanlarını korumak için başkan'a kafa tutabilen sivil ve askeri bürokratların, yerel yöneticilerin ve siyasetçilerin var olabildiğini gördüğümüz ilginç olay.

  • eskiden, osmanlı zamanından günümüze ulaşan bir uygulama, bir çeşit gelenek.
    osmanlı'da eve gelen misafire "aç mısın?" diye sormak ayıp sayıldığından hemen bir kahve pişirilir, yannda su ile ikram edilirmiş. misafir açsa suya uzanır, sudan içermiş. o zaman derhal sofra kurulur, yemek çıkarılırmış. toksa zaten mesele yok, keyifle kahvesini içermiş.
    güzel bir gelenek ha!

    ekleme; aldığım "kaynak nedir?" mesajları üzerine yaptığım eklemedir. bu bilgi kulaktan bilgidir. islam eserleri müzesi restoranı'nda katıldığım bir iftar programında, müzenin kahve köşesinde biz misafirlere kahve yapımı ve tarihçesi anlatılmıştı. kaynak budur.

    debe editi: debeye girmiş ilk ve tek entrymi gecikmeli olsa da şöyle bir seveyim ben.

  • house'un hastane içerisindeki bir hemşire ve bir doktor ile aşk üçgenine sıkışıp uzun uzun bakışmasıyla ve bir dönem mafyayla başının belaya girmesiyle geçecek bir dizi olacaktır.

  • 1 dakikamı ayırıp bunu okuduğum için kendimden nefret ettim şu an.

    olmamış 1/10.

  • hani bazı bilgiler insana mutluluk verir, " vay be! " dedirtir ya...
    işte öyle güzel bir bilgiye kavuştum ve dahi sizinle de paylaşacağım. ayrıca konuyla ilgili neredeyse tüm internet âleminde ve yayın organlarında yanlış bilinen konuları da düzelteceğim.

    agadez, afrika ülkesi olan nijer'in en büyük şehirlerinden biridir. nijer, yedi bölgeden oluşan bir ülkedir. işte bu bölgelerden biri de agadez bölgesidir. agadez şehri de bu eyaletin başkentidir.

    bu bölgede çoğunluğu oluşturan halkın adı " tuaregler "dir ve kendilerine türkler derler. müslümandırlar.
    agadez bölgesi'nin sultanı umaru ibrahim'dir. elbette saltanat sistemi hâkimdir yönetimde.

    şimdi rivayetlere göre biraz geriye gidelim. hatta çokça geriye gidelim:
    yıldırım bâyezid dönemlerine.

    agadez sultanının anlattığına göre ataları, kimin sultan olacağına karar veremeyince devrin en güçlü müslüman devleti olan osmanlı devleti'ne giderler sorunu çözmeleri için. devrin padişahı yıldırım bayezid, siyahî cariyelerinin birinden olan şehzade yunus'u gelenlerle birlikte afrika'ya gönderir ve oranın sultanı olarak oğlunu tayin eder.

    böyle bir şey imkânsızdır. yıldırım bâyezid'in yunus adında bir şehzadesi olmamıştır. isim benzerliği desek yusuf adlı bir oğlu olmuştur lâkin şehzade yusuf'un veba sebebiyle öldüğü kesindir.
    hadi yunus diye bir oğlu olsa bile şehzadeleri öyle afrika'ya vs. sultan olarak gönderme gibi bir durum osmanlı'da mümkün değil olamaz.

    " peki ama adamlar, kendileri anlatıyorlar bunu! " diyecek olursanız. afrika'dan bahsediyoruz. bırakın beş yüz yıl öncesine, yüz yıl öncesine bile kaynak olarak gösterilebilecek yazılı kaynaklar bulmanın neredeyse imkânsız olduğu topraklar buralar.

    lâkin bu, anlatılan her şeyin yalan olduğu anlamına gelmez. sadece dönemleri ve padişahları karıştırmaktadırlar.

    meselâ kendilerine istanbullu da derler. ataları istanbul'a gelmiştir çünkü padişah ile görüşmeye. işte bu sebeple de yıldırım bayezid hikâyesi doğru olamaz. istanbul'un fethinden sonraki padişahlardan biri olmalıdır görüştükleri.

    o zaman 1453'ü geçelim ve 1551'e gelelim. dönemin osmanlı padişahı kimdir?
    kanunî sultan süleyman!

    işte şimdi " devrin en güçlü müslüman devleti " tanımıyla tarih örtüştü.

    işte bu tarihte turgut reis'in trablusgarp'ı fethi gerçekleşmiş ve ispanyollar bölgeden uzaklaştırılmışlardır. tinbüktü paşalığı yani tuareglerin ataları da osmanlı imparatorluğu ile bu dönemde yakınlaşmıştır.
    işte burada " kurtarıcı " gözüyle bakılmaya başlanmıştır artık osmanlı'ya.
    günümüzde bu halkın osmanlı devleti dönemindeki osmanlı halkı gibi giyinmesinin sebebi de bu dönemde bu topraklara yapılan yiyecek - giyecek yardımları ve oraya gönderilen ailelerin osmanlı kültürünü buraya getirmelerinin sonucudur.

    daha yakın tarihlere gelip agadez halkının neden kendilerine türk ve osmanlı torunuyuz dediklerini incelemeye devam edelim.

    ikinci abdülhamid döneminde fransızlar bu bölgeyi işgal etmişler, müslümanlara zulmetmeye başlamışlardır.
    bunun üzerine agadez halkının o dönemki reisleri gizlice istanbul'a haber ulaşıtırıp kendilerine silah yardımı yapılmasını ister ve mâlumunuz bölgede tam bir istihbarat savaşı yaşanır o tarihlerde. osmanlı, ulaştırabildiği tüm silahları ulaştırır agadez halkına. fransa bunu önlemek için çokça çaba gösterir ve nihayetinde bölgeyi işgal eder.
    yine de halk, türklerin yardımlarını asla unutmaz.

    agadez'de bugün her cuma hutbesinde tüm osmanlı padişahlarının isimleri tek tek okunur.
    bölgede hilâl ve yıldız kutsal sayılan sembollerdendir.

    işte agadez halkı ve osmanlı arasındaki meselenin gerçeği budur.

    selam olsun.