hesabın var mı? giriş yap

  • modern çağda bireyin etrafını sarmış bürokratik, elektronik, ekonomik, kültürel, düşünsel falan bütün gözetim mekanizmalarının etkisiyle panoptisizmin aşırı içselleştirilmesi durumu. tedirgin ve güvensiz ama hamdolsun modern olmanın semeresi. modern zamanlarda aşkın, aşıkın ve maşukun kaydıihtiyadının sebebi; ki en çok da bu üzüyor benim tedirgin toplum bilimcisi yüreğimi.

  • her sene aynı hikaye amk.

    tüm doğu illerinin geçmiş sınavları incelenmeli ama elbette öyle bir şey yapılmayacak. yine çoban ahmetler, köylü ayşeler romantik birer başarı hikayesi olarak gazetelerde manşet olacaklar. okuyanlar da "bak görüyo musun onca imkansızlıklara rağmen..." geyiği çevirecek.

    sıkıldım valla ülkeden.

  • keşke hiç konuşmasaymış. ne kadar boş beleş bir konuşma bu. böyle durumlarda ağzından çıkana 10 kat daha fazla dikkat edeceksin.

  • krizin daha da büyüyeceğinin habercisidir. artık ülkeler isteseler de anlaşamayacaklar.

  • bunun biri benim,

    kısa vadeli yıllık, orta vadeli 5 yıllık ve uzun vadeli 10 yıllık iş planlarım vardı.

    hiçbirine, insafsızlık, komisyonculuk, vefasızlık, kanun bilmezlik, gözünün yaşına bakmama gibi unsurları dahil etmemişim.

    siz dahil edin.

    ha arada bir de hırsızlık var.

    dikkat edin.

    edit: şimdi ne yaptığımı soranlar fazla,

    beyaz "yakalılığa" devam.

    edith piaf: ulan ne entry tuşu aşığıymışım be.

  • elbette sadece beyaz show için geçerli değildir ama sık sık yabancı konuk aldığı için bu bağlamda söylenmesinde mahzur görülmemiştir.

    bugükü şovunda lost dizisinin bilmem neyini konuk edecekmiş. son bir can havliyle bir kez daha hatırlatalım dedik.

    beyaz show yapımcıları, ey beyazıt öztürk, türkiye'de yabancı konuk alan bilumum şovmenler, movmenler.. program yapımcıları, yönetmenleri..

    yeryüzünde "simultane çeviri" diye birşey var..

    bu konuda hizmet veren onlarca şirket var.

    bu şirketlerde çalışan iyi yetişmiş, canavar gibi, diplomatik-bilimsel düzeyde çeviri yapan insanlar var.

    lan niye hala konuk aldığınız yabancının yanına hiçbir çeviri yeteneği olmayan bir kızcağız-oğlancağız-adamcağız-kadıncağız dikiyorsunuz, programın ahengini bozuyorsunuz?

    simultane çeviri yaptırırsanız, aldığınız konuk, siz diğerleriyle türkçe konuşurken mal mal etrafına bakıp sohbetten kopmaz bari lan. neler konuşulduğunu duyar, belki söyleyecek birşeyi vardır.

    adı üstünde talk show

  • (bkz: güldürmedi)

    hepsiburada.com cem yılmaza milyonlarca lira ödeyeceğine. destek ekibine daha çok eleman alsın. amazon.com.tr başlığına bakıp feyz alsınlar.

    iyi hizmet olunca bedava reklam yaparız merak etmeyin.

    (bkz: amazon.com.tr)

  • lisa'nın, atın canını acıtmasıyla vuku bulan sahnedir. yamulmuyorsam elinde jilet gibi bir şey vardı. pislik.

  • ben bunu ne zamandır evde yapmayı istiyordum ama üşeniyordum. nihayet üşengeçliğime bir son verdim, ve sonuç: muazzam.

    - 200 ml krema
    - 200 ml yoğunlaştırılmış süt
    - 200 ml viski
    - bir shot kahlua

    ben sadece yukarıdakilerle yaptım. içine renk versin diye karamel şurubu yada çikolata sosu koyanlar da var. bir çok tarifte yer alan granül kahve yerine direkt kahve likörü * ekledim.

    * burada en önemli kısım yoğunlaştırılmış süt konusu. asla normal süt olmamalı. bildiğiniz süt reçelinin biraz daha cıvık hali olacak. ben evde yaptım, 1 lt süte 1.5 bardak şeker. sütün yarısından fazlasını uçuracak şekilde neredeyse 45 dk kaynattım. sarı renkli pekmezden daha kalın kıvamda olacak sonunda.

    sonra tüm içerikleri bir blenderde 30 sn karıştırdım. viski olarak jameson kullandım.

    toplam maliyet bana 80 tl olarak geldi yine 75cl likör elde ettim. amaç tasarruftan ziyade zevkinde zaten, ama yine daha ucuza geldi tabi..