ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
reina'daki mesaj kraliçe elizabeth'eydi
-
"reina ispanyolca'da kralice demek o nedenle mesaj ingiltere kralicesineydi."
yani kimsenin isine karismak gibi olmasin ama ingiltere kralicesine mesaj gondermek isteyen neden bunu turkiye'de ispanyolca kodlu bir sekilde yapsin ki? bir de ispanyol kralicesinin basi kel mi? onun elizabeth'den nesi eksik?
bu mantiga gore bir sonraki hedef queen grubunun uyeleri olacak diye dusunuyorum, freddie oldu de kurtuldu, brian may kendisini korusun bari.
cok fantastik bir ulkeyiz gercekten, boyleleri bir de ulusal gazetelerin genel yayin yonetmeni oluyorlar.
mikasa futbol topu
-
dışı plastik, içi çimento kaplı. ağız da dağılıyor.
9 ekim 2020 türk telekom ve vodafone skandalları
-
kardeşimin hattı türk telekom’dan vodafone’a hiç bir beyanı olmadan, bayiye gitmeden, imza atmadan maraş’tan bir adamın numara taşıma işleminde bir sayı farklı söylemesiyle kardeşimin hattı vodafone’a geçiriliyor.
türk telekom’da faturalı olan kardeşimin tüm geri kalan aylarının ücretinide son faturasına aynen yansıtıyolar.
durumla ilgili vodafone ve türk telekom müşteri hizmetleriyle görüştük. ikiside “bizlik bir durum yok karşı tarafla görüşün” deyip suçu birbirlerine atıyorlar.
büyük bir mağdurluğumuz var ama çözüm yok kaldık ortada mal gibi. rezalet üstüne rezalet. skandal üstüne skandal. kimliksiz imzasız bu kadar kolay mı?
umut sarıkaya
-
naber dergisi üzerinden geyik yapmak için farklı zamanlarda iki öğretmen arkadaşıma " umut sarıkaya'yı biliyor musun ?" dedim. aldığım cevapları yazıyorum.
" şarkıcı di mi o ? "
" hangi sınıfta o hocam ?"
8 b' de amk. ama bugün gelmedi dayısına zebra çarpmış.
araba almak
-
şöyle birşeydir,
10bin tl vardir bakarsin olm alinacak arabalar en az 12bin.. 15binin olur bu sefer begendigin arabalara bakarsin hep 17,5 18 falan.. 25bin civari bakarsin e biraz daha ver sifir bi araba al abi dersin. sıfır bi arac bakarsin 40-50 arasi bi kac yasinda bmw yada audiler gozune carpar.
o parayi gozden cikartirsin bu sefede bi suv sevdasi başlar oraya kadar cikmissin ya artik bunun sifirini alip yillarca kullanmak istersin derken
neyse metrobüs geldi hadi grsrz
yıllar sonra gelen edit (2016): bu fiyatlar euro 2 lirayken yapılan hesaplardı tabi. şimdi bu fiyatlarda hayal!
2020 editi: araba almayı ev alma seviyesine çıkartan yönetime ne kadar teşekkür etsek az!
doktorlarla halı saha maçı yapmak
-
enteresan diyaloglara ve enstantanelere yol açabilir.
bir kere 11 tane birçoğu uzman olan 30 yaş üstü doktorun bulunduğu sahada kendini mental açıdan yetersiz görüyorsun.maça başlarken takımın orta sahanın 2 yönünü de oynamaya çalışan dinamik zencisi olarak buluyorsun kendini.* sonra yapılan meslek espirilerine falan bakınca mevkin bir anda forvet arkasına doğru kayıyor. insanın özgüveni geliyor bir anda.
adam mesela kadın doğumcuymuş maç esnasında öğrendim.gol kaçırdı arkadan mesleğinin hakkını ver. şu deliği bul artık diye tepkiler geliyor. adamın teki kilolu bi doktor amcaydı koşu yoluna pas attım , benim nabzım çok yükseliyor koşamıyorum öyle pas atma dedi bana. adam koşamıyor ama halı saha maçına gelmiş. gerçekten de hiç koşmadı. öyle sergen gibi alex gibi az koşuyor anlamında demiyorum gerçekten koşmuyor , yürüyor.
düşen birisi olsa hemen teknik müdahaleler, basit olayı enine boyuna değerlendirmeler halı sahada görmeye alışık olmadığımız abartılı fairplay hareketleriyle maçı viran eylediler. maç baklavasınaydı kazanan takımdan 3 tanesinin trigliseridi yüksekmiş yemediler.yiyenler de lan ben şimdi bunu yerim gece rahat durmam hahahahah tarzı diyaloglara girdiler. hulen dedim çok bilmek de
iyi değil. esnaf amcalarla yapacaksın maçı herifler kalp tansiyon şeker hepsinin kombinleyip gelmişler haberleri yok. devre arasında da sigaralarını yakıyorlar, paketi çoraplarına sıkıştırıp giriyorlar maça.
cemal süreya
-
su gibi akar kaleminin ucundan bütün kelimeler.
''bir gün seni bırakırım ya
tütünü bırakmak gibi bir şey olur bu
evet, gün geliyor, bıkıyorum senden,
ama istanbul'dan bıkmak gibi bir şey olur bu.''
yurt dışında yaşayıp türkiye'yi beğenmeyen türk
-
ne söylese haklıdır. ben yurtdışına tv'den bakıyorum, dönüp türkiye'ye baktığımda yine de beğenemiyorum.
günaydın cahiliye dönemi adetidir
-
ali erbaş'ın işini iyi yaptığını gösteren bir söylemdir.
şeriatı ilan etme misyonunu, kurbağaların suyunu yavaş yavaş ısıtarak yerine getirmektedir.
(bkz: diyanetin 4-6 yaş zorunlu kuran kursu talebi)
günaydın bu arada sayın yazarlar ve sevgili çaylaklar*