hesabın var mı? giriş yap

  • özel bankacılık şubeleri levent,suadiye,nişantaşı gibi üst gelir grubunun yoğun yaşadığı semtlerdeki şubelerin üst katlarında sokaktan sağdan soldan görünmeyecek şekilde tasarlanmış, özel ışıklandırmalı, tam teçhizatlı toplantı salonu olan, deri koltuklu, atraksiyonlu mekanlardır. içeri girince öyle bankonun gerisinde öfff pöff ederek oturan, "ahmet bey havaleniz geldi" diye bağırarak üç kuruş mal varlığınız hakkında fütürsuzca ipuçları veren, yeri gelince müşteriye çemkiren personel asla göremezsiniz. hatta personel göremezsiniz çünkü zengin bir müşteri olarak yağlı kıçınızı kaldırıp bankaya gitmeye tenezzül ettiyseniz müşteri hizmet yetkilisi sizi kapılarda karşılayacak, özel toplantı salonuna buyur edecek, ikrama boğacak ve o arada görünmeyen bazı insancıklar sizin işlemlerinizi başka bir bölümde halledecektir.

    bu izzet ikramın yolu da türkiye'de özel bankacılık nedir pek anlamamış kafası karışık bankalar nezdinde minimum 500.000 yetale lik bir hesap açtırmak ve bunu bir süre aktif tutmaktan geçer.

    türkiye'de özel bankacılık konusunda önde gelen bir kaç banka için;

    (bkz: akbank)
    (bkz: iş bankası)
    (bkz: garanti bankası)
    (bkz: hsbc)

  • çin'e koymaz; liechtenstein'da falan olsa nüfusun yarısına tekabül edeceğinden hükumet devrilirdi.

  • kuramın çıkış noktasını amerikalı filozof ve psikolog james mark baldwin'in keşfi oluşturur. bu keşif göstermiştir ki, insanın evrim halkasındaki en yakın akrabası olan şempanzeyle aynı yaştaki bir bebek aynanın önüne konduğunda, şempanze aynada yansıyan görüntüsüyle ilgilenmezken, bebek büyük bir zevkle görüntüyü izlemektedir. bu noktada, diğer önemli bir husus, aynanın önüne geçmesi değil, konmasıdır; zira henüz vücudunu koordine edemeyen bebek, aynanın önüne bir diğeri(anne,baba,vb) vasıtasıyla geçirilir. zaten aynada yansıyanla kurulan özdeşleşim bu sebepledir. çünkü bebek vücudunu koordine edemezken, aynada karşısında tam bir beden/imge bulur; bu ikilik, bebeğe "bölünmüş bir vücudun olduğu" gerilimini doğurur. bu gerilim, bebeğin, aynada yansıyan imgeyle özdeşleşmesiyle çözülür. bu sayede ego oluşturulur. lacan, özdeşleşme anını bir zafer anı olarak açıklar, zira yansıyan vücut, bebeğin koordinasyon problemleri yaşamasının aksine, "hareketlerinin efendisidir."

    ayna kuramı aynı zamanda, egonun, bir yanlış anlamanın ve bebeğin, kendi kendisine yabancılaşmasının ürünü olduğunu gösterir. bu nedenle, hayali düzenle tanıştırır bebeği. öte yandan, bebek kendi kendisine aynaya gidemediğinden, yani bir başkasının yardımına ihtiyaç duyduğundan; aynadaki görüntüsünü görüp o kişiye* *onaylanmak mahiyetiyle döndüğünde, ötekinin varlığıyla da tanışarak simgesel düzene şöyle bir göz kırpar.

  • aldığı parayı sonuna kadar hak eden nadir menajerlerden biri, hatta önde gideni. türkiye liglerinde hala batuhan'ı kabul eden klüp bulabildiğine göre, kendisiyle kız istemeye çok rahat gidilebilir.

    not: başlık boş bkz idi, doldu. (bkz: #43923499)

  • yangin tatbikati sirasinda 2 dk icinde bosaltilmasi gereken okulun 15 dk'da bosaltilmasi sonucunda mudur yardimcisinin herkesi bahceye toplamasi. ogrencilerin laubali hareketlerinden, bilinc eksikliginden, adam olamayacagimizdan bahseden konusmasi sirasinda siniflardan birisine basariyla saklanmis bir arkadasin pencereden sarkip: "cengiiizz, yaniyoooommm!!!" diye nara atmasi ve okul olarak yarilmamiz.

  • içeriden biri bile sızdırıp satmış olabilir.
    ben bu ülkenin insanlarından herşeyi bekliyorum.

    para için anasını avradını satacak milyonlar var bu ülkede aq.

  • ielde bir fizik sınavı. fizikten aldığı en yüksek not yüz üzerinden 10 olan bir arkada$ım, bir devreye güç kaynağı çizmesi istendiğinde, bir ko$u bandı ve üzerinde ko$an bir hamsterdan olu$an bir güç kaynağı çizmişti. yaratıcılıktan puan alması gerekirdi; sıfır aldı.

  • trafik ışıklarında bekleyen suriyeli dilenciler için kılını kıpırdatmayan zabıtadır. zira bilen bilir, türkiye'nin çoğu yerinde artık bu dilencilere komisyon karşılığı müsaade ediliyor. helal ekmek kazanmak yasak artık.

    ne çukur olmuş bu ülke arkadaş. düş düş dibi görmüyorsun.