hesabın var mı? giriş yap

  • google'dan üşenmedim baktım;

    prof. dr.
    bildiğin profesör doktor demek

    dr. h. c.
    honoris causa olarak geçen ve kişinin yaptığı önemli bilimsel araştırmalar sebebi ile kendisine verilen bir ünvanmış. fahri doktora gibi galiba.

    mult.
    multiple yada multiplex olarak geçen bir ifade yani birden farklı bilimsel alanda h.c. sahibi olan kişiye verilen ekstra bir ünvanmış bu da.

    a. m.
    celal şengör'ün ön adlarıymış. ali mehmet.

    hepsi bu.

  • söyleyeceği şeyi dolandırmada usta, ima yapmada işinin ehlidir:

    - seni buraya hangi rüzgar attı nina? yoksa "ağır" ve "pirinçten" bir rüzgar mı? ha?
    - nicholas'ı pirinç mumlukla benim mi bayılttığımı ima ediyorsun?
    - bilmiyorum nina, sen ne dersin, ha?

    hep böyle bir alaycı hava, abuk subuk imalar... hep böyle bir küçük dağları ben yarattım, siz de şans eseri oradan geçiyormuşsunculuk... "bilmem, sence de öyle mi?" 'ler, lafı şakacıktan bir tarafından anlıyormuşçuklar... cukcuklar, cikcikler...

    - bir içki hazırlamamı ister miydin richard? hah hah... ister misin?
    - evet, lütfen. sert olsun.
    - sert diyorsun... pirinçten bir mumluk gibi sert...
    - nicholas'ı benim bayılttığımı mı ima ediyorsun?
    - senin bayılttığını ima ettiğimi de nerden çıkarıyorsun?
    - ya kafasına ben vurmuşum gibi sürekli imalar bakışlar filan atıyosun...
    - nicholas'ın sadece bayıldığını biliyorduk richard... kafasına vurulduğunu değil! hah ha! kendin söyledin!

    sanki totoşuna vurulsa bayılacak nicholas, heralde kafasına vuruldu. bunu bilmiyor mu? tabi biliyor. ama tehditkar, alaycı, karşısındakini tiye alan, her an patlamaya hazır bir bomba imajını sarsacak bir hata yapmaması lazım.

    - sana bir şey itiraf edeceğim daniel. nicholas'ı ben bayılttım.
    - ne? sen mi? o zaman kaç bölümdür ne diye ima üstüne ima yapıyorsun? hasta mısın kuzum?
    - kuzun? kuzu mu? hah... pirinçten ve ağır bir kuzu heykeli mi ha? kuzu şeklinde bir mumluk mu?
    - rahatsızsın olm sen.

  • iğrenç dansı sebebi ile arkadaşını cezalandıran kürttür.

    inşallah ölmemiştir diyelim tatlıya bağlayalım.

  • sevdiğinle değil, seni sevenle mutlu olursun, 5 bin tl verdiğine göre sevmediğim iş bana daha çok değer veriyordur. zamanla severim belki.

  • insanlar için geçerli olmayan düşünce. keşke olabilse ama evcil hayvan almak için bile insanlar güzellik kriterini ön plana koyuyor. kedi sahiplendirme sitelerine bakıyorum, zaman zaman bacağını gözünü kaybetmiş biçareler oluyor. ama kimse tek bacaklı bir kedi istemiyor. çünkü kedi biblo gibi bir şey herkes güzelinden istiyor. mesela şu zavallı yuva bulamıyor kendine, oysa evde beslenen herhangi bir kedinin yaptığı her şeyi yapabilir; bütün kediler gibi mırıldanabilir, uyur, sana gelip sırnaşıp kendini sevdirebilir, bunların hepsini yapabilir. sonuçta ev kedisinden kimse terlik getirmesini ya da bekçilik yapmasını beklemiyor. ama hayatın gerçeği bu işte, dış güzellik her zaman en önemli şey. evladın bile güzelini kayıran yaratıktan ben ne bekliyorsam...

    edit: fotoğrafını paylaştığım kedicik nihayet yuva buldu kendine. her şeye rağmen iyiler var, umut var.

  • arabadan anlamayan erkektir. herkesin böyle bir uzmanlığı olmak zorunda mı amonyum karbonat? sen annenle ev eşyası bakmaya gitsen "bak bak daha ev eşyası bakamıyor" mu diyeceğiz?

    ağır zırva.

  • bu katil velet müebbet alsa en azından 60 yıl vergilerimizle beslenecek yiyecek içecek ısınacak. onun yerine bu ve bunun gibi mahlukatlar ya nükleer tesislerde atık bölümüne verilsin, derin madencilikte zincirle bağlanıp çalıştırılsın, veya idam edilsin organları ihtiyaç sahiplerine gitsin leşi de bilimsel araştırmalarda kullanılsın.