hesabın var mı? giriş yap

  • osmanlı'da 1877 yılının kasım ayında bağımsız ilk mizah gazetesini çıkaran kişidir. kayseri'nin tavlasun ilçesi rumlarındandır. son derece kıvrak zekalı bir kişi olmakla birlikte müthiş bir hazır-cevaplık kabiliyetine sahiptir. etnik kökeni rum olmasına karşın düşünce yapısı olarak tam bir osmanlı'dır kendisi.

    tiyatroda geleneksel tiyatronun, gölge oyunları ve atışmaların bulunması gerektiğini savunmaktadır. beş gazetede yazılar yazmıştır. bunlar: diyojen, çıngıraklı tatar, hayal ve istikbal'dir. bu gazeteler yalnızca türkçe yazdığı gazeteler olmakla birlikte kendisinin fransızca, rumca, ermenice ve rusça olarak gazete yazıları da yazdığı rivayet edilmektedir.

    son derece ehemmiyetli bir kişiliktir. kızıl sultan ıı. abdülhamid ile çoğu zaman atışma halindedir. öyle ki moliere'den dilimize adapte ettiği "pinti hamid" oyunu kızıl sultanı son derece öfkelendirmiştir.

    sultan ıı. abdülhamid'in basın yasaklarını destekleyen yapısına rağmen sivri dilli olmaktan asla vazgeçmemiş ve bu tavrı yüzünden 3 yıl hapse mahkum dahi edilmiştir. fakat taşınmak için 15 gün izin alarak hapisten çıktığında yine kıvrak zekasını kullanarak kılık değiştirip avrupa'ya kaçmış, sultan'ın kendisini affetmesi üzerine uzun bir süre sonra yurda dönmüştür.

    velhasılı türk edebiyatının nüktedan adamlarındandır, yeni osmanlılardandır, namık kemal'in yoldaşıdır ve her ne kadar farkına varılmıyor olsa da türk edebiyatı için önemli işler yapan değerli bir edebiyat âlimidir.

  • diasetil morfin, ilk kez 1874 yılında morfinin asetillenmesi ile elde edilen bir alkaloittir. 1898 yılında bayer firması tarafından ağrı ve öksürüğe karşı ilaç olarak piyasaya sunulmuş, yıllar sonra bağımlılık yapıcı etkisi nedeniyle yasaklanmıştır. saf eroin, acı tadda beyaz bir tozdur. yasadışı eroin içerdiği safsızlıklar yüzünden kahverengi, krem hatta siyaha yakın renkte olabilir.

    yıllar önce ev arkadaşımın sevgilisinde vardı bu illet. tedavisi çok zor ve uzun bir süreç. tanıdığımda 1 aylık yatılı tedaviden sonraki altıncı ayındaydı ve hala idame dozu olarak eroine yapıca kimyasal benzerlik gösteren bir ilaç kullanıyordu. "iyileşti sayılır" demelerine rağmen orada kaldığım iki ay boyunca hatırladığım kızcağızın sürekli biryerlerde (koltuğun kenarında, duvarın dibinde, koridorda) karanlıkta çömelip tırnaklarını kemirerek saatler geçirdiği. bağımlılığı hakkında kendi ağzından duyduğum tek değerlendirme ise şöyle idi: "her boku ye, bu boku yeme".

  • yazının içeriğini okumadım, sadece hesaplayan adam oldum. 2,5 yıl, 912,5 güne tekabül ediyor. yani günde 3 kitaptan biraz fazla okumuş olması lazım. kitaplar 10 sayfa falandı heralde.

  • adamlar 2 santim ileri gittiğini kar sayıyor. geri geri gitmiyor ki tramvay geçsin. istiyorlar ki tramvay yanlasın da öyle geçsin. tam sığırlar.

  • "sihirli ayakkabilari" ile kalplerimize gelip kuruldu. bir park bankinda oturup anlattiklarini dinledikten sonra, hala dunyaya ayni gozle bakabiliyor muyuz?

  • bol gollü bir maç olur.
    fenerbahçe ilk yarının başında caner erkin'le gol bulur. ardından galatasaray, penaltıyı gole çevirir burak yılmaz'la. ilk yarı 1-1 berabere sonuçlanır.
    ikinci yarıda galatasaray "önde basma" diye tabir ettiğimiz oyun felsefesinden taviz vermez ve 2 gol daha bulur. goller sneijder ve hakan balta'dan gelir. son dakikalarda yüklenen fenerbahçe'nin sow ile atacağı bir golle maç 3-2, galatasaray galibiyetiyle sonuçlanır.
    şaka lan şaka, fener duran toptan bir tane takar bize. maç 1-0 biter amk.