hesabın var mı? giriş yap

  • (annesiyle telefonda konusuyoruz.. ben is yerindeyim onlar evde..)
    annesi: bıdı bıdı bıdı..
    ben: hmm.. yaaa... hmm..
    annesi: dur bak atakan sana bişi sölicekmiş.. atakan'ı veriyorum.
    atakan(5,5): alo? baba..
    ben: efendim oğlum..
    atakan: delta force oynarken tankı nası patlattım biliyo musun?
    ben: nası patlattın?
    atakan: tahtayla..
    ben: tahtayla mı???!!
    atakan: tahta tabii.. zoruna mı gitti... hihohahahahahah...
    ben: !!!!

    (bkz: gora)

  • tespit degil bu yapmak istedigim,
    sairlik kim ben kimim?
    kursam cumleleri devrik devrik,
    anlatim bozuklugundan yarragi yerik.

  • efkan ala iğrenç bir adam.

    "o adamın kapısını kırıp evine girip alacaksın" demiş bir adam kendisi, az önce çıkıp basın toplantısında hak ve hukuktan bahsetti. hatta "seçim bürosu basmış" olan bu herif demokrasiden, halkın kararına saygıdan, sandıklara sahip çıkacağından falan bahsediyor.

    utanmadan "ingiltere gibi büyük ülkelerde böyle dinlemeler olsa ne olurdu" diye de soruyor.
    seçmenlerin bilmez belki ama yeni türkiye'den 40 yıl önce amerika'da watergate skandalı var. 1972'de başlayan skandalın sonunda nixon amerikan başkanı olarak tarihin ilk istifa eden başkanı olarak anılıyor. sonra da adı "düzenbaz nixon" olarak kalıyor.

    nixon bu soruşturma süresinde savcıyı görevden almaya çalışıyor ama amerikan adaleti buna izin vermiyor.

    aynı olayın bir benzeri türkiye'de 21. yüzyılın ilk çeyreğinde yaşanıyor. çalınan paranın, yapılan yolsuzluğun haddi hesabı yok. hırsız oğlu hırsızları korumak için yerinden sürülen ve görevden alınan savcı-hakim-memur sayısı 700'ün üzerinde.

    tapelerde "gidip o kapıyı kırıp alacaksın adamı" diyen herif savcı onaylı dinlemelere hukuksuz deyip, "başbakan tercümanlarını terör örgütü mensubu olarak" gösterilmesine taş vuruyor. bu ülkede genelkurmay başkanı terörist olarak yargılanmadı mı?

    bunların yanı sıra bahsettiği suç savcı onaylı dinlemelerde ortaya çıkan gerçekler korkunç.

    başbakan ve ailesi çete gibi ülkeyi soymuş, türkiye tarihinin en büyük yolsuzluğu yapılmış, bahsedilen rakamın etki değeri 80 milyar dolar, ülkenin istihbarat şefi vatan hainliği ile suçlanıyor, belediye başkanlarının yaptığı imar usülsüzlüklerinin haddi hesabı yok ama hasbam o kadar suçun içinde "bizi dinlediler" kısmına takılmış.

    bi gözünü kapatıp düşün bakalım şu yukarıdaki olaylar ingiltere'de, amerika'da, fransa'da olsa ne olurdu? bu adamlara para ve çıkar için oy verenleri anlıyorum ancak fanatiklikle oy verenler nasıl bir gönül körlüğü içinde, anlayamıyorum.

    sen şu suçların hesabını ver de sonra usülsüz dinlemelerin hesabını alırız.

    allah hepinizin belasını versin.

    lig başlasa da kurtulsak şu politikadan.

  • en son bunu dedikleri insanlar mavi marmara gemisine binip ölüme gittikten ve israil ile türkiye'nin arası mecburen düzeldikten sonra sakat kalanlara ve ölen insanların yakınlarına "size gidin diye başınıza silah mı dayadık!" demişlerdi. bu da burada böylece dursun.

  • 1 liralık ürüne 3 lira fiyat belirten, fiş istediğinde kavga çıkaran, ürünü iade etmek istediğinde kabul etmeyen, müşterisine bayat, tarihi geçmiş ürün satmaya çalışan, dükkanına işine bir gram yatırım yapmayan küçük esnafa verilen zarardır. hemen hemen her ilde a101 ve bimler açıldıktan sonra küçük bakkal olarak işe başlayıp onlarca şubeyle devam eden marketler var.

    işini düzgün yapamayan insanların para kazanamaması serbest piyasaya aykırı bir durum değil.

    edit: imla. hatamı düzelttiği için @collision course'a teşekkür ederim.

  • çalışmış olduğum yaklaşık 100 kişilik bir şirkette kadın ve erkek tuvaletlerinin kapı arkalarına bugün itibari ile yazılmış olan yazıdır. kendilerini bu denetimden dolayı tebrik ediyorum.

    http://imgur.com/a/qmltm
    http://www.imgim.com/8939incii2784604.jpg

    "değerli çalışma arkadaşlarımız;
    işgününün büyük bir kısmının tuvaletlerde harcandığı tespit edildiğinden, bundan böyle tuvalet kabinlerinde kalma süresi 3 dakikayla sınırlandırılmıştır.

    3 dakika bittiği anda alarm çalacak, tuvalet kağıdı otomatikman içeri toplanacak, kabin kapısı açılacak ve yukarıdan otomatik bir fotoğraf makinesi inerek resminizi çekecektir.

    bu durumun üstüste iki kez başınıza gelmesi durumunda resminiz şirketin kara listesinde yayınlanacak, resimde sırıttığ tespit edilenler yönetmeliğin "akli dengesizlik durumu" maddesi kapsamında değerlendirilecektir. "

  • - uzun zamandır sürüngenleri düşünüyorum züleyha... mesela bir yılan. hiçbir zaman bir boy aynası olmayacaktır. o da bunu bilerek hayatını ona göre düzenlemiştir...

    - tilki'nin dönüp dolaşacağı yer kürkçü dükkanıdır derler züleyha. ama bu tilki'nin kürkünden dolayı değildir. bu tilki'nin kaderidir...

    bir keresinde de adamın birini bağlamışlar koltuğa, necdet de karşısına geçmiş konuşuyor.

    -:örümcekleri hiç düşündün mü? örümcek, ağını ufak adımlarla ve büyük bir sabırla kurar. sonra da bir sineğin düşmesini bekler... sence burda hangimiz sinek oluyoruz?

    +: ben abi galiba.

    -: midyat, seyfo gülün lan.