ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
hoşlanılan kızın elinde görülebilecek en kötü şey
-
"yüzük amk yüzük lan yüzük ibneler!!!"
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"@mutewwit: osmanlı zamanında, metrobüs duraklarındaki iade makineleri akbil basılınca ötmezmş. öyle ki fakirler mahcup hissetmesin. inceliğe bakar mısn?"
aydın'da gelinin erkek çıkması
-
ahırda gizli gizli eşşek zikmekten, çoluk çocuk istismarından daha şerefli bir hareket bence. muzaffer ve ceyhun çiftine mutluluklar dilerim:)
amir amgad
-
am(ir + gad) = am ırgadı
edit:
bir umuttur yalamak
lezita
-
gıda sektöründe hintli işçi çalıştıran bir şirketten hiçbir şey almam yemem. kümesin güvenliğini tilkiye emanet etmek gibi bir şey bu. hintlilerin genetiğinde hijyen, sanitasyon diye bir kavram yok. şu olay başlı başına bir skandal. ben bu firmanın patronu olsam bana ucuz işçi diye böyle bir fikir getiren adamı sektörden dışlatırım. hem kovarım hem aşağılarım. kendisi bu fikri düşünüp eyleme geçirdiyse orasını bilmem.
tanzim kuyruğundaki insanlarla dalga geçen laik
-
halk ile asıl dalga geçen; herkesin eşit ya da birbirine yakın gelir düzeyine sahip olması gerekirken halkı "gariban" sınıfı düzeyine getirenler ve onların şakşakçılarıdır.
ben bilmem eşim bilir
-
bir gün 500t muavini eşiyle birlikte bu yarışmaya katılarak, finalde o arabaya sunucu da dahil 45 kişi sığdıracak ve yarışma kendini imha edecek.
simülasyonun bug'ını yakalamak
-
benim para çekmek vs. için bankamatiğe doğru her yönelişimde yakaladığımdır. hiç şaşmadı. para çekmek için bankamatiğe doğru yürüyorum. bankamatik boş, etrafta da kimse yok. bankamatiğe 5 metre kala bir anda en az 2-3 kişilik sıra oluşuyor. bu kişiler bildiğin npc. ara ara kafamı uzatıp, "ne yapıyor lan bu adam bu kadar zamandır?" diyerek bakıyorum. allah belamı versin boş boş ekrana bakıyor.
2 mayıs 2021 antalya'daki otel partisi
-
ben de iki gündür, çalışma muafiyet belgesi almaya çalışıyorum.
saçların ütülendiği karanlık dönem
-
liseliler bilmez. biz ergenliğe yeni adım attığımız yıllarda saç düzleştirici denen gavur icadı yoktu. belki de vardı ama sadece zenginlerde.
ilk kez benden birkaç yaş büyük bir kızın dümdüz saçlarına bakıp "aa naaptın saçlarına??" demiştim. "ütüledim" dedi. "ütü sıcakken mi soğukken mi?" dedim. annemin "bu kızı iyi de besledik niye böyle mal oldu" bakışını hala görür gibiyim. öyle de salak bir ergendim işte.
sonra bu moda hızla yayıldı ve zavallı kızcağızların boyunları omuzları eşek kadar ütü yanıklarıyla doldu. saçlar çatır çatır kırılıyordu ama ütüden vazgeçmiyorduk. o düz saçlar ne pahasına olursa olsun bizim olmalıydı.
sonra saç düzleştirici çıktı ve kirlendi dünya...