ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
21 kasım 2015 ışid'in paylaştığı türkiye görseli
at alacaklara tavsiyeler
-
almayın çok yakıyor. onun yerine golf alın hem ikinci eli iyi gider
edit: başlık başa kalmış. ciddi ciddi tavsiye veren bir ilk entrisi vardı bu başlığın.
megafonla adam azarlayan trafik polisi
-
iki trafik polisi arabası yanyana ilerlemektedir.
sivil herhangi bir arabaya "34 ..... kenara çekermisiniz" diyerek hayatının hatasını yapar polis. diger arabadan cevap yetistirmekte zorlanmaz polisler.
"kenara çekermisiniz diyen dillerini yesinler senin."
yaran facebook durum güncellemeleri
-
prens charles olmak da zor. bakkala gidip bir şeyler alınca para diye ananın resmini veriyorsun. yazık lan.
özgür irade
-
bir turing makinesi düşünelim. ne oldugunu çok iyi bilmeyenler için bir turing makinesi basitçe algoritmik soruları çözebilen teorik bir makinedir, bizler ona yapmasını istediğimiz işlemlerle ilgili kuralları yükler sonra da çözmesini istediğimiz problemi veririz, makine de bize cevabı verir. misal bir turing makinesi verilen bir sayıyı 10 ile çarpacak şekilde programlanmışsa 4 giriişi ile çalıştırıldığında 40 sonucunu vermelidir. basit işlemler yapan turing makineleri tasarlamak kolaydır; onluk sistemde onla çarpmak demek sayının sağına bir sıfır eklemek demek olduğundan böyle bir turing makinesinin içsel durumları şöyle olmalıdır:
1. bant boyunca sıfırdan büyük bir rakam görene dek ilerle, sıfırdan büyük bir rakam gördüğünde içsel durumunu 2 yap.
2. okudugun rakam 9 değilse bu rakamı çıkış bandına yaz ve bir sonraki rakamı oku; 9 ise içsel durumunu 3 yap.
3. çıkış bandına sıfır yaz ve dur.
[burda kolaylık için 9 rakamını sayının sonunu göstermek için kullandık]
gördüğünüz gibi turing makinelerinin özgürlükleri ya da iradeleri yoktur. onlar sadece dışarıdan veri okur, okudukları veriye göre içsel durumlarını değiştirir ve içsel durumları ne yapmalarını söylüyorsa onu yaparlar. bizim çarpma makinesi 158 gördüğünde çıkışını 1580 yapmaya mecburdur; "dur 666 yazayım komiklik olsun" ya da ""canım çarpmak istemiyor ona böleyim iyisi mi ben" diyemez çünkü ne yapacağı kurallarla bağlanmıştır.
özgür iradeyi kabul etmeyen kimilerine göre insan da temel olarak böyledir. genlerimiz donanımımızın (beynimiz) özelliklerini belirler, işletim sistemimizi inşa eder, hayatımız boyunca yaşadıklarımız ise bizleri programlar, ne ile karşılaştığımızda ne yapmamız gerektiği söyler. davranışlarımız donanımımıza, programımıza ve o an dışardan okumakta oldugumuz veriye göre belirlenir. siyah bir köpek tarafından ısırılmış bir çocuğun beynine "siyah köpek görürsen kaç" yönergesi yazılır, çocugun gözleri siyah bir köpek gördüğünde beyninin otomatikman "korku hormonu" salgılaması beklenir, oysa insan çok daha karmaşıktır; nasıl ki bizim çarpma makinesi bandından geçen her şeyi on ile çaprmıyor, içsel durumu 3 oldugunda duruyorsa çocuk da her köpekten korkmayabilir, misal sevgilisinden yeni ayrılmışsa beyninin içerisinde bir modül bir kesme isteği yaratarak korkuyu bastırabilir.
özgür irade, her birimizde farklı etkiler bırakan geçmiş etkileşimlerin bir sonucu olan içsel durumumuzu kavramaktan aciz oldugumuz için bir sonraki adımdaki davranışlarımızın nedenlerini anlayamamış olmamızın yarattığı bir hissiyattır.
eğer özgür irade yoktur diyorsak şunlara inanmalıyız.
1. beynimiz içerisindeki her şey, dışındaki her şey gibi maddenin tabi oldugu kurallara göre işlemektedir.
2. özgür irade algısı bir sonraki davranışımızı belirleyen ve bir önceki tecribelerimiz sonucu oluşmuş içsel durumumuzu kavrayamamaktan kaynaklanmaktadır.
mario gomez
-
kendisine şiir yazdığım über alman forvet:
fiorentina'daki hali sakın unutma
beşiktaş'a dil uzatma sebepsiz
sen yine top oynardın ama
euro 2016'ya gidemezdin şerefsiz.
22 dairesi 6 dükkanı olan adamın maaşla çalışması
-
söğüşleyip sömürecek yiyici bir hatunu haketmiştir, o paranın piyasaya geçip ekonomiye renk katması için hadi ablalar....
letgo'da hiçbir şeyin satılamaması
-
doğru bir tespittir.
benim sürecim de şöyle olmuştu:
satılık ürün: çekyat
gerçekten tertemiz, neredeyse hiç kullanmadık.
kendi değeri 2000 tl idi
- ilk fiyat: 800 tl
arayan yok
- ikinci fiyat: 500 tl
arayan yok
- üçüncü fiyat: 250 tl
arıyorlar ama gelen yok
- dördüncü fiyat: 100 tl
arayanlar arttı ama hala gelen yok
- son fiyat: 1 tl
bir öğrenci aradı, "ben almak istiyorum ama nakliyeyi siz halledebilir misiniz?" dedi.
orada bende film koptu, apartman görevlimize sordum. oğlu evleniyormuş, bedavaya ona verdim.
bu kadar beleşçi ve şark kurnazı bir millet olamaz.
kadınlardan erkeklere tavsiyeler
-
seni sevmeyene sabır gösterme...
sabrının adı yüzsüzlük, fedakarlığın adı eziklik, sevginin adı kişiliksizlik olur...
yaşlı bir insan gibi yaşayan genç
-
"bu dünyayı, kuşkulu bir bakışla, bir tür cehennem olarak gören ve buna göre yalnızca, kendine ateş geçirmez bir oda bulmaya çalışan kişi çok daha az yanılır. budala kişi yaşamın hazlarının peşinden gider ve aldandığını görür; bilge kişi ise belâlardan kaçınır. bunda başarısız da olsa, bu kendi budalalığının değil, talihinin suçudur. başardığında ise aldanmamıştır; çünkü, kurtulduğu belâlar son derece gerçektir. belâlar onun çok uzağından geçmiş olsalar ve hazlardan gereksiz yere fedakârlık etmiş olsa da, aslında bir şey yitirmiş değildir: çünkü tüm hazlar hayalidir ve bunların yokluğuna üzülmek dar kafalılıktır, hatta gülünçtür."
(bkz: arthur schopenhauer)
norveç'te asgari ücretin 34 bin tl olması
-
adam norveçteki asgari ücreti hesaplarken bile günde 10 saat ayda 26 gün çalışmayı hesaplıyor. ben böyle köleliği kabullenmiş bir insan psikolojisi görmedim hayatımda.