hesabın var mı? giriş yap

  • yahu zaten sözlükte bin tane şöyle kadın, bunu yapan kadın, onu giyen hatun vs başlık var, erkeklerin usanmadan kadınları yerdiği. hayır bunlar yetmiyor, bir de kadınlar kadınları yeriyor.

    bütün makyaj yapmayan kadınlar bu başlığa uğramış, yapanlara illaki bir laf sokmuş gitmiş.

    makyaj sevmiyorsan, saçma buluyorsan yapma gitsin. hangi motivasyon size makyaj yapan kadınlara yalancı deme, içi dökülen bina yakıştırması yapma ihtiyacı hissettiriyor. merak ediyorum gerçekten yargıladığım için değil.

  • - gerektigi zaman aksamlari da kalabilir misiniz?
    - tabi, download'larim bitmeden cikmam..

  • küçük bir çocuğun annesinin zorlamasıyla 1'den 100'e kadar sayarken 37'den 39'a atlaması üzerine dolmuşta annesi tarafından dövülmesi.

  • ingiltere'de kraliçe victorianın (1837 - 1901) hüküm sürdüğü döneme verilen ad. bu döneme, katı bir ahlakçılık, tutuculuk, doğa üstü olaylara ilgi, dargörüşlülük, kibar görünüp her şeyde kusur bulma, maddiyatçılık gibi özellikler damgasını vurmuştur. bu dönemim yüzeysel görüntüsünün altında yatan çelişki ve tutarsızlıklar ise ingiliz edebiyatına epey bir malzeme sağlamıştır.

  • amerikan film klişelerinden biridir. ne vakit bir cinayet, bir hırsızlık olsun, ister dandik bir el kamerası ister güvenlik, görüntüyü milyor kere büyüterek ordan burdan yansımalardan suçlu bulunabilir...

    - görüntüyü durdur meri!
    - noldu sitivın?
    - cesedin gozune zoom in yap...
    - yapiyorum
    - aha! çapağın yanında laboratuvardaki mikroskobun lamelinin yansıması var! 50 kat daha büyüt... uy67 ayarlarıyla oyna bi de.
    - aman yarabbi!
    - aman yarabbi tabii... lameldeki tavandaki avizenin kristalinin yansımasından rahatça anlaşılabileceği gibi katil polis şefi. bir 600 kere daha büyüt
    - aman yarabbi!
    - evet, burun kıllarını almamış katil... yazık.

  • şahsımın bu şirketlerde ortaklığı yoksa ben hiçbir şey bilmiyorum. 3-5 tane müteahhit rahat etsin diye 85 milyon köle gibi çalışıyoruz.

  • 21 eylül 1986 ankaragücü beşiktaş maçında top hakeme çarpıp gol olmuş ve beşiktaş mağlup olmuştu ve o sezon beşiktaş 1 puan farkla şampiyonluğu kaçırmıştı. yani o gol olmasa şampiyondu. maçın hakemi ahmet akçay o maçtan sonra yaşadığı bir anıyı anlattı az önce bir programda.
    süleyman seba, maçtan sonra ahmet akçay'ı arıyor ve "hocam biz seni biliyoruz. bu senin ve bizim yaşadığımız bir talihsizlik oldu. bu aralar canını sıkarlar, bir kaç gün gazete falan okuma. kendini de üzme" diyor.
    hani şu "beşiktaşlı duruşu diyip duruyorsunuz. nedir lan bu duruş?" diye soranlar var ya. onlara bir örnek olsun isterim.

    edit: yıllar sonra videosunu buldum. buyrunuz efendim. https://youtu.be/bvyzaieabxm