ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ekşi sözlük 2016 yılbaşı çekilişi
12 ekim 2019 hileli ürünlerin açıklanması
-
fantastik bir liste. domuz eti diye alınan sucuğun içinden kanatlı eti ve dana eti çıkıyor, normal dana eti diye aldığının içinden domuz eti.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
laptop'un pili biterken "fişe takın ya da başka bir güç kaynağı bulun" diyen windows! başka güç kaynağı ne lan? icat mı yapıcaz !
kadını köpek edecek 5 erkek davranışı
-
kadını köpek etmekten sonrasını okumadım. (bkz: annesi köpek edilmiş tiplerin açtığı başlıklar)
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
- teyze şimdi benim adım pelin'miş, bu da bebeğim. öyleymiş gibi konuşalım tamam mı?
- tamam. merhaba pelin hanım. bebeğiniz ne kadar da güzel.
- evet. adı da ağaç.
- aaa ne değişik bir isim öyle?
- gözleri kahverengi diye öyle koydum. sarı olsa bal koyacaktım.
- pelin hanım canınız sıkkın gibi. eşinizle mi tartıştınız?
- benim eşim yok.
- hmm ayrıldınız demek.
- hayır hiç evlenmedim ben.
- bu çocuğu nasıl yaptınız peki?
- büyük bir cesaretle :ı
oy dağlar.
f.z.abdullah'ın y. güney'in ailesine verdiği cevap
-
son 10 yılda falan gördüğüm en kaliteli füze.
influencerlar, sjw'ler, trolller hizaya geçin derhal, zeynep ablanız mekanın sahibidir artık.
anında istanbul'u kilitleriz
-
kamuyu tehdit etmek fetö yöntemidir, acilen gereken gözaltı işlemi ve devamında adaletin karşısına çıkartılmalılar.
mercedes'ten togg için türkiye'ye dönen mühendis
-
iq seviyesi oda derecesi ile yarışacak düzeyde mühendistir.
aynen kanka, almanya'da mercedes gibi bir dünya devinin ar-ge çalışanı mühendistin; tasarımı italyan, motoru alman, bilmem hangi parçası çin olan yerli ve milli otomobil için geri döndün.
biz de geri zekalıyız yedik bunu.
edit : aktroll saldırısına ugramamak icin nickini gizli tutmamı isteyen bir arkadaşın mesajini buraya copy paste yapıyorum.
--- spoiler ---
bu arkadaşın xing denilen portaldaki profiline baktım. tuhaf bir kaç bilgi var. hala mercedeste çalışıyor gözüküyor. belki aktualize etmemiş olabilir.
mercedesteki rolü bölüm müdürü asistanı ki powerpoint ve excel sunumu hazırlama dışında pek teknik derinliği olmayan bir bölüm. tüm mercedes tecrübesi 3-4 yıl olan biri. fatih ve yusuf ile kurduğu firma niocycle togg dan ihale almış.
bateri teknolojisi çok geniş laboratuvar ve donanım gerektirir. yeni mezun 3 mühendisi katbekat aşar bu iş. togg için umutluydum ama işleri böyle çocuklar yürütüyorsa bu araba yürümez yürüse de yolda kalır.
en ilginç olan şey de stuttgart bölgesinde bir diyanet camisinin gençlik kolları başkanı ki burdan nasıl bir bağlantısı olduğu anlaşılmakta.
--- spoiler ---
herkeste olan ben farklıyım hissi
-
insanları anlamlı kılan şey farklılıklar olduğundan, olması gereken histir.
çünkü farklı hissetmeyen insan, farklı davranmaz. her ne kadar temel işleyiş ortak gibi gözükse de, aynı otobüslere binip, aynı işyerlerinde çalışıp, aynı yemekleri yesek de, her bir bireyin biyolojik ve psikolojik olarak bu eylemleri yorumlayışı farklıdır. bir insan yemek yerken içindeki eser miktardaki baharatı algılayabilir, bir başkası anneannesinin yemeğine benzetip duygulanabilir, bir diğeri içindeki sebzelerin temizliğini düşünebilir, öteki maliyetini düşünebilir, beriki porsiyonunun miktarını düşünür, öbürü tabağın süsünü düşünür. dışardan bakıldığında aynı yemek yediğini gördüğümüz insanlar, bu açıdan bakıldığında aynı işi yapıyor sayılmazlar, farklılıkları yaptıkları işe anlam katar.
psikolojik olarak kişi kendisini farklı hissetmezse, kendine verdiği değer de giderek azalır. çünkü hepimiz aynı olsaydık, hayatımız sadece çevresel etkilere göre şekillenirdi. bu da çok acımasızca bir sürükleniş olurdu.
the mire
-
karanlık bir atmosferi olan, karakterler biraz garip olsa da insana çürümüş düzeni sıklıkla göstere göstere ve yer yer ayrıntılarla derinden hissettiren, rüşvet ve ahlaksızlıkla insanı hayattan soğutan sistem içinde sadece işini yapmak isteyen insanın nasıl da zorlandığını çok gerçekçi bir şekilde anlatan fazlasıyla underrated politik/ gerilim dizisi
dizinin en büyük eksiklerinden biri hemen tüm karakterlerin aslında çok basit insan davranışları sergileseler de - ki oyunculuklara laf yok- kurgusal olarak biraz eğreti olmaları. kötüler ölümcül kötül, sapkınlar ölümcül sapkın, yoldan çıkmaya müsait zayıflar ölümüne zayıf, dürüstlük sevdalıları ölümüne doğrucu davut vs insana dair bir kriz anında değişik karar verme, fevrilik, kemdinden beklenmeyen bir şey yapma hali yok karakterlerde.
--- spoiler ---
ikinci sezonda oğlunu kaybetmiş, kızına vaha konutlarını yapan adam oğlunu anlatırken ağlıyor . bu bile adamı insancıl kılamıyor. bunu yapan adam aynk zamanda sel baskınıyla bir sürü ailenin hayatını tehlikeye atacak konutları gönül rahatlığı ile pazarlıyor... nerden baksan kötü.
polis kadın inanlmaz bir özgüvenle ortalarda salınıyor, haddini aşıyor, sanki diğer polislerle aynı dünyada yaşamıyorcasına kural tanımıyor... nersen baksan dirty bitch.
editör çocuk hep bir biz özür basınız, ipliğininizi pazara sereceğiz havasında ama istisnasız her defasında daha ilk karşı atakta siniyor. nerden baksan dönem adamı.
her iki sezon beyonca en stabil karakter kekeme polis. çok fazla etliye sütlüye karışmadan ekmeğine bakıyor, müdür sus diyor susuyor, kadın polis kalk gel diyor gidiyor. ve karşısına çıkan ilk fırsatta kendinden beklenmeyen bir şekilde o sinik polis profesyonel bir şekilde tereyağından kıl çekercesine itirafa zorlayacağı genci araya atıyor. ödülü alırken yine çzüne dönüyor. fırsat bitip rutine döndüğü an kadın polise bu işi beraber yaptık deyip hem ona yaranıyor hem de ondan nefret eden amirlerini kızdırmamak adına konuşmasında ondan hiç bahsetmiyor. insan bence böyle bir yaratık. o yazılıp çizilenden daha karmaşık.
--- spoiler ---
ağır, sıkıcı tabir edilen yapımları seven biri olarak temponun zaman zaman maalesef insanı diziden koparacak kadar düşmesi de başka bir aksaklık.
ama türü ve polonya yapımı olması çekici. 80ler polonyası'nda geçmesi de ayrıca zenginlik katıyor.
türü sevene büyük hediye.
3 aylık bebekler için ingilizce kursu
-
reklam afişlerini ilk gördüğümde şaşırdığım, sonra birisine anlatırken "3 yaş olmasın" dediklerinde "ya belki de 3 yaştı hakkaten yanlış mı okudum acaba dediğim, gidip tekrar bakıp 3 ay yazdığından emin olduğum kurs.
yabancı bir firma. afişte "3 ay - 12 yaş arası çocuklarınız için ingilizce" yazıyor.
internet sayfalarına girdim şimdi, evet 3-22 ay arası için bir sınıfları var.
3 aylık bebeği bıraksam kurs süresince anca kıçını temizleyebileceklerini düşünüyorum.
onu da ingilizce yaparlarsa çocuğun ilk kelimeleri çok hoş olmayacaktır.
(bkz: oh shit)
maaşlı işten bıkıp kendi işini kurmak
-
(bkz: rızık management)
dergi cd'lerinden demo oyun oynamış efsanevi nesil
-
benim bunlardan çok var halen. 2001-2008 yılları arasında dergilerden topladığım cdler halen durur. ülen hiçbiriniz bi tane cdlerin fotosunu koymamış. biraz foto görsün gözleriniz allahsızlar!
en önemlisi ise temmuz 2003 pcnet cdsi. içinde bir sürü freeware, linux için araçlar, aylık haberler falan vardı. rise of nations demosu vardı ve çıldırdıydım. 24 dklık half-life 2 videosu olan bir cd de mevcut. cs 1.6'nın demo olduğu günler var. nfs underground, battlefield falan saymıyorum. içinde tatu'nun all the things she said adlı ünlü şarkısının, metallica'nın full albümünün olduğu cdler de var. casino inc ve freelancer gibi oyunlar gerçekten efsaneydi. diğer cdlerle birlikte hepsinin fotosunu çektim. foto
fazla kimse hatırlamaz, o yıllarda e-kolay cd ile hediye internet verirdi. onun bile cdsi durur bende. 10 saatlik beleş kullanımlık e-kolay cdsi
ayrıca elimde bir sürü milliyet gazetesinin ve miço çocuk dergisinin verdiği cdler de mevcut. jumanji, can dostum buddy, gerçek yürek...
ekstra olarak elimde ilk çıktığı günlerden beri duran playstation cdleri var. crash serisi, hugo, driver, twisted metal...