hesabın var mı? giriş yap

  • bu adama verilen imkanlar ülkeyi son beş yılda terk eden roketsan, havelsan ve aselsan mühendislerine verilse ülke savunma sanayisinde çağ atlardı. kendisi çalışkan ve çok iyi bir mühendis olabilir. ben imkanlardan bahsediyorum.

    umarım çok daha güzel şeye imza atılır fakat eğer bu ülkede fikir özgürlüğü varsa benim için bu klasik bi propaganda videosu. bu videoyu izleyip gaza gelip ülkeye dönmeye çalışan çok donanımlı birisi olsa bile bu kişinin alevi, kürt ya da atatürkçü olmaması mümkünse karadenizli olması istenecek ilk kriterlerdendir. bırakalım bu imkansızı başardık ayaklarını. başarılan bir imkansızlık varsa o da liyakatsizliğiniz yüzünden türkiye’nin tarihinde hiç görmediği bir beyin göçüne vesile olmaktır.

    bu dediğimi kafadan yazmıyorum, işin içinde olan biri olarak yazıyorum. açın bu videoda röportaj veren gruptakilerin twitter adreslerine bakın, nasa'ya referendum'da evet vererek haykıran kişiler.

    edit: çok fazla mesajda diğer çalışanların attıkları tivitler geldi, isteyen arasın bulsun ben örneği verdim, diğerleri de bu profilde insanlar.

    edit2: tai‘yi atlamışız. this is you captain hatırlattı sağolsun.

    edit 3 : diğerlerine destek verildi de ne oldu diyenler için bu ekibe verilen destekleri kahvelikoyunkavalcisi hatırlattı :
    gümrük vergisi muafiyeti
    kdv istisnası
    kdv iadesi
    vergi indirimi
    sigorta primi işveren hissesi desteği
    gelir vergisi stopajı desteği
    yatırım yeri tahsisi
    izin, tahsis, ruhsat, lisans ve tesciller ile diğer kısıtlayıcı hükümler için yasal ve idari düzenleme.
    kaynak

  • gür'le tanışmam galiba 95 yılı.

    anadolu yakasında toplam 4 sahnenin olduğu yıllar. çekirdek sanatevi , amfora , minder (bağdat caddesi) , rubin (üsküdar- salacak)

    ben beyoğlu akademi'de çalarken askere gidip gelmişim , (bkz: cevdet canel) minder bar'dan ayrılıyor yerine sevgili (bkz: zafer şanlı) beni öneriyor.bir deneme yapılacak sahne öncesi , içeride amaçsızca dolanan 2 tip var...neyse çalıyor söylüyorum onaylanıyorum ve başlıyorum yaklaşık 3 sene sürecek macerama..o iki kişiden biri sevgili gür imiş ve benim uygunluğumu o kontrol etmiş )) o zamanlar tarkan'a çalıyordu sevgili (bkz: recep özçakır) ile beraber...

    her akşam gelir , mustang'ini park eder , jack daniels'ını söyler saatlerce müzik , sohbet vs ardından neredeyse sabaha karşı herkes evlerine dağılır.

    dünyanın hangi ülkesinde , hangi şehrinde olursa olsun müzik yaptığında "kim lan bu böyle" dedirtecek , herkesi pür dikkat dinlemeye sevkedecek , tanışmak için kulis kapısında kuyruk oluşturacak , dünyanın tüm sahnelerinde yer alabilecek büyük gitaristtir.

    sadece gitar tekniği , hızı vs değildir konuşulması gereken. doğaçlamalarındaki armoni anlayışı , bunlar arasındaki geçişler müzik anlayışı vb onlarca artılarını konuşabiliriz.abi , dost , dosdoğru insandır... tek eksiğini yazayım...sigarayı allah aşkına bırak gür abi..

  • orta okuldaki din kültürü hocası sözlü notu olarak dua okutmaktaydı... sınıftan bi elemanla arasında geçen diyalog
    -ayetel kürsiyi oku
    -bilmiyorum hocam
    -kevser suresi
    -bilmiyorum
    -fatiha
    -yok
    -subhaneke
    -yok
    -besmele çek
    arkadaş onu da çekemeyince hoca en sonunda
    -ulan allah de beş vercem...

  • aslen uskumru, torik ve orkinosu içeren bir familyadandır. sürüler halinde yaşar. pulsuz, siyah etli bir göçmendir. sırtı çizgili, karnı gümüş rengindedir. uzunluğu 1 metreye varan akrabaları vardır. bu familyanın mensupları bütün denizlerimizde görülmekle birlikte en lezzetlileri karadeniz ve marmara’da avlanan yani "palamut" olandır.

    boyuna göre aldığı isimler farklıdır: 20 cm’ye kadar vanoz, 20-30 cm arası çingene palamutu, 31-40 cm arası palamut, 40-50 cm arası kestane palamutu, 51-60 cm arası torik, 61-65 cm arası sivri, 65-70 cm arası altıparmak, 70 cm’den büyük olanlarına da zindandelen denir. torik ve ondan büyükleri çok yağlıdır. bu nedenle tuzlama ve lakerda yapımında tercih edilirler.

    palamut balığının etinin yavan olması meselesi ise; basit bir karmaşa sebebiyle türemiş dedikodudan ibarettir. daha da doğrusu, kurnaz esnafımızın, ege’de yaşayan, tombik, benekli orkinos ve yazılı orkinos olarak da adlandırılan akrabalarını halkımıza "palamut" diye yutturma alışkanlığından çıkmıştır bu rivayet. bu tür esnafa dikkat edilmelidir. çünkü onlar vatoz balığını da "kalkan" niyetine kakalar, iki dakkada adama. çünkü bu yakın akraba grubunu palamuttan ayırdetmek biraz zordur. hizmette sınır yok elbet: efendime söyleyeyim; bunların sırt kısımlarından karın kısımlarına doğru dalgalar halinde akın eden 10-16 tane alacalı çizgileri ile karın civarında en az üç adet siyah benek bulunur. işte bunları yemeyiniz ya da en azından palamut diye yemeyiniz. oysa ari ırka mensup yetişkin bir palamutun baştan kuyruğa doğru muntazam çizgiler halinde giden, dördü koyu, üçü açık, menevişli, toplam yedi adet bandı bulunur. benek menek de görülmez.

    palamut avı legal olarak ağustos ayında başlar. önce karadeniz’den sürüler halinde vanoz ve çingene palamutu, eylül’den itibaren de kendisi gelmeye başlar. en lezzetli zamanı da eylül başından şubat ortalarına kadardır. palamut siyah etli bir balık olduğundan buğulaması ve çorbası tavsiye edilmez. ama yapana da kimse "niye yaptın?" demez.

  • abd'deki orta-yuksek gelirli kesimin buyuk cogunlugu sunnetlidir, hijyen amacli.

    kaynak: abd'deki orta-yuksek gelirli kesimin buyuk cogunluguna vurdurttum.

  • dogru mu anladim mesela soyle bir sey mi?

    fenerbahce sabri'ye teklif yapiyor gel bizde oyna diye, sabri de bu ne curret diyip galatasaray'dan mi istifa ediyor?

    edit: mesajlar icin sagolun, reyiz kaptanligi birakiyormus, sag bekten yardirmaya devam..

  • başlık: bu başlıkta pratik bilgiler veriyorum

    entry: ilk olarak koltugunuza çay mı döküldü lekeden kurtulmak çok kolay hemen bir fincan kahve yapıp lekenin oldugu yere döküyorsunuz çay lekesinden iz kalmayacaktır.
    kahve lekesinden kurtulmanın yolu ilerleyen zamanlarda