hesabın var mı? giriş yap

  • hagi'yi elinde türkiye bayrağı ve uefa kupasıyla kopenag'da koştururken hatırlarım, alex'i..sikimde değil valla alex.

  • "japon bir oyuncunun kayıt dosyası silinmesin diye nintendo oyun konsolunu 20 yıl açık tutma hadisesi. öncelikle cihazı tebrik ediyorum. 20 yıl çalışan her konsolu çipinden öperim. onca yıl elektrikte mi kesilmez? sanırım güç kaynağı kullanılarak desteklenmiş.

    evini taşırken kısa bir süreliğine cihazı fişten çekmek zorunda kalmış, kartuşun bataryası durumu idare edebilmiş. yani kapanmamış. işin ilginç tarafı eleman artık bu oyunu oynamıyor. konsolu sürekli açık tutmasının nedeni ise yıllardır emek harcadığı verilerin silinmesine gönlünün razı olmaması.

    bence sakladığı şey oyun datası falan değil. hatıralar! japonlar vefa yönünden gelişmiş millettir. yurt dışında okuyan, kazağının kopuk düğmesi yerine japon malı saklama kabından düğme yapan öğrenciyi hatırlayın. bu da aynen öyle işte. adam çocukluğunu yaşam ünitesiyle hayatta tutuyor. çok etkilendim. tebrik ediyorum."

    düzeltme: yukarıdaki esprili tespit ve yorumlar teknoseyir editörü sevgili levent pekcan ağabeyimize aittir.

  • musallat oldular.
    kul, euzü birabbin nâs, melikin nâs, ilâhin nâs, min şerril vasvasil hannas, elleziy yuvesvisu fiy sudûrin nâs, minel cinneti ven nâs.

  • olum adam kasap kasap.
    kasabin yaraticisi, vizyonlusu, yeteneklisi, caliskani, basarilisi, kendi alaninda en iyisi
    ama kasap...

    edit; kasap diyerek nusret’i asagiladigim anlamini cikarmis bazi yazarlar. kesinlikle oyle bir niyetim yok bizatihi eski bir kasap olarak nusr-et ile ilgili goruslerim asagidadir.
    isinde iyi olan herkese saygi duyarim...
    #113586567

  • 95 yaşında, üç kaburgası kırılmış, vücudunda kanser sıçramamış yer kalmamamış erkeğin buna rağmen "paran pulun var mı, keyfin yerinde mi oğlum, gel bi çay içelim de anlat" dediği andır. işte o erkekten güzel erkek, o adamdan güzel adam yoktur.

  • utanmazca savunulan rezalet. şu devreciliği, alt dönemlere dayak atmayı, kendine hizmet ettirmeyi filan kültür zanneden hıyarlardan biri benim çocuğuma denk gelir inşallah da türk ceza kanunu tersten bir okuturum o öküze.

  • d: defne, a: anneannesi, olay saniyeler önce gerçekleşti:

    a: defnecim elma yemek ister misin?
    d: istemem.
    a: haydi bak soyuyorum ama!
    d: istemiyorum.
    a: tabağa mı koyayım elinde mi yersin?
    d: ye-miy-cem.
    a: ama haydi son kez soruyorum istiyor musun istemiyor musun?
    d: is-te-mi-yo-rum!
    a: sen bilirsin. bak ama ne güzel elm..
    d: istemiyoruuum!
    a: yani yemeyecek misin?
    d: yemiyceeeeeem!
    a: ama bak elma yersen ne sağlıklı...
    d: *ciyaaaaaaak*

    hemen ardından koşarak yanıma geldi, yüz kıpkırmızı, kaşlar alabildiğine çatık:

    - baba! elma yemek istemiyorum!
    - öyleyse yeme.

    böyle deyince bir an için dondu kaldı, ardından küçücük kollarıyla öyle bir sarıldı ki boynum kırılacak sandım.

  • ege (5) çay bahçesinde sandalyesinde otururken bir yandan da bacaklarının arasını tutmaktadır...

    romica: oğlum çişin mi geldi?
    ege: hayır, çişim gelse sağa sola sallanırım böyle.
    romica: eee, neden pipini tutuyorsun o zaman?
    ege: aşağıya bastırmaya çalışıyorum beni dinlemiyor!
    babası: çadır mı kurdu pipin oğlum?
    ege: saçmalama, burası orman mı, senin kulağın kamp yapıyor mu?