hesabın var mı? giriş yap

  • oğlum beni iyi dinleyin lan . şeker çuvalından annemin bana şort yapıp giydirdiği zamanlar ( çok sağlam oluyordu ve tekstil bu kadar gelişmemişti ) . her yaramazlık yaptığım zaman annem bana baban eve gelsin sana gösterteceğim derdi . bir çocuk için babası eve geldiği zaman yüzünde tebessüm belirmesi gerekirken ben nasıl bir dayak yiyeceğimin hesabını yapardım ve babamın eve gelme saati biraz daha yaklaştıkça korkularım daha çok artardı . her nekadar babamın beni dövdüğünü hatırlamasam da çok zor gelirdi lan o süreç .

    geçenlerde annemle konuşuyorum dedim ki neden anne sen beni dövmedinde babamın mesai bitimine kadar beni korkuyla yaşattın . hiç olmazsa döverdin dayağımı yer otururdum .

    çok yaramazdın oğlum napayım dedi .

    babam bir kere anneme demedi ki ben kapıda beni özleyen çocuğumla karşılaşmak istiyorum korku dolu gözlerle bekleyen değil diye .

    bunu bir yere not edin ve çocuğunuza karşı böyle bir söylem kullanmayın rica ediyorum .

  • kimsenin oy vermediği ak parti iktidar, kimsenin seyretmediği recep ivedik gişe rekortmeni, kimsenin dinlemediği serdar ortaç ise albümü en çok satan şarkıcı. bırakın bu işleri... milletce lisedeki "ben calismadan 100 aldim" triplerindeyiz...

  • çocuk sesinden rahatsızlık değil mesele arkadaşlar bunun 7/24 olması. an geliyo işten yorgun argın geliyor ve sadece sessizlik istiyor insan. zihnen yorulan işlerde çalışan insanlar ne demek istediğimi anlar. çocuklu ailelerin anlaması gerekiyor ki orada sadece siz yaşamıyorsunuz, hastası olan var, ertesi gün sınava girecek olan insan var, var da var..

  • 1800'li yıllarda kuzey karolina'da ana geçim kaynağı tütün üretimi olan iki kasabanın birleşmesiyle şehir sıfatı kazanmış winston salem'den çıkmış ve şehirin adını taşıyan iki sigara markasından birisidir.

    bu kasabaların birleşmesinde en büyük etken olan r.j. reynolds firmasının kurduğu tütün fabrikasıdır. sonrasında bu şehirin kıç kadar nüfusuyla abd tütün piyasasının yarısına ambargo koyduğu dönemler olmuştur. camel, kent, winston, pall mall, viceroy vb. türkiye'de bilinen sürüyle marka yaratmışlardır.

    salem, piyasaya sürülen ilk ve tek mentol aromalı filtreli sigaraydı. öncesinde çıkan kool ve spud hem filtresiz hem de aşırı mentol içeriyordu. salem daha hafif ve kendi iddialarına göre gerçek uzak doğu mentolü kullandığı için piyasaya girer girmez neredeyse %1 pazar payı elde etmişti. bu başarısından sonra bütün büyük üreticiler mentollü ürünler sunmaya başladılar. rj reynolds daha sonrasında kool markasını da satın aldı. bilinen bütün markalarının mentollü versiyonlarını üretti. diğer markalar da bu kervana takılınca bugün mentol kapsüllü sigaraların pazar payı %30'lara ulaştı.

    bu arada çok ilginçtir bir araştırmaya göre abd'de lgbt bireylerin %70 gibi yüksek bir oranda mentollü sigara içtikleri tespit edilmiş. buna mukabil zencilerin %80 küsürü de özellikle mentollü sigara tercih ediyormuş. iddia o ki sigara firmaları uzun yıllardır zenciler ve lgbt bireylere özellikle mentollü ürünlerini pazarlıyormuş. kaynağı şurada

    salem gerçekten kendine has ve güzel bir sigaraydı. yani bir sigara ne kadar güzel olabilirse o kadar iyiydi. benim ilgimi çeken ise bu sigaranın pazarlanmasında kullanılan yöntemlerdi. paketinin tasarımından tutun da çıktığı dönem ve sonrasında yaptıkları reklam çalışmalarıyla sektöre bir yenilik getirmişti. reklam sektörünün de ne kadar tehlikeli olabileceğini, insanlara sizi yavaş yavaş öldürebilecek bir zehiri dahi ab-ı hayat gibi sunabileceğini hatırlatır. zannımca marlboro man dahi bu kadar satışlara etki etmemiştir. çünkü salem reklamları sadece bir markayı değil ürün gamını sırtladı.

    bu ürün, light sigaranın yarattığı daha az zararlı algısını henüz light sigara icat edilmeden önce eline geçirmişti. ergenlerin sigaraya daha kolay başlamasına birinci elden sebep olmuştu. sonrasındaki reklam stratejilerini de bunun üzerine kurdular. sürekli bir temizlik ferahlık, az kokar, az boğaz tahriş eder gibi konuların üzerine gittiler. hatta sloganı uzunca yıllar menhtol fresh oldu. hedef kitleleri olan 23 yaş altına hitap eden bütün yıldızları kullandılar. bugün geldiğimiz noktada slim, light + mentollü sigaranın normal sigaradan daha az zararlı olduğu algısı yerleşmiş ise bunun sebebi işte bu markadır.

    geçtiğimiz yıl salem markası tamamiyle battı. arkasında kendisine has yeşili, kaligrafik logosu ve promosyon için ürettikleri kocaman muhtar çakmağı kaldı. hatta onlar da kalmadı vintage ürün olarak kol gibi fiyatlara satılıyor. türkiye'de bunun light çeşidini tüketenler ve bakkallar arasında anlam kargaşası yaşanırdı. bir paket salem light dediğiniz vakit bakkal size kısa l&m light uzatırdı. başıma gelen başka şabalak bir durum ise "salem" kelimesinin kazakça selam anlamına gelmesi. kazakistan'da her hangi bir bakkala girip salem var mı? dediğiniz zaman aleyküm selamdan tutun da sana da şalom diyene kadar çok çeşitli yanıtlar almışlığım var. durduk yere viceroy'un okunuşu sorunsalı yaşatmıştı.

  • lisede sinav aninda yapilan ve sessiz cikmasi gereken osurugun, gumbur gumbur geldigi an.

  • fikret orman önce çinlileri kazıkladı,
    çinli değilim diye ses çıkarmadım.
    sonra italyanlardan 1000 euro'ya dünya çapında golcü aldı
    "italyan değilim ki" dedim, sesimi çıkarmadım.
    almanlara yedek oyuncuyu 5 milyona sattı,
    "almanları düşünmek bana mı kaldı" dedim sesimi çıkartmadım.
    en sonunda gözünü biz taraftarların cebindeki paraya dikti
    etrafta beni kazıklamasına ses çıkartacak kimse kalmamıştı.

    (bkz: ulan fiko tek maçtan yatırdın bizi kombineye)