hesabın var mı? giriş yap

  • az evvel tuğba özay'ın şu şekilde açıklama yaptığı yarışma: "bence adada dedikoduların merkezinde yattara yer alıyor."
    lan adamın en uzun cümlesi" lüfen bekle yemek ne zaman.."

  • türkçe'de tek malt viski de denir. tek bir damıtım evinden (üretim yerinden) çıkan viski anlamına gelir. isli olanı olduğu gibi issiz olanı da vardır. en kaliteli, tad ve koku olarak en karakterli viskiler bu viskilerdendir. en az 10 yıllık olanlarını tercih etmek gerekir. yalnız çok pahalıdır. ama pahasına değer bir keyfi de vardır. giden paraya üzülmezsiniz. viskinin hasıdır zira. genelde işkoçyada üretilir. ancak her iskoç viskisi single malt değildir. işkoç'u görüp de pahalı blended viskilere para vermeyin derim.

    bu viskiler blended viskilerle karşılaştırılabilir, kıyaslanabilir. ancak bourbon viskilerle karşılaştırılmaz da kıyaslanmaz da. kıyaslarsanız "domates mi daha kırmızı yoksa patlıcan mı daha mordur" gibi bir kıyas yapmış olursunuz. bourbon viski ayrı bir viski türüdür ve kendi kalite sınıfları vardır. bourbon içer miyim? kolay kolay içmem. şahsen iyi bir single malt bulursam içerim, yoksa da viski içmeyivereyim ne olacak derim.

    nasıl içilir bu single malt viski? evet herkesin bildiği ve dediği gibi bu viski soğutulmaz, buz atılmaz, oda sıcaklığında içilir. buna buz atmakla ferrariye tüp taktırmak aynı şeydir. yok bir damla su, içindeki saklı aromaların açığa çıkmasına yardımcı olur falan demeyin, gerek yok babam gerek yok. yemeğin veya başka bir şeyin yanında içilmez. viski içmek için oturulur ve viski içilir. ama yanında az az bir şeyler yenebilir. bunlar da yüzde 60-85 kakao oranı olan sadece çikolatalar veya fındık, fıstık, kaju gibi kuruyemişler olabilir. başka bir şeyle tadını kaçırmayın derim viskinin. yanında sigara içmenizi tavsiye etmem, ama puro içenler oluyor, bişi demiyoruz. kişisel tavsiyem içerken yanınızda yanan bişi olsun mutlaka, tamam şömine yoksa odun yakılan soba veya mangal da olur, o da yoksa bir kokusuz mum yakın en azından :)) ben loş ışıkta içmeyi seviyorum.

    talisker, macallan, lagavulin tevsiye ederim. afiyet şifa olsun :))

  • otopsinin "vücudu kurcalamak" olduğunu sananları göstermiştir.
    yiğidim aslanım, otopsi sadece neden ölmüşü değil, nasıl ölmüşü ve daha bir çok "şey"in incelemesidir, mermi çekirdeğinin giriş açısından tut, maktul'ün ölüm saatine kadar herşey gizlenmeye/saklanmaya çalışılan "şey"leri ortaya çıkarır.

    senin anlamadığın o kadar "şey" var ki, köpekli, katilli cümle kurabildiğin için biz seni şanslı kabul ediyor, yanağından bir makas alıyoruz.

    not: buralarda "vurularak öldürüldüğü kesin, neyin otopsisi anlamadığım olay, zehirlediler mi ona mı bakacaklar, katil köpekler bırı dımtıs" yazan bir şeyler var idi.imdu yürek yırtulur.

  • dünyanın en iyi son vuruşçularından biri, 90+3 kaleci ile karşı karşıya takımını o kadar önemsiyor ki şampiyonlar ligi kariyerine bir gol daha yazmaktansa takımının galibiyetini garantilemek için vurmayıp pas veriyor, takım arkadaşı boş kaleye golü atıyor ve galibiyet geliyor.

    şu pozisyonda kerem, barış, yunus kimi getirirsen getir kaleye vururdu ve %90 kaçırırdı. umarım dünya yıldızı olabilmenin, orada o pası verebilmek olduğunu anlayacak zekaya sahiptirler ve kendilerine örnek olur.

  • akp seçmenleri eserleriyle gurur duysun. senelerce "ülkenin geleceğini satıyorsunuz" dediğimizde bugünleri görerek uyarmıştık bunları. din elden gidiyor diye diye bunları başta tuttunuz. aç kalırsınız umarım. sizin bu uğurda çile çekmeniz için ben gerekirse %100 kdv'ye de okeyim. bikaç sene dişimi sıkarım, sizin gibiler doğal seçilime maruz kalıp elimine olur.

    edit: gg

  • izlerken garipsediğim olay. tamamen gerçeklik dışı.

    ocak üstündeki lekelerden şikayetçi mesela hanım ablamız. birden mister masıl diye bir herif peydah oluyor poff diye. eüzü besmele çekip balkondan atlaması gereken hanım abla "aaa ne güzel de çıkardı lekeleri bundan sonra hep mister masıl kullanacağım" diyor.

    ulan eve adamı mı attın diye öldürürler kadını be.

  • “çok mu ayıp, hala mutluluk istemek? neyse zaten hiç halim yok.”

    teoman beni her yaşımda bir noktadan yakalamayı başardı. gerçek sanatçı olmak böyle bir şey sanırım, bireye her yaşında, her duygusunda, her anında eşlik edebilecek eserler yaratan biri olabilmek.

    her sözüyle beni bir yerden yakalamayı başarmış teoman ‘ın şarkılarında; 23 yaşındaki beni en etkileyen sözü bu sanırım. tabi ki bunun cevabının “saçmalama ayten! elbette ki ayıp değil, tonlarca, kahkahalarca mutluluk senin hakkın.” olduğunu biliyorum.

    ama bazı ruh hallerinin üzerine bazı şarkı sözleri tam oturuyor.

    neyse zaten benim adım ayten değil. mutluluk istemek ise hiç ayıp değil.