hesabın var mı? giriş yap

  • insanlarla çok çabuk içli-dışlı olmaktır. yeni bir ortama girdiğinizde belli bir süre insanlarla aranıza mesafe koyun, zaman içinde zaten kimlerle bir paylaşım içine girebileceğinizi anlıyorsunuz.

    insanları tanımaya çalışmayın, biraz zaman geçsin onlar zaten kendilerini size tanıtacaklar.

  • ingilizcedeki “goodbye” sözcüğünün "good be with ye (tanrı seninle olsun)" sözünün kısaltması olan “godbwye” sözünden geldiği.

    elimizdeki kaynaklara göre, bu kısaltma ilk olarak 1565 ile 1575 yılları arasında kullanılmış. içinde "goodbwye" geçen ilk yazı, ingiliz yazar ve akademisyen gabriel harvey'in 1573'te yazdığı bir mektupmuş. bu mektupta harvey, "to requite your gallonde of godbwyes, ı regive you a pottle of howdyes." demiş. zaman ilerledikçe bu tabir, "good day" ve "good evening" laflarının etkisi altında kalmış.

    goodbywe'nin goodbye'a evrilme süreci ise kronolojik olarak şu şekilde gerçekleşmiş:

    • god be with ye (godbwye)
    • god-b'wye
    • good-b'wy
    • goodbye

    kaynak: good-bye'in etimolojisi

  • "seni böyle görmekten utanıyorum."

    üniversite ikinci sınıfta iken kız arkadaşımın bana çok fazla giysim olmadığı için söylediği sözdür. ne kadar geri zekalıymışım ki kendisiyle ilişkimi 3 yıl daha sürdürmüşüm.

  • geliri 300 bin lira olan vatandasimla 1000 tl olan vatandasim ayni gece kulubunde eglenebiliyor.

    iste bekledigimiz alim gucu, iste medeniyet .

    300 bin avro imis, 1.8 milyon milyar sen!

  • bu eyleme engel olamıyorum ben. televizyonda ne olduğu mühim değil. o an japon televizyonu olsa kitlenirim.

    siparişimi veririm sonra bakkal amca siparişimi yerine getirmek için hareketlenir. o, büyük plastik kaşığıyla 100 gram fıstığımı koyarken ben ekrana kitlenirim. ki genelde televizyon, tezgahın tam karşısında tepede durduğu için boynumu geri geri giden şöför gibi yapıp öyle bakarım. bakkal isteğimi verdikten sonra ben televizyona bakarak parayı uzatırım, bakkal da parayı alırken bir yandan televizyona bakar. ikimizin de dünya umrunda değildir.. öyle televizyona bakarız. hatta bakkalda yancı bir üçüncü var ise bu eylem üç kişilik bir şenliğe dönüşür. bakkalın dışından gören üç tane adamın yukarıdaki bir noktaya mal mal baktığını görüp adımlarını hızlandırır. çünkü nöbet onundur. o da alışverişini yapana dek tvye kitlenecek ve bu ulvi görevi diğer arkadaşına devredecektir.

  • aslen "2-nonenal " denilen doymamış bir aldehit molekülü,
    diğer kimyasalların zamanla oksidatif parçalanmaları ile ortaya çıkan bu bileşen ; insanlarda “nahoş, yağlı ve otsu” olarak tanımlanan yaşlı insanların karakteristik kokusunu üretiyor.
    yani nonenal üretimi, yaşlanma sürecinin doğal bir yan ürünü
    japonların,bunun bilimsel açıklamasını yapabilmek için yürüttüğü araştırmada yaşları 26 ile 75 arasında olan deneklerinden 3 gün boyunca aynı tişörtü giymelerini istemişler ve kokuya bulanmış tişörtler kromotografi/kütle spektrometre ile incelendiğinde yaşlıların giydiği tişörtlerde yaş arttıkça çok daha yoğun oranda nonenal adlı bu moleküle rastlamışlar.

    --------------------------------

    40 yaşın üzerindeki katılımcılarda, 2-noneal konsantrasyonunun yaşla birlikte önemli ölçüde arttığı ,

    bileşenin miktarı, en yaşlı katılımcıda,
    orta yaşlarda olanlara kıyasla neredeyse 3 kat daha fazla
    olduğu gözlenmiş.

    --------------------------------

    bu molekül, buğday ve bira dışında
    eski kitaplarda bulunan kokuya da

    karakteristik kokusunu veren
    bir aldehite molekülü;

    hatta bu yüzden nonenale "kütüphane aldehiti" deniyormuş.

    --------------------------------

    yaşlı insan kokusu için biyolojik açıklamalar çok net değil,

    ancak araştırmacılar
    insan vücudundaki kokuların
    "cilt bezi salgıları ile bakteri aktivitesi arasındaki
    karmaşık bir etkileşimden kaynaklandığını
    ve cilt bezi kompozisyonu ve sekresyon değişikliğinin
    gelişim boyunca yaşa bağlı bir biçimde değiştiğini belirtiyorlar

    nonenalin yaşlılarda daha çok olma
    sebebine yönelik
    izahları ;

    yaşlandıkça cilt yüzeyinde bulunan
    omega-7 doymamış yağların artması
    ve bunların okside olarak
    nonenal miktarının artması ...

    cildin antioksidan savunmasının bozulmasından
    kaynaklanan nonenal üretimi

    genellikle
    erkeklerde ve kadınlarda
    40 yaş civarında başlayıp

    menopoz gibi hormonal değişikliklerle
    daha da kötüleşebilen bir salgılama ...

    cilt zayıflarken, doğal yağları daha hızlı oksitlenir.
    yağ asitleri, yağ bezleri tarafından salgılanır
    ve havadaki oksijenle reaksiyona girerek nonenal oluştururlar.

    --------------------------------

    suda çözünür olmadığından,
    nonenal, yıkamaya rağmen cilde devam edebilir
    ve hatta yoğun fırçalamadan sonra da kalabilir.

    bu nedenle, son derece temiz ortamlarda bile koku devam eder.

  • genelde kimden duyulursa duyulsun adamın elini ayağına dolandıran bir soru olmakla birlikte yaratacağı etki soranın kimliğine göre de değişebilir.

    - hamile kalsam ne yapardın?
    - şaşırırdım hikmet abi. çok şaşırırdım