hesabın var mı? giriş yap

  • kozmik odayı fetöcü piçlere teslim ettiğiniz gün, türk ordusunun fişini çektiğiniz gündü.
    dünya var oldukça utançla anılacaksınız. evet başta da sen bülent arınç

  • dünyanın en iyi müteahhitine bile iş verseniz, kontrol edilmediğini bilirse size kaliteli iş yapmaz.

    bu örnek özelinde yapılan işi kontrol edip, teslim alabilecek bir tanıdığınız yoksa 3000-5000tl verip başka bir ustayı bunun için görevlendirmek faydalı olabilirdi.

    edit: bu işlerde genelde en az iki ustadan teklif alırsın, düşük fiyat verene işi verirsin, diğerine de kontrol ettirirsin. işi alamayan usta zaten doğası gereği diğer ustanın neden kendisinden daha ucuz olduğunu kanıtlamaya ve yanlışını bulmaya odaklanır. sen de bunu avantaja çevirirsin. bu sistem çok büyük çaplı projelerde bile uygulanır.

  • bu konuda ciddi bir motivasyon kaynagi olan goodreads'ten bihaber olmak durumunda icinde bulunabilecek durum.

    goodreads'te gercekci bir hedef belirlemek oldukca yardimci oluyor; bu sene 20 kitap okuyacagim gibi.
    hatta daha ileriye gidilip bu sene su kitaplari okusam guzel olur diye liste bile yapilabilir.
    motive etmesi icin begeniler cercevesinde kitap okuyarak baslamali; sirf populer diye baslanan bir kitap bitmek bilmeyebiliyor.
    ayni anda birkac kitap okunmasi ruh haline gore farkli kitaplar okuma olanagi sunuyor. tabi bu kitaplarin hepsi ayni tarzda olmamali.
    once yavas baslayip okudukca daha cok okunuyor. o yuzden biraz sabirli olmak lazim. kitap okuma aliskanligi kazanmak oyle kolay degil.
    kitaplar arasinda uzun aralar vermek motivasyonu dusurebiliyor.
    cevrede cok kitap okuyan birilerinin olmasi ve kitaplar hakkinda sohbet edebilmek ayri bir motivasyon kaynagi.
    kitap okurken yakinlarda telefon, tablet vs. bulundurmamak lazim.
    gurultulu bir ortam yerine sakin ve huzurlu bir ortami tercih etmek kitap okumayi daha keyifli kiliyor. klise olsa da yanina cay ya da kahve alip kitap okumayi bir rituel haline getirmek faydali.
    her gun 5-10 sayfa bile olsa mutlaka okumali.
    zaman icinde kitap okuyamamak ile ilgili bahaneler uretmek yerine her ortamda ve her kosulda okumaya alismali. yolculuk yaparken, disaridayken, uyumadan hemen once hatta tuvalette bile kitap okunabilir. surekli uygun ortami ve zamani beklemek insanin kendini kandirmasindan baska bir sey degil.
    her gun uyumadan once yarim saat okumak aliskanlik kazanmak acisindan guzel bir baslangic olabilir.
    kafa cok doluysa kitap okumak zorlasabiliyor; fakat biraz ustune gidince kafa dagitmaya yariyor.
    cantada kitap ya da tercihen bir adet kindle bulunmali; hatta oyle ki kitapsiz disari adim atmamali.

  • diyanet işleri başkanı 84 milyonu falan temsil etmez.

    zamanında dini konuların devlet kontrolünde olmasını sağlamak için kurulan bir kurumun başkanıdır.

    her kurum ve kişi eleştirilebilir - dalga geçilebilir. hakaret sınırı aşılmadığı sürece.

    hiçbir kişi, diyanet işleri başkanı dahil kutsal falan değildir.

  • burda yazan yazarlarlar gerçekse bu kadar evlenen adam nerden çıkıyor onu düşünüyor insan. 2-3 senedir birliktesindir, ilişkinizde ufak tefek kavgalarınız dışında probleminiz yoktur, artık evlenmek istiyosundur. yuva kurmak, hayatını o adamla geçirmek istiyosundur. ne var bunda çok mu garip ben anlamıyorum. bunu adama farklı yollarda söylemeye çalışmıştır ama adam anlamak istememiştir. o zaman da kimse kimseyi zorla tutamaz. kadın evlenmek istiyor da adam istemiyorsa yolları ayrılır olur biter. yok kezbandır, yok kocisim diyordur.ya arkadaş ne diyorsa desin, siz istemiyorsanız demezsiniz.

    not: ne evliyim, ne de evlenmek için taklalar atıyorum.

  • bill gates ölmüş. tanrı bill gates'e demiş ki:

    - bill senin durumun hakikaten karmaşık. seni cennete mi cehenneme mi yollamalı bilemiyorum. her eve bilgisayar girmesine yardımcı olarak insanlığa katkıda bulundun ama bir yandan da windows gibi bir rezaleti de yarattın. ben de senin özel durumuna gore bir şey yapacağım. cenneti de cehennemi de ziyaret et, hangisine gideceğine karar ver.

    -'tamam' demiş bill gates, 'önce cehenneme bir bakayım.'

    ve inmiş cehenneme, bir de bakmış berrak sulu bir kumsalda bir sürü güzel kız top oynuyor eğleniyor, güneş parlıyor hava süper.

    'allaah' demiş bill gates, 'cehennem böyleyse cenneti hakkaten görmek isterim.' ve cennete çıkmış. bir bakmış, bulutların üzerinde bir yer, etrafta melekler uçuşuyor, insanlar lir çalıyor, güzelce bir yer ama cehennem kadar değil. 'tamam' demiş tanrıya bill gates, 'ben cehenneme gitmeye karar verdim.'

    iki hafta sonra tanrı cehennemi ziyaret edip bill gates'in nasıl olduğuna bakmaya karar vermiş. gitmiş bill'in yanına, bill bir duvara zincirlenmiş, alevler içinde karanlık bir mağarada ve zebaniler işkence ediyor. tanrı;

    - nasılsın bill?

    - korkunç! burası iki hafta önce geldiğim cehennem değil! kızların oynaştığı o güneşli kumsala ne oldu?

    tanrı cevap vermiş:

    - o ekran koruyucuydu.