ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
40 ayrı ilde aynı anda trafoya kedi girmesi
-
kedilerin örgütlü bir yapılanma içinde olduğunu gösteren hadise.
dolarla bir işiniz var mı
-
cnntürk’te yayınlanan tarafsız bölge programında moderatör ahmet hakan, maliye bakanı berat albayrak’a “dolar yükselince endişeleniyoruz, endişelenmeli miyiz?” dedi.
albayrak’ın cevabı evlere şenlik:
“dolarla mı maaş alıyorsunuz? dolar borcunuz mu var? dolarla bir işiniz var mı?”
abi diyecek laf bulamıyorum.
hayır hiçbir şey yapamıyorsan cevapları ezberle, teknik konuş, araya rakamlar serpiştir, kafa karıştır falan.
ya sen hazineden sorumlu bakansın kahvede okey oynayan amcalarla aynı yorumu yapamazsın.
yemin ederim “ben hep 50 liralık alıyorum beni etkilemiyor” diyecek sandım bir an.
link
instagram'da 1500 takipçisi olan kızla çıkmak
-
birazcık ortalama üstü güzelliğe sahipse çok normaldir. 1 ay önce açtığım feyk kadın hesabımın 700 takipçisi var şimdi. ayrıca tsk'da sosyal medya yasaklanmalı. bütün uzman çavuşları hesabıma topladım. az çaba göstersem darbe yaparım aq.
türk sinema tarihindeki en efsanevi replik
-
(bkz: beni alacak örgüte zaten ben girmem) (bkz: pardon)
not: o örgüt ibrahim'e kaldıysa örgüt bile sayılmaz.
18 ekim 2021 imamoğlu'nun taksi sorununu çözmesi
-
görünüşe göre, yönetmelikte yer alan "ticari taksi plakası taksiciliği meslek olarak yapacak kişilere verilir, plaka kiralanamaz, kiralanırsa iptal olur" manasına gelen maddeyi hayata geçirecekler. taksisini kendi çalıştırmayanların plakalarını iptal edecekler. şimdi sıçtınız taksi plakası galerileri.
plaka ağalarıyla savaş başlasın artık!
hollanda'nın aile bakanı fatma kaya'yı tutuklaması
-
askerin basina cuval gecirmenin solda sifir kalacagi turk siyaset tarihinin en buyuk dis politika rezilligi. size zerre acimam da temsil ettiginiz ulkemizin itibarini iki paralik ettiniz, evetiniz batsin.
188.132.200.200
-
küçük bir hesapla altındaki sırrı çözebiliriz;
200 ve diğer 200 deeki sıfırları sil, kaldı mı 22
188 ile 32. toplayın ne yapar? 220 yapar
220 / 22 = 10
200 + 200 = 400
400'ü daha önceden bulduğumuz 10'a böl. böl. ne yapar? 40 yapar ve milliyetçi hareket partisi'nin 40. yıldönümü!
(bkz: ekşi sözlük ülkü ocağı)
(bkz: ssg'nin iktidar formülü)**
evde suşi yapmak
-
dün denediğim aktivitedir. çok da zor değildir. şöyle ki:
nişantaşı quick china'da yediğim spider roll ve kani ten roll için 36 tl verip, doymayınca, evde sushi yapmaya karar verdim. hemen nişantaşından taksim dolmuşuna binip, soluğu metro yazıhanesinin yanında bulunan çin yemeği malzemeleri satan dükkanda aldım. ismi chinese market idi sanırım. taksim'den gümüşsuyu'na doğru inerken sağda kalıyor. alman konsolosluğu'na varmadan görürsünüz. zaten quick china'da otururken, sushi yapımı için gerekli malzemeleri internetten araştırmıştım. ondan hangi malzemeleri almam gerektiği konusunda çok da zorlanmadım. haşlanmış pirinci sushi için kıvama getirmek için pirinç sirkesi aldım. sushi için gerekli yosun yaprağı-nori(10 adet) ve sarmak için kullanacağım bambu servisi aldım. bunların fiyatı toplam 12tl gibi bir şey tuttu. sonrasında ise migrostan soya sosu, teriyaki sos ve karides aldım. bunlar da 25 tl gibi bir şey tuttu.
neyse, hemen nasıl yaptığımı da anlatayım. vallaha herkes yapsın istiyorum evde, çok zevkli ve kolay. 1 su bardağı pirinci yıkadım, ve biraz suda beklettim, sonra tencereye alıp, 1.5 su bardağı su ekledim. yağsız ve tuzsuz pişirdim. 20-25 dakika pişince tencereden aldım, bir tabağa koydum ve soğumasını bekledim. soğuyunca üzerine yarım çay bardağı pirinç sirkesi ekledim, ve karıştırdım. pişmiş ve dondurulmuş karidesleri sıcak suya attım, kaynayınca, tabaktan aldım. bir sushi roll için 7-8 tane orta boy karides yeterli. bambu servisin üzerine bir buzdolabı poşetini yırtıp koydum (strech film yoktu evde , ondan). üzerine bir avuç pirinci yaydım. elime yapışan pirinçler için soya sosu döktüm elime çok az, hemen çıktılar. neyse, pirincin üzerine yosun yaprağını serdim. ve bunun üzerine yosun yaprağının bana yakın tarafından 2 parmak uzaklıkta ve 2 parmak genişliğinde, mayonezin içine salatalıkları küçük küçük doğruyarak elde ettiğim karışımı serdim. mayonez yerine avakado da kullanabilirsiniz. kafanıza göre takılırsınız, elinizde ne varsa. sonra ise soğuyan karidesleri bu karışımın üzerine dizdim. bambu servis yardımı rulo şeklini verdim. sonrasında ise dilim dilim kestim, üzerine teriyaki sos (şart değil) döktüm. biraz da susam ekledim. şahsen ben çok beğendim. hepsini de afiyet ile yedim. pirinç ile yosun yaprağı(normal boyutunun üçte ikisi kullanılır) yer değiştirir ve içinde sadece karides olursa da adı maki oluyor. ha, bu arada karides şart değil, somon, ve ya levrek de kullanabilirsiniz. mantık hep aynı.
çok mu basite indirgedim, ne. neyse, yukarıda verdiğim karışımdan dün 3 roll yedim, tabi, 2 de quick china da yemiştim. hala çok iyiyim. yani tarif denenmiştir, gönül rahatlığıyla yapın, bol bol yiyin.
edit: 1 su bardağı pirinç ile 2 ve ya 3 roll yapılıyor.
kasmaya gerek yok okusam 3 bin tl maaş alacağım
-
çocuğun ifadelerini gülümseyerek dinledim ama yorumları okurken kan beynime sıçradı.. yok okusa da ne olacak, yok okumazsa ne olacak herkes ahkam kesmiş..
okumak ya da okumamak kişisel bir tercihtir saygı duyarız. ikisinin de kendince avantajları vardır. ancak yüksek gelirle, itibarlı bir işte, yorulmadan ve/veya daha az çalışarak geçinmek için olmazsa olmaz şeyler vardır. bunlardan biri eksik olursa hayatınızdan yüksek ödünler vermek zorunda kalırsınız.. bunlar;
1-çalışkanlık ( bu olmazsa olmazdır, zeki olup, eğitimli olup çalışma isteğine sahip değilseniz anca karnınızı doyurursunuz)
2-zeka ( çok çalışkansınızdır ama para edecek işlere kafanız basmıyordur, o zaman en fazla eşşek gibi çalışır, vücut gücüyle kazanırsınız )
3-eğitim ( tamam üniversite okuma, ama yaptığın işi en iyi yapanların arasında adın geçmiyorsa ya sabahtan akşama dükkandayım ama gelen yok diye dövünürsün. üniversite eğitimin yok ama şehrin en iyi borusunu sen döşersin ücretini sen belirlersin. en iyi yalıtımını yaparsın yine aynı vs. vs., kendini yaptığın iş ile ilgili geliştirmelisin )
4-iyi insan ilişkileri ( pek çok insan bunun ne kadar önemli olduğunun farkında bile değil, işini çok iyi yapsan da eğer insanlara karşı küstah, seviyesiz, laubali, ezik, ihmalkar vs. gibi tavırlarınız varsa yine değerinizi düşürecektir.)
5-referans ( torpil manasında değilse bile ( hadi o da olsun ) eğer yaptığınız işe kefil olacak önemli isimler yoksa ne müşteri bulmada ne de işe girmede kendinizi şanslı saymayın)
6-şans - ( en önemli faktörlerden biri, eğer sizin okulun birincisi öğretmen olup atama bekliyorsa ve siz falanca bir şirkete danışman olabilmişseniz büyük ithimalle doğru yer-yanlış zaman ikilemine düşmüş olabilirsiniz. bazen çok zeki ve çalışkan olmak bir dezavantaja dönüşür, sizi çok seven bir hocanız sizi bürosunda staja davet eder, sonra emeklilik için orada gün sayarsınız. kim bilir belki o sizi seçmeseydi siz başkasını seçecektiniz.)
okusan da okumasan da 3000 tl kazanacaksın olayı öğrenilmiş bir çaresizlik. okumuş olmak için okumak veya "tatlı su balıkçılığı" yazmışım o çıktı ondan okuyorum diyorsanız belki okulu bırakıp başka şeylerde şansınızı denemeniz daha iyi olur. ama ömrünüzün sonuna kadar iddia kuponu peşinde koşacaksanız bırakın gerçekten ihtiyacı olan biri okusun.
biri istanbul'a geliyorsa en az 10 yıl gençleşir
-
- biri istanbul'a geliyorsa en az 10 yıl gençleşir, ne dersiniz?
- valla ne diyeyim, yolunuz vaşington'a düşerse sizi elimizden geldiğince zikmeye çalışırız.
.
süper karikatürler
-
kız evi arar. telefonu babası açar.
+ baba ben bu gece cenklerde kalabilir miyim?
- kal kızım kal
+ sağol baba muckss
- hanım sen de tüpçüye git. beni de muslukçu ziksin.
10 nisan 2019 ilk kara delik görüntüsü
-
bahse konu görüntü yaklaşık 55 milyon yıl öncesine aittir.
yani bir başka deyişle tarihin en eski fotoğraflarından biri çekilmiştir.
öyle bir geçer zaman ki (dizi)
-
bazi hayatlarin aynasi olmus dizi.
kardesimle komsunun evinin duvarina cokmus babama bakiyoruz. o da siyah paltosu ile kapida dikiliyor, tasinan esyalarin ufak kamyona yerlestirenlere arada bir seyler soyluyor. eve daha zaten yeni gelen buzdolabi, camasir makinesi, elektrik supurgesi bizim ona alismamiza firsat vermeden evden gidiyor babamla birlikte. kardesim kulagima fisildiyor "butun kitaplari da goturuyor." "olsun" diyorum. aklim camasir makinasinda, annem gene eliyle camasir yikayacak diye dusunuyorum. yuregim agirlasiyor. "buyuyunce buyuk bir kitaplik alacagim, kitapla dolduracagim" diyor yavasca. "istersen once anneme camasir makinasi al" diye kiziyorum ona, "sen daha buyuksun sen al" diyor, boynunu bukuyor. "buzdolabi da gitti simdi ne yapacagiz" "teldolabi var" diyorum, giden kamyonun arkasindan bakiyoruz uzun sure. annem yanimiza geliyor. kardesim ona mujdeyi veriyor "ablam sana camasir makinasi alacak buyuyunce" yorgun gozleri gozlerimde. "alir tabii niye almasin" diyor, elimizi tutuyor, bosalmis eve giriyoruz, "yatagim hala burada" diyor kardesim seviniyor.
o kadar guluyoruz ki sonunda agliyoruz gulmekten.
çaya %43 zam gelmesi
-
o zaman içmeyin.
eskiden çay mı vardı bunlar hep çin'in oyunu büyük resmî gör yeğenim.