hesabın var mı? giriş yap

  • huzurun tanımı, saklı cennet. ayrı ayrı zor zamanlar geçirdiğimiz 3 kuzen toplaşıp gittik, iyi ki de gittik. eğer denize gireyim, sahilde kitabımı okuyayım, müziğimi dinleyeyim, aman partiler falan hiç bana göre değil, kafamı dinlemek istiyorum tatilcilerindenseniz şiddetle tavsiye ediyorum. denizi çok temiz (öyle ki balıkları net görebilirsiniz), ormanla iç içe, manzarası harika şirin bir koy. keşfedilmemesi de harika, her yer butik otel, aile oteli, öyle ultra her şey dahil ziyanlığı yok (her gün çöpe giden binlerce yemek falan, vicdanınız rahat)..öğle yemeği veya akşamları bir şeyler içmek için (bkz: chill house lounge adrasan) ı tavsiye ederim, müzikleri iyi, sahil boyunca bulunabilecek en güzel mekanlardan.. ayrıca mutlaka nehir üzerindeki çardaklara gidin bir şeyler için,yiyin, huzurdan geberin, etrafınızda gezinen ördekleri, balıkları izleyin, seslerini dinleyin.. 5 gün sonunda daha tebessümlü, kafa rahatlığıyla ayrıldık, hepimize çok iyi geldi adrasan..şimdiden seneye 3-4 gün sevdicekle oraya gitme, saklı, huzurlu bir tatil geçirme, parasailing yapıp tepeden güzelliği seyre dalma, tekne turuyla yerli maldivler olarak geçen masmavi koyları gezintiye çıkma planlarım hazır...

    not: tabii o kadar huzurdan sonra gerçek yaşama dönüş, bütün sorunların seni bir anda sarmalaması çok acı geliyor ama arada oradaki sessizliği hatırlayıp az da olsa içimi ferahlatıyorum.

  • lost aşşa lost yukarı diye histeri krizine giren gençler arasında lost hakkında eşsiz yorumlar yapmam için bana yönelmiş bir soru karşısında, soruya karşılık sorduğum soru.

    "peder bey, baba, lost mükemmel bir dizi değil mi? eşsiz bir yapım. valla ben tüm vaktimi lost'a ayırıyorum"
    "lost ne lan?"

    bunu dediğim anda gençlerden birisi bayıldı, birisi de hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. ağlayanı teselli ettik, bayılanı da gazozla ayılttık. ülker çamlıca gazozla.

    sonra topladım hepsini çevreme ve şöyle dedim: "bakınız çocuklar, tamam lost most bunlar iyi şeylerdir ama bu kadar bağımlı olmayın. elin amerikalısı bundan para kazanıyor be size ne? biraz dersinize bakın, ya da çıkın dışarılarda gezin, bu kadar esir olmayın böyle dandik şeylere. veya kitap okumayı deneyin, nasıl olur?"

    ondan sonra hepsi yıkandı, tertemiz, pasparlak oldular ve bir daha lost mudur, most mudur ne karın ağrısıysa izlemediler onu. ama cillop gibi oldular, saçları da yana taradılar, bir yakışıklı oldular ki, görme.

  • tamamen hurdacı, tamirci, motorcu çöplüğüne dönmüş bulunan discovery'nin through the wormhole ve bear grylls programları dışında national geographic karşısında fena ezildiği karşılaştırma. elbette korkusuz balıkçılar, akvaryum dünyası, cesar millan gibi gerzek programlar nat geo'da da var ama başta astronomi olmak üzere bilim ve vahşi yaşam belgeselleri discovery grubundakilerden çok daha kaliteli ve sürekli yenileri geliyor. discovery science sürekli eski belgeselleri yayınlıyor hatta.

    not: bu entry'yi yazarken fark ettim ki, ben reality show'lardan tiksiniyorum ve discovery fena halde reality show bataklığına gömüldüğü için kendisinden soğumuşum.

  • evet bence her akademisyenimiz de her yeni makalesininin altına asker selamlı fotoğrafını koysun. hakimlerimiz dava bitince çakıversin bir selam. hatta ve hatta her işçimiz mesai sonunda asker selamını versin öyle çıksın fabrikadan.
    edit: ben mesela her entryden sonra çakıyorum selamı.

  • pili bitmis uzaktan kumandali araba gibi. top gelirken farlari yakiyor, on tekerleri oynatiyor ama hareket yok

  • muğlalıyım ve sülalem 7 göbek chplidir.

    muğla büyükşehir ve ilçe belediyeler tıpkı diğer tüm partilerin belediyeleri gibi rezalet durumdadır. liyakat sıfırdır ve şöförüne kadar torpille işe alım yapılır. beyaz yaka ve teknik bilgi gerektiren bölümlere ise alımlar tamamen seçim dönemi en çok bağışı yapan ailenin ağzından çıkan laflarla olur. örneğin marmaris’te bu aile malatyalı bir kürt aşiretidir. belediyedeki tüm kadrolar muğlalı veya marmarisli olmayan doğulu vatandaşlarımıza verilmektedir. neredeyse tüm ihaleler aynı kişilere verilir, usulünce yapılmaz. örneğin mühendislik bürosu işlettiğim dönemde açılan ihalelerden ya son gün ya da kapanmasına 1 saat kala haber alıyordum. ailem chp’li ve yerli olduğu halde fen işleri 1 saat önceden arayıp ihalemizin süresi bitiyor 1 saat içersinde teklifinizi verin diyordu (mühendislik projesi bu!). son dakikaya kadar hiç bir platformda açıklama yapmazlardı.

    özetle chp’nin ve belediyelerinin akpli olanlardan en ufak bir farkı yoktur. yöneticiler aynı liyakatsızlığı ve adam kayırmayı korkunç bir biçimde icra etmektedirler

    gördüğünüz gibi restorasyonu yaptıran koca şubede bir tane bile işini düzgün yapan, potansiyeli olan, liyakatli adam yokmuş ki çıkıp da “ağa bu nedir” diyememiş.