hesabın var mı? giriş yap

  • - aşkım n'olur bir kere eyjafjallajökull desene...

    - eyjafjallajökull.

    - bir daha de...

    - eyjafjallajökull.

    - ay çok tatlısın ya, yerim seni. bir kez daha desene, diyemiyorum ben

    - eyjafjallajökull.

    - n'olur bir kez daha aşkım, son kez...

    - eyjafjallajökull.

    *

    --- spoiler ---

    iskandinav erkeğin günlüğü: "şimdi türk erkeklerini daha iyi anlıyorum..."

    --- spoiler ---

  • iki lafı bir araya getiremeyen ve duruma göre konuşan yarışmacıları olan program.

    + bunda sirke kullandın mı?
    - ııı (tepkiyi ölçüyor) kullandım şefim.
    + ama bu yemeğe sirke konmaz.
    - çok az kullandım hatta kullanmadım şefim.
    + gerçi yüksek ısıda bir miktar koyabilirsin.
    - kullandım şefim. çok az ekledim.
    + ama çok fazla sirke geliyor.
    - biraz kaçırmış olabilirim.
    ++ ben sirkenin fazla gelmesini seviyorum.
    - o yüzden çok koydum şefim.

    bu nasıl bişeydir! koyduysan koydum de. koymadıysan da koymadın...
    sürekli bu tarz muhabbetler dönüyor.
    inanılır gibi değil.

  • ev sahibine ders vermek isteyen kiracidir. evet, ampülü söküp goturmek biraz ucuz kaliyor ama evde oturdugu surec icerisinde ev sahibi tam bir hiyar ise cok iyi yapmistir. eger eve girildiginde ev bir virane iken ev sahibi yapmasi gereken hicbir seyi yapmamissa, tuttugu evi cok sevdigi icin onu evi yasanabilir ve hatta muthis hale getiren kiraci ise, ev sahibi denilen hiyar hicbir seye elini uzatmadigi gibi her ay aksatilmadan aldigi kiranin artisini beklemis ise, buna karsilik her yil kanunun ongordugu sekilde bekledigi artisi almis olmasina ragmen daha fazlasini talep etmek icin kiracisini avukat araciligi ile taciz ettiyse, kiraci cikip giderken degil ampülü, yaptirdigi her seyi mentesesine, vidasina kadar söker goturur. kullanip kullanamamasinin hicbir onemi yok, kapinin onundeki cope atar, eskiciye verir ama ev sahibine yar etmez. hayat dersi: herkese hak ettigi sekilde davranilir.

  • başlığı görünce beynimin gündemine bomba gibi düşen olay. şu an canlı yayın araçları dönüyor kafamın içinde, sıcak gelişme şeklinde son dakika altyazısı geçiyor gözümün önünden. sirenler çalıyor ciğerimde. havar komşular havar.

  • bir arkadasin esinin anne babasina avrupa'da bir sehirden istanbul'a ucak bileti alirken daha ucuza geliyor diye biri icin ataturk'e digeri icin sabiha gokcen'e bilet almasi.

  • özetinin şu şekilde olduğu maç.

    kayseri birinci golü attı, galatasaraylı: oh be fener de elendi.
    kayseri ikinci golü attı, galatasaraylı: ahahahahah mallar rezil oluyor. forumlara girip esprileri hazırlayalım.
    fenerbahçe durumu 2-1'e getirdi, galatasaraylı : olsun fener çeviremez.
    fenerbahçe durumu 2-2'ye getirdi, galatasaraylı: kesin şike var.

    fenerbahçe tur atladı, galatasaraylı : eziklere bak galibiyete seviniyorlar, hem bizim uefa kupamız var.
    _______________________________________________________________________________

    kayseri birinci golü attı, beşiktaşlı: yine elenir bu ezikler
    kayseri ikinci golü attı, beşiktaşlı: beter ol beter ezik fener. beyler twitter için haşteg hazırlayın.
    fenerbahçe durumu 2-1'e getirdi, beşiktaşlı : bu gol yenir mi lan mal!
    fenerbahçe durumu 2-2'ye getirdi, beşiktaşlı: kesin şike var.

    fenerbahçe tur atladı, beşiktaşlı : bu eziklerin finalde elenmesi daha zevkli, hem geçen yıl biz kazanmıştık.

    ________________________________________________________________________________

    kayseri birinci golü attı, trabzonlu : kupamızı verin.
    kayseri ikinci golü attı: trabzonlu: kupamızı verin.
    fenerbahçe durumu 2-1'e getirdi, trabzonlu: kupamızı verin.
    fenerbahçe durumu 2-2'ye getirdi, trabzonlu: kupamızı verin.

    fenerbahçe tur atladı, trabzonlu: uefa o kupayı bize verecek.

  • amerika'da ozellikle universiteler bunyesindeki ogrenci klupleri araciligiyla yapildiginda cok buyuk mali faydalar saglanacak aktivitedir. hele bir de ucuz yerlerde yasiyorsaniz degmeyin keyfinize. bu gruplar araciligiyla bastan, uyelik parasi mahiyetinde bir 100-150 dolar verip, ilkinden sonraki her atlayisa 10-20 dolar gibi miktarlar odemek, piyasa ortalamasi dusunuldugunde cok daha akillicadir.

    bu vesileyle ne yapip edin, bir iki part time is ayarlayip para biriktirin, bu hobiyi edinin. soylememe gerek yok gerci ama istatistiksel olarak son derece guvenli bir spordur; zaten kazalarin cok onemli bir kismi da binlerce atlayistan sonra bir yenilik arayan profesyonellerin yaptiklari riskli denemeler yuzunden meydana gelir, korkmayin.

    aslinda korkun. hem de cok. cunku bu guvenli spora baslarken gececeginiz statik atlayis evresinde, sadece parasutun ipini ucaga baglamakla kalmazlar, sizi de oyle ucak kapisindan falan degil resmen kanatin ucundan atarlar. bunun nedeni ise atlayisin en onemli ogesinin (parasutun dogru duzgun katlanmis olmasinin yaninda) vucudunuzun asaga bakar vaziyette yay sekline getirilmesidir ki parasut acildiginda icine dusmeyesiniz, aglarina dolanmayasiniz. tabii ilk atlayanlar korkudan istemsiz olarak bacaklarini ice cektiklerinden ya da kollarini saga sola oynattiklarindan o yay seklini koruyamazlar, taklalar atarlar, attikca da panige kapilirlar.

    buna cozum olarak, atlayis yuksekligine cikildiginda kapi acilir, ruzgar hizla iceri dolusur diger sesleri bastirir, ogretmenin bakislari arasinda cessnanin kapisindan disari adim atilir ve kanadi alttan destekleyen dikmeye basilir. bu james bondvari hareketler, ellerin kanadi tutmasi ve yavas yavas kanadin disina dogru uzanmasiyla devam eder. bir noktadan sonra ayaklar birakilir ve ucak o hizda giderken, resmen kanat ellerle tutulur. butun bu fantastik hareketlerin meyvesi, ruzgarin bacaklarinizi kaldirmasi ve vucudunuzu yay bicimine sokmasidir. yani birkac saniyeligine gercekten de ucagin kanadina tutunmus gidiyor oldugunuz gercegini hayatinizin en icten ve masum hassiktiri esliginde kavrarsiniz, guner bey yardimci olsaniz edasiyla icerdeki egitmene bakarsiniz ve ya efendi efendi ellerinizi birakip duzgun sekilde dusersiniz ya da pilot ucagi saga sola sallayarak size yardimci olur.

    zira o noktadan sonra geri donmek diye birsey yok; ucaga bagli olan parasut kancaniz iceri geri girmek isterken kapiya takilirsa parasut tum hiziyla acilip disari cikar, bir saniyeden az bir surede ici ruzgarla dolar ve karsi konulmasi imkansiz bir gucle sizi ucagin govdesinin icinden gecmeniz gerektigine aldiris etmeden pesinden surukler. buna inanmiyorsaniz, atlayis oncesi yer egitimlerinde size gosterecekleri onlarca degisik kaza fotografina bakinca benden aldiginiz gunahlari teker teker sayarsiniz. bu arada bu fotograflari ve videolari da musterileri korkutmak icin degil, hangi istenmeyen durumda ne yapilmasi gerektigini bilin diye gosterirler lakin en azindan statik atlayista hersey birkac saniye icinde olup bittigi icin pek yararli olmazlar. yine de benim statik atlayislarin neredeyse hepsinde, parasut acildiktan sonra sag ve sol ipler sarmal halinde birbirine dolanmisti, bacaklarinizla kendinizi dondurerek onlari yavas yavas acabileceginizi o videolardan ogrenmistim. ( ama yine de daha kisa bir cozum yolu olan kucuk bir kiz cocugu gibi cigliklar atip altima isemeyi de ihmal etmedim)

    statik atlayislar bitince, ogrenilmesi gereken iki sey var. birincisi artik kanatlara tutunup atlamadan da yatay pozisyona gelebilmek. ikincisi de parasutu acmak icin bir elinizi sirtiniza uzattigizda, vucudunuzun o tarafinin daha az hava direncine maruz kalacagini ve bu sebeple o yana dogru donmeye baslayacaginizi bilerek, bunu dengelemek icin diger elinizi bos kalan tarafa dogru kaydirmak ve direnci dengelemeye calismak. eger parasutu birkac saniye icinde bulup cekemezseniz, on tarafta yedek parasut ipi vardir, onu iki elle gogsunuzden disari dogru cekersiniz ama yedek parasutlerin kontrolu daha seyrek yapildigindan (bir kre katlayip konuldu mu ya kullanilana kadar ya da 6 ay gibi uzun bir sure boyunca orada oyle kalir, surekli acip kurcalamak ipleri karistirabilir diye) ilkini acmaktan erken vazgecmemek lazim. bir de ikinci parasut sicarsa ("parasutun sicmasi", skydiving camiasinda hic acilmamasindan ziyade dolanmis bir sekilde acilmasini belirtir olsa gerek) ilkine geri donemezsiniz cogu zaman, acsaniz bile birbirlerine karisabilirler (oysa ki ilki duzgun acilmadigindan ikinciyi acmayi denerseniz, once ilk parasut cantanizdan ayrilir ondan sonra ikinci acilir ki birbirlerine dolanmadan rahat rahat gerilebilsin, sizi tek parca indirebilecek kadar hava direnci yaratabilsin)

    istatistiksel olarak isin en sakat kismi inisidir, nice yigidin bacaklari bu ugurda helak olmustur. ilk ogrenilmesi gereken sey, duzgun dusebilmektir. ornegin tam yere yaklastiginiz anda parasutun arka iplerini cekip "fren yaptiniz", yani arka tarafin ice dogru bukulmesiyle direnci arttirip bir sure havada asili kaldiniz. iste bunu cok erken yaparsaniz, asili durduktan bir iki saniye sonra birkac metre zart diye dusersiniz ve o arada bir daha fren yapamazsiniz. bu yuzden yerden 2-3 metre yukseklikte yapilmis bir erken fren sonunda dusus garanti olacagindan, kutuk gibi beklemek yerine, dizler hafif bukulmeli ve ayaklar yere degdigi anda bir kugu zerafetiyle tum eklemlerin yaylanmasi esliginde bir yana dogru dusulmelidir. normal inislerde de bacaklari hafif bukmek ve yere deger degmez kosacakmis gibi hazirlanmak lazimdir, zira skydiving parasutleri karga boku gibi dumduz asagi dusmez, yatay ve hafif egik olduklarindan ileri de giderler; indiginizde de bu hizi devam ettirmeniz dizlerinize fazla yuklenmeden inisi bitirmenizi saglayacaktir.

    artik bu noktadan sonra bambaska bir insansiniz, sanki yillardir bu camianin icindeymis gibi klavyeyi ele alip paragraflarca ogut vermemek icin hicbir neden yoktur.

  • dünyada gelmiş en çok takdiri hak eden sporcu.

    tüm zamanların en iyi basketbol oyuncusu olarak kabul gören nba efsanesi michael jordan 6 nisan’da naismith memorial basketball hall of fame yani naismith memorial basketbol onur listesi’ne alındı.
    nba ve lakers efsanesi magic johnson’ın “burada bir michael jordan var bir de diğerleri yani bizler varız” ve nba ile celtics efsanesi larry bird’ün de “tanrı jordan kılığında aramızda” dediği michael jordan önce basketbol olmak üzere spora ve sporculara verdiği katkıya profesyonel kariyerine nokta koyduktan sonra da devam etti. işte efsane’ye saygı kapsamında “airness” “air jordan” “greatest” gibi takma isimlere sahip olan michael jordan’ın olabildiğince kısa bir fotoromanı ve özeti.

    kare kare 1984-2003 yillarinda spor dünyasini sarsan michael jordan'in fotoromani

    -jordan ve başarilari-

    michael jeffrey jordan 17 şubat 1963’te dünyaya geldi. basketbolu bıraktıktan sonra kendi markası üzerinde işadamı olarak çalışmaya devam eden jordan için ulusal basketbol ligi yani nba’deki açıklama kısa ve öz “michael jordan tüm zamanların en mükemmel basketbolcusudur.” tüm zamanların en iyi pazarlanan ve kariyerini en iyi yöneten sporcuların başında gelen jordan’ın elde ettiği başarılar ve kırdığı rekorlar kendi başına bir olay. 1980’lerden başlayıp 90’ların sonuna kadar spor dünyasını sarsan başarılara imza atan jordan’ın neler yaptığı kısaca şu şekilde özetlenebilir:
    - chicago bulls’da biri dışında çıktığı maçların tamamında yani 1.109 maçta çift haneli sayılara ulaştı. (25 mart 1986’da clevaland caveliers maçında 8 sayı kaydetti.)
    - 1.099 maçta 20 sayı ve üzerinde kaydetti.
    - 671 maçta 30 ve üzerinde sayı kaydetti.
    - 211 maçta 40 sayı ve üzerinde kaydeti.
    - 39 maçta 50 sayı ve üzerinde kaydetti.
    - 5 maçta 60 sayı ve üzerinde kaydetti.
    - 30 maçta triple double (3 alanda çift haneli sayılara ulaşmak) yaptı.
    - 240 maçta double-double (2alanda çift haneli sayılara ulaşmak) yaptı.
    - 11 sezonda toplamda en çok sayı kaydeden isim oldu.
    - 3 sezonda top çalma lideri oldu (1987-88 1989-90 1992-93)
    jordan 6 nba finalinde 35 maçta oynadı ve 6 kez nba şampiyonu oldu. (1990-91 1991-92 1992-93 1995-96 1996-97 1997-98)
    bu maçlardan 6’sında 40 ya da üzerinde 1’inde de 50 sayı yada üzerinde kaydetti. bu maçlarda 33.6 sayı 6.0 ribaund v e 6.0 asist ortalaması tutturdu.
    finallerde 6 kez mvp yani en değerli oyuncu ödülü aldı (1990-91 1991-92 1992-93 1995-96 1996-97 1997-98)
    peş peşe iki maçta 50 sayı ve üzerinde üretebilen tek isim olan jordan (28 nisan ve 1 mayıs 1988’de cleveland caveliers maçlarında) 100’ün üzerinde nba rekorunu elinde bulunduruyor. chicago bulls tarihinde de 200’ün üzerinde rekoru bulunan “airness” kısa süre washington wizards kariyerinde de 4 rekora imza attı.
    dört maçta quadruple double yani dört alanda çift haneli sayıları kaçıran jordan 1988’de new jersey nets maçında 25 sayı 10 ribaund 10 asist 6 top çalma 1989’da la clippers maçında 41 sayı 10 ribaund 11 asist 6 top çalma 1989’da boston celtics maçında 42 sayı 9 ribaund 11 asist 8 top çalma ve 1989’da charlotte hornets maçında 33 sayı 10 ribaund 12 asist 6 top çalma gibi muhteşem istatistiklere de imza attı.
    1.98’lik jordan profesyonel basketbol kariyerinde 122 cm.lik omuz genişliği ve 98 kiloluk ağırlığıyla en atletik isimlerden biriydi. muhteşem smaçlarıyla “air jordan” lakabı alan jordan’ın elde ettiği ödüllerden bazıları da şu şekilde özetlenebilir:
    nba mvp ödülü: 1987–88 1990–91 1991–92 1995–96 1997–98
    tsn the sporting news mvp ödülü: 1987-88 1988-89 1990-91 1991-92 1995-96 1996-97 1997-98
    nba finalleri mvp ödülü: 1991 1992 1993 1996 1997 1998
    nba all-star mvp ödülü: 1988 1996 1998
    nba yılın defans oyuncusu: 1987–88
    nba yılın çaylağı: 1984–85
    naismith yılın kolej oyuncusu: 1984
    john r. wooden ödülü: 1984
    adolph rupp ödülü: 1984
    usbwa yılın koley basketbolcusu ödülü: 1984
    acc yılın basketbolcusu: 1983–84
    tsn the sporting news yılın kolej basketbolcusu ödülü: 1983-84
    nba all-star smaç yarışmasında iki 1’lik: 1987 1988
    sports illustrated yılın sporcusu: 1991
    nba’de tam 16 kez ayın basketbolcusu
    nba ilk 5’inde 10 kez birinci seçim (1986-93 1995-98)
    nba defans takımında 9 kez birinci seçim (1987-93 1995-98)
    nba çaylak takımı ilk seçim (1985)
    nba tarihinin en değerli 50 isminden biri (1996)
    slam dergisi tüm zamanların en iyi 75 ismi (1.)
    espn yüzyılın en iyi 100 atleti (1.)
    north caroline ile 1982’de ncaa şampiyonluğu
    chicago bulls ile 6 nba şampiyonlupu: 1990-91 1991-92 1992-93 1995-96 1996-97 1997-98
    amerika birleşik devletleri olimpiyat takımı ile iki olimpiyat altını: 1984 1992

    -jordan’in mirasi-

    nba’e her veda ettiğinde televizyon reytingleri düştü her geri döndüğünde (2 kez) o ve ona bağlı firmalarla reklam anlaşması bulunan şirketler toplamda 1 milyar dolardan fazla kazanç elde etti. basketbolun dünya çapında çok önemli bir yere gelmesini sağlamakla kalmadı çalıştığı herkese fazlasıyla kazandırdı: 15 firmayla yaptığı sponsorluk anlaşmalarında bu 15 firmanın tamamı jordan’dan daha fazla kazanç sağladı ve bunu açıkladı. boks efsanesi muhammad ali ve beyzbol efsanesi babe ruth’u her oylamada geride bırakarak tüm zamanlar’ın ve yüzyılın en iyi sporcusu ödüllerini almayı başardı. dünyanın en prestijli spor dergilerinden sports illustrated’ın kapağına rekor kırarak 49 kez çıktı.
    anfernee “penny” hardaway grant hill kobe bryant lebron james vince carter ve dwyane wade “yeni jordan” olarak lanse edildi ama hiç biri “air jordan” imajına yaklaşamazken onun karşısına çıkartılan bu isimler larry bird ve magic johnson gibi jordan’ın ayrı bir yerde olduğunu ifade etmekten çekinmedi.
    sayısız ödül ve rekora sahip olan michael jordan son olarak 6 nisan’da naismith memorial basketbol onur listesi’ne de girerek inanılmaz kariyerine bir yeni onur daha eklemiş oldu.

    onunla ilgili ilginç açıklamalar.
    "tanrı jordan kılığında aramızda..."

    aynı dönemlerde basket oynadığı
    atlanta hawks'ın oyun kurucusu steve smith için majesteleri şöyle söylemiştir,
    "beni savunmasıyla en çok zorlayan basketbolcudur"

    steve smith ise şu şekil karşılık vermiştir,
    "jordan o kadar üst düzeyde farklı bir basketbol oynuyorki onu savunmak yerine izlemeyi tercih ediyorum"

    kaan kural, lebron james' in jordan la kıyaslanması üzerine:

    "ben oyucuları kıyaslamayı sevmem. ama jordan olmak imkânsız. mutlaka ondan daha yetenekli oyuncular gelecek. bence tracy mcgrady ve kobe bryant'ın mj'den daha az yetenekli oyuncular olmadığını düşünüyorum. fakat michael jordan'ın zihinsel gücü iki üç insan da var. ben onu michael schumacher ve tiger woods ile karşılaştırırım. michael jordan yenilmeyi asla kabul etmeyen, kazanmak için yeteneklerini sonuna kadar zorlayan ve bunu akıllı bir şekilde kullanan bir insan. lebron james jordan'ı istatistikler de geçse de asla onun kadar maç kazanamayacak. jordan'ın zihinsel gücüne hiç kimsenin ulaşamayacağını düşünüyorum. "

    bill clinton: “ ben potansiyelini bu kadar üst düzeylerde azimle ve yaratıcılıkla kullanan birine daha önce hiç tanık olmadım.”

    "eğer spor âlemindeki sporcuları bir değerlendirmeye tabii tutsaydım, her yönden 10 tam puan alacak yegâne kişi michael jordan olurdu." alonzo mourning

    "kimi zaman maçın ortasında olduğum yerde durup kalırdım. çünkü onun çılgınca bir hareket yapacağını bilirdim. böyle bir durumda sağa sola koşuşturmaktansa, olduğum yerde kalıp, seyretmeyi tercih ederim." kenny anderson

    "onun benim için ancak hayalini kurabileceğim hareketler yaptığını gördüm. onun potanın bir tarafındaki dip çizgiden smaç yapacakmış gibi havalanıp, havada bir müddet asılı kaldıktan sonra altından geçip diğer tarafından ters turnike attığını gördüm. bunu kendim görmesem imkânsız derdim." shaquille o'neal

    "michael bana gözleri kapalı serbest atış atabileceğini söylediği maçı asla unutmam. onunla bunu asla yapamayacağı konusunda iddialaştım. o da yaptı! o gün düşündüğüm eve gidince çocuklarıma ne söyleyecektim." dikembe mutombo

    "benim jordan hakkında anlatmaktan en hoşlandığım hikaye, pistons'da oynadığım sene chicago ve detroit arasında oynan maçtır. michael potaya doğru ilerliyordu, önünü kesmek için yukarı doğru sıçradım. dilini dışarı sarkıttı ve sağından geçeceğini sandım. ama o havadayken dilini ve yönünü diğer tarafa çevirdi, diğer yanımdan geçti ve topu sağ eliyle potaya bıraktı. ben de orada öylece durup seyrettim. sonra chuck daly' le göz göze geldik. rengi atmıştı. ona zar zor 'bir şey söylemene gerek yok, ben de gördüm' diyebildim, o kadar." john salley

    "gerçekten aklımdan hiç çıkmayan maç var, asla unutmayacağım ve evde kasette kayıtlı olan. new jersey'de oynuyorduk. michael topu aldı ve derrik coleman, chris dudley ve chris morris ona doğru geldiler. içten bir manevra yaptı, dışarıya doru bir hamle yaptı, topu arkasından geçirdi ve şutu attı. inanılmazdı. o en iyisi ." horace grant

    "benim en favori maçım 1990-91 finallerinde yaşandı. michael topu sürerek geldi, sağa doğru bir feyk attı, sola doğru gitti sonra sıçradı ve havada bir an asılı kaldı. dilini dışarı sarkıttı ve bu sırada hala havada asılı duruyordu, bende içimden 'hayır, bunu yapamaz, bunu yapmamalı, bizim takıma bu olmaz beni üzerimden bunu yapamazsın' diye düşünüp duruyordum... ama yaptı. uçtu, topu bir elinden diğerine aldı ve içine bastı. michael bütün seyircilerin çıldırmasına yol açmış gibiydi. herkes saçını başını yoluyor, bu inanılmaz basketi gördüklerini inanamıyorlardı. eminim ertesi gün, ofise gittiklerinde bütün millet sadece bundan konuşmuştur." magic johnson

    "michael bu oyunu sadece iki nedenle oynuyor; çünkü oynamayı seviyor, meydan okumaya bayılıyor.” bj armstrong

    "oyun son çizgi civarındayken, topun bu adamın eline geçmesini istiyorsunuz ki iyi bir oyuncu nasıl olur göresiniz. işte michael'i özetlemek için kullanabileceğim kelimeler bunlar: o iyi bir oyuncu, en iyisi." john paxson

    "vancouver karşısında oynanan bir maçı hatırlıyorum. bitime 6 dakika kala, 12 sayı gerideydik ve normalde maçı kaybetmememiz gerekiyordu. ama michael sadece 'bu kadar yeter, buna izin veremem' dedi ve vancouver tarihe karıştı." bill wennigton

    "ne zaman başımız sıkışsa michael turboları açıyor." james edwards

    "bazı oyuncuların baskete giden yolu bulmalarını seyretmek çok ilginç ve michael'da beni en çok etkileyen taraf da bu. onun nasıl sıçradığı ve smaç yaptığı hakkında konuşup durabilirsiniz, ama basketbolu gerçekten bilen insanlar onun çembere giden yolu her defasında keşfetmesinden, şut atmak istediği her zaman, o şutu ne yapıp edip bulmasından daha çok etkiliyorlar. chicago'ya ilk geldiğinde inanılmaz şaşırtmıştı. onunla aynı takımda oynadığımızda, rakip takımda oynadığınızdan daha çok etkileniyorsanız." dennis rodman

    "o, oyuncuların oyuncusu. o, kendiniz oynamadığınızda seyrettiğiniz adam. bazen onunla maç yaparken bir hareket yapıyor ve siz kendi kendinize 'keşke ağır çekimde tekrar görebilseydim' diyorsunuz." karl malone

    penny hardaway mj washington da son senesinde son new york maçını oynadıktan sonra sahada alkışlanırken basına şöyle bir demeç veriyor.

    ''ben küçük bir çocuktum ona hayrandım. ben basket oynayan üniversiteli bir liseli bir gençtim onu örnek alırdım. üniversitede aynı. ben nba ye geldim all-star oldum fakat hala onu izliyor ondan öğreniyordum. o 40 yaşında ve hala ondan çok şey öğreniyorum herhalde ölünceye kadar da öğreneceğim''

    magic johnson “ basketbolcular ikiye ayrılır. biz normal adamlar vardır, diğer yanda ise tek başına michael jordan”

    magic johnson: “"bazen jordan o kadar güzel oynardı ki onu savunmaya çalışmak yerine potayı güzel gören bir yerden jordan’ın yapacağı şeyi izlemeyi seçiyordum, çünkü ertesi gün herkes o hareketten bahsederken tam anlamıyla görememiş olmak beni çıldırtıyordu..."

    craig eghlo= '' durdurmak mı? öyle bir şansımız olabileceğine siz inandıysanız bende inanıyorum o zaman, fakat hiç sanmıyorum. durmanın anlamını sanırım bilmiyor.''

    ''ben jordan'a maçta ne yapması gerektiğini söylemezdim ama sana söylüyorum.''
    phil jackson’dan kobe 'ye ithaf.

    "michael saygı duyarak izlediğim ve bana oynadığım günleri tekrar yaşatan tek oyuncu." dr.j

    son olarak ta majestelerinin açıklamaları,
    “herkes bir şekilde michael jordan gibi olmak istiyor, bense her gün michael jordan olmak zorundayım.” michael jordan

    jordan- "yetenek maçı kazandırır ama zeka ve takım oyunu şampiyonluğu!"

    jordan "kariyerim boyunca 9000'den fazla başarısız atış yaptım, 300'den fazla oyun kaybettim, 26 kez oyun kazandıracak atışı ıskaladım.. çabaladıkça başarısız oldum, başarısız oldukça çabaladım.. işte başarımın sırrı..."

    “yenilmeyi kabul edebilirim, ama bir daha denememeyi; asla!” michael jordan

  • ığdır havaalanı ve thy'nin ülkenin her yere uçmasıyla alakalı bir reklam olmasına rağmen çekimleri antalya korkuteli ilçesi'nin imecik köyü'nde ve antalya havaalanı'nda yapılan reklamdır. reklamda süper oynayan çocuklarla yapılan bir söyleşi de şöyledir.

    söyleşinin sonunda çocuklardan nihat'ın babası olan ali büyüksolak ise bir sürü probleme de uyarlanabilecek bir sorunu dile getiriyor:

    "köyümüz, reklam filmi sayesinde daha çok ilgi çekti. bu film köy için çok güzel oldu. en büyük sorunumuz su. içme suyumuz 18 kilometre ileriden geliyor, sağlığa da uygun olmadığını söylediler. biz burada havaalanı istemiyoruz, su olmadığı zaman hayat bitmiş demektir, su istiyoruz."

    al bu son cümleyi her yere koy:

    "biz istanbul'da mega proje istemiyoruz, insanca seyahat edebileceğimiz toplu taşıma sistemi istiyoruz, park istiyoruz yeşil alan istiyoruz."
    "biz hasankeyf'te hes istemiyoruz, tarihin şimdiye kadar olduğu gibi yaşamasını istiyoruz."
    "biz sinop'ta nükleer santral istemiyoruz, tabiatın korunmasını istiyoruz."
    "biz uludağ'a yapılacak teleferiğin milli parktaki asırlık ormanları tahrip etmesini istemiyoruz."
    "biz istanbul'a daha fazla yatırım istemiyoruz, ülkenin her yerinin asgari düzeyde eşitleneceği kadar kalkındırılmasını istiyoruz."