ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
evil dead 2
-
serinin en melez bölümü. oldukça renkli, yer yer ürkütücü, sıklıkla eğlenceli. gönüllerin kahramanı ash, absürd sonda da görüldüğü üzere seçilmiş insan esprisinin bahtsız bedevisi rolünde*. korku filmleri serilerinin bence en kült yapımı olan evil dead serisi, bu filmle yapmak istediğini gerçek anlamda açıklıyor. zira her ne olursa olsun birinci film bünyelerde, izlediğimiz o yaşlarda çocuk olduğumuz için garip psikolojik tahribatlar yapmıştı. bu filmle sam raimi, absürdlüğün ve mizahın da devreye girmesiyle bizi rahatlatıyor ve o çocukluk (en azından benim) travmamızı biraz tedavi ediyor. ama tamamı ile değil.
gece dörtte kırmızı ışıkta duran tip
-
çomar değildir. yapması gerekeni yapıyordur.
evine giren hırsızı öldüren adamın tutuklanması
-
- yatak odasındayken havaya 3 el, yere 3 el, sonra da hanıma 3 el sıkıp uyarıda bulunursan ceza almıyormuşsun kanka.
benekli ayhan
-
aslında x8 hızda konuşmasa mantıklı şeyler de söylüyor ama hızdan dolayı mevzu sadece komik kısımlarıyla kalıyor. örnek:
"şimdi istanbul'dan beni çağırıyorlar. filmden falan çağırıyorlar. o zaman da gidince ne oluyor, sanatçı mı olacağım ben şimdi? ilkokul 3'ten terk sanatçı mı olacak? sanatçı neye denir? bir beste, bir türkü, bir müzik, bir resim, bir heykel yapana sanatçı denir. sinema filminde oynayana sanatçı denmez bana göre. çünkü kameralar çekiyor, alttan biri konuşuyor, o konuşuyor, biri söylüyor, o yapıyor, kötü yerleri kesiyorlar. g*tü yiyen tiyatroda oynasın."
:]
son cümle hariç edebiyat dergisine koy sırıtmaz. gerçi son cümleyle de sırıtmaz.
yazmaya cesaret edilemeyen facebook yorumları
-
lisedeyken sen yeterince çalışmıyosun diye beni dışlayan, boğaziçi istediği halde adana'da okuyan ve 2 yıldır hala düğün fotosu paylaşan arkadaşın koçişli herhangi bir postunun altına boğaziçi diploması fotosu ve ahahahahha yazmak. yapamıyorum.
sultan 1. mahmud'un tüfeği
-
kendisi* gerileme dönemi padişahlarından olsa da itibardan tasarruf olmaz mottosunu benisemiştir. bol miktarda pırlanta, zümrüt ve yakut içeren, altın, gümüş ve çelikten üretilmiş tüfeği gerçekten bir sanat harikası. konu ile ilgili hatta mesleğin içinden biri olarak silaha harcanan emeğe hayran kalmakla birlikte "sebebi neydi ki?" diye sormaktan kendimi alamıyorum.
tüfeğin baltimore'da walters sanat müzesi'nde* ne aradığını bilmiyorum ancak en azından korunmuş olması, değerli taşları söküldükten sonra potaya atılıp eritilmemesi güzel tabii ki.
tüfeğin detaylı inceleme videosu
detaylı fotoğrafları ise şurada.
yazıyı tüfeğin üzerinde yazdığı şekilde bitireyim: ma shaa allah
evine giren hırsızı öldüren adamın tutuklanması
-
amk memleketinde en güzel meslek hırsızlık, hem çalıyorsun hem sürekli mağdursun.
bana bizim mahalledeki birilerini anımsattı bu durum.
ailesiyle yaşayan 25 yaş üstü insan
-
hele ki ailesi kendiyle birlikte kalkıp istanbullara geldiyse şanslı insandır. okulu bitireli 4 sene oluyor, üniversiteyi de ailemin yanında okumuştum. sonra istanbulda iş buldum, seninle gelelim mi dedi annem, gelin dedim. iyi ki de demişim. ne çılgın bi gece hayatım var ne de aman kapım açık sıçayım gibi bi derdim. işten geliyorum yemek hazır, çamaşırlar yıkanmış. kazandığım cebimde kalıyor. hoş bunlar olmasa da sadece yanımda oldukları için mutluyum. tek çocuk olduğumdan onları boynu bükük bırakmak istemiyorum belki de. hala arkadaşımda kalmak için izin istiyorum. ama erkek arkadaşım yemeğe gelip bizde kalabiliyor. ne kezbanım ne de asosyal. tam 25 senedir ailemleyim, allah onları başımdan eksik etmesin.
gözlüksüz lenssiz mükemmel gören insanlar
-
ne bill gates, ne de jude law'ın şu anki sevgilisi; şu dünya üzerinde kıskandığım, yerinde olmak istediğim tek insan türevi bunlar işte.
şahsen gözlüksüz/lenssiz (yani doğal şartlarda) 3 metre mesafeden bülent arınç ile mehmet günsur arasındaki farkı anlayamam. anlayamadığım gibi daha net görebilmek için gözlerimi iyice kısarak öküz gibi bakarım bülentçiğime. o utangaç mazbutum da bu geyşa bendeniz yüzünden renkten renge girer, pancar gibi gider meclise. ansiklopedik utanç antolojisine yeni bir cilt kazandırır.
- siz neden konuşmuyorsunuz sayın arınç?
+ ...
madem en gelişmiş canlıyız bu göz niye bozuk gösteriyor behçet, neden yani?!