hesabın var mı? giriş yap

  • kedi denilen amaçsız hayvanın işe yarayan tek özelliği. kodumunun canlısı denk gelirse iki lokma yiyiyor. tüm gün boyunca oradan oraya serserilik yapiyor, 100 km'de 0.2 lt dizel yakıyor adeta. arabalardaki beygirleri sucuk yapıp kedileri işe almak lazım aq.

  • ulan sen önce "üzerimde bomba var" diye bağır. sonra kaçıp elinde "bıçakla" terör estir. polis vurunca da katil polis olsun.

    edit: çok duyarlı yazarlarımızdan onlarca "faşistsin" başlığı altında mesaj aldım. onlara şunu söylüyorum; gidin paris'e "üzerimde bomba var" diye bağırın ve elinizde bıçakla etrafa saldırın. bakalım kaç saniye hayatta kalabileceksiniz? aynı olay amerika, italya, belçika için de geçerli.

    ben faşist değilim ama siz adamı faşist yaparsınız...

  • uzmanlar soğuk su ile yıkanmak daha sağlıklıdır, cildi güzelleştirir, kalp krizi riskini azaltır diyerek tavsiyede bulunuyor. hadi soğuk suyla yaz günü, dışarısı 40 dereceyken bir nebze olsun yıkanmak mümkün oluyor ama bu işi şu mevsimde yapmak cidden zor. buz gibi su değince vücuda affedersiniz insanın siki, taşağı kayboluyor büzüşmekten. dün banyo yaparken kombi arızaya geçip, kapatmış ateşlemeyi. köpüklü köpüklü kalmayayım diye devam ettim buz gibi suyla yıkanmaya, iki gün oldu hala ısınamadım.

  • kara kafalı, cücük boylu, kalçasız, omuzsuz, göbekli, piknik tip türk erkeğinin bir türlü beğenmediği vicuttur.

  • (bkz: ravza)

    kız ismi, tabi ben ortasında dahil olduğum konuşma boyunca evindeki ranzadan bahsediyor zannettim.

    bonus olarak:

    (bkz: meymune)

    isterse arapçada "cennette, deniz gören yatırımlık arsa" anlamına gelsin, fonetik açıdan "dişi maymun."

  • 2000 yıl öncesini taş devri sananlar var hala. yahu 2000 yıl öncesi roma döneminde adamlar beyin ve katarakt ameliyatı yapıyordu, geometriyi çözmüş dağın iki tarafından kazmaya başlayıp tüneli ortada milimetrik buluşturuyordu, suyun içinde kuruyan harç icat etmiş, ebesinin örekesinden su yolları yapıp şehre su taşıyordu.

    geometri bilgisi üçgenin iç açıları toplamı 180 derecedir diyen eleman 2000 yıl öncesine gitse ne olur?

  • özellikle kılıçdaroğlu'nun görüntüsünü izleyince tatmin oldum ben. özür dilerim sayın başbakanım. yarın hemen türgev'e 50 lira yatırıyorum.

    edit: soru gelmiş zekat mı, öbür türlü mü diye elbette diğer türlü :)

  • birisi de tivitır'da malum fotoğrafı paylaşıp altına;
    "murat yeğenini sert bi dille uyarıyor beyler ne var bunda" yazmış, ona üç saat güldüm*

  • ben bunu bir keresinde psikoloğa demiştim de “neyin farklı anlatır mısın?” deyince hönk diye kalmıştım.

  • 90'lı yıllarda mazda her segmentte oldukça bilinir ve tutulan bir markaydı. o yıllarda ülkemize mermerler otomotiv tarafından ithal edilmekteydi. 121, 323, 626 ve 929 modelleri yollarda sıklıkla görülmekte ve tercih edilmekteydi. bugünkü mazda 3 ve mazda 6'nın atası olan mazda 323 ve mazda 626 modelleri heralde rakipleri ile kıyaslandığında ilk 5 arasında yer alırdı.

    distribütör değişikliği sırasında yaşanan problem ve mazda türkiye'nin pazarlama stratejisi mazda'nın çok tercih edilmeyen bir marka haline gelmesine neden oldu.

    ülkemizde bir otomobil asla bir eşya olarak değerlendirilmez. bir otomobile sahip olmanın verdiği prestij hissi bir kenara bırakılsa dahi gelir düzeyi, vergiler, alım gücü sebeplerde otomobile yatırım olarak bakılır. ve finansın beylik kurallarından biridir; bir yatırım aracının ikinci el piyasası zayıfsa birinci el piyasası da olmaz. dolayısıyla ikinci elde güçlü olmayan otomobiller de bizim ülkede tercih edilmez. mazda 90'larda çok güçlü bir ikinci el piyasasına sahip, c ve d segmentlerinde liderliğe oynarken bugün ne yazık ki ülkemizde kaliteli, güzel ama tercih edilmeyen otomobiller üreten bir marka haline gelmiştir.

    edit: sağolsun, (bkz: bana bi birinci salla) hatırlattı, 90'lı yıllarda yine ticari tarafta da mazda çok tercih edilen, satan bir markaydı. 2000'lerden herkesin hatırlayacağı hyundai h100 minibüslerin atası diyebileceğimiz mazda e2200 minbüsler ve mazda b2500 pickupların hatrı sayılır bir pazar payı vardı.