hesabın var mı? giriş yap

  • hakkında kitaplar yazılan, belgeseller, filmler çekilen bir seri katil. son derece sıradan bir seri katil olmasına rağmen yıllardır yakalanamaması ve aradan geçen zaman nedeniyle çok büyük ihtimalle asla yakalamayacak olması nedeniyle bu kadar ilgi çekip, en bilinen seri katillerden biri haline geldi. ikinci bir karındeşen jack vakası kısaca. ancak karındeşen jack'in kimliği belli olsa bile hem kurbanlarını benzer profilde seçmesi hemde öldürme şekli açısından şimdiki kadar ilgi çekebilme olasılığı varken zodiac da bu ihtimal sıfıra yakındır. eğer kimliği o yıllarda belli olsaydı sadece adı seri katiller arasında geçerdi ne kitabı yazılır nede filmi çekilirdi.

    resmi olarak doğrulanmış 5 kurbanı var. 2 kişi elinden sağ olarak kurtulmayı başarmış. gazetelere gönderdiği şifreli mektuplar sayesinde adını duyurdu. bu mektuplarda imza olarak kullandığı işaret ise şuydu :

    http://upload.wikimedia.org/…s/d/d1/zodiac-logo.png

    2007 yapımı zodiac filminde de anlatıldığı üzere san francico polis departmanı'ndan david toschi, gazeteci paul avery ve daha sonra kitabını yazıp bu filme ilham kaynağı da olan robert graysmith gibi isimler zodiac'ın kim olduğunu bulabilmek için hayatlarını adasalarda zodiac'ın kim olduğu hala muamma.

    en önemli şüpheli arthur leigh allen. diğer önemli şüpheliyse rick marshall.

    2002 yılında mektuptaki pullarda yer alan tükürükteki dna örneğiyle allen'ın dna örneği karşılaştırıldı ama kesin bir sonuca ulaşılamadı.

    2007 yılında dennis kaufman isimli biri jack tarrance isimli üvey babasıyla yaptığı röportajda üvey babasının zodiac olduğunu açıkladığını ve herşeyi itiraf ettiği söylüyor ve bu röportajı yayınlıyor ama 2010 yılında fbi zodiac'ın jack terrence olmadığını açıklıyor.

    2009 yılında 80 yaşındaki robert tarbox isimli avukat 1972 yılında zodiac'ın kendisinden hukuki destek istemek için yanına geldiğini, ismini açıklamayacağını ancak en önemli şüpheli olan arthur leigh allen olmadığını açıklıyor.

    arada ilgi çekmek için babasının zodiac olduğunu söyleyenler çıkmış, farklı farklı isimler çıkmış ama bunlar doğrulanabilmesi zor. ama baştada dediğim gibi zodiac'ın bu kadar meşhur olmasında bu doğrulanamayan söylentilerin rolü büyük.

  • ben mi kolay yolunu buldum bilmiyorum ama kabloyla bilgisayara bağlayınca dcim klasörü gözüküyor ve oradan video-fotoğraf aktarımı yapabiliyorum hem de çözünürlüğü değiştirmeden? usb bellekten dosya aktarımı yapar gibi

  • vay be! bir de şurayı hala görmeye giden var. beton görmek isteyen ankara' ya falan gitsin, en azından daha az arap görür.

  • açılış sahnesinde kıyıya vurmuş di caprio hakkında arkamda oturan yurdum genç kızının yaptıgı yorumu aynen aktarıyorum:

    "canım benimmm ölmemiş işte titanic batıncaaaa!!"

  • olum siz bu tahammülsüzlükle bu hayatı nasıl yaşıyorsunuz? böyle basit şekilde muhattap olabileceğiniz sorulara karşın bu denli abartı tepkilerinizin sebebi ne? bunlar nasıl kafalar ağa? hayatsızlar tam kadro amk.

  • -baba para lazım kızla buluşcam
    -hahahahahaha iyi güldürdün dur fazladan para vericem.

    harbi harbi kahkaha atmıştı ya ne içime oturmuştu o gün. canım babam.

  • karikatür gibi bir adamdan bahsedeceğim şimdi size, babamdan. ahlak değerleri yerlerde, çok kolay yalan söyleyebilir ve para için yapmayacağı hiçbir şey yok. ben ortaokula gidene kadar çocuklara harçlık verildiğinden falan hiç haberim yoktu. kış günü herkes evde şapka ve montla oturuyor zannediyordum. normali böyleymiş gibi hani. gözünüzde yeteri kadar canlandıysa hikayeye geçiyorum.

    iş çıkışı nasıl olduysa babamın canı kola içmek istemiş. büyük bir markete girmiş. eskiden kola kapaklarından hediye çıkıyordu şimdi de öyle mi bilmiyorum. aklına şahane bir fikir gelmiş. kolaları tek tek açıp kapaklarına bakmak.

    1, 2, 3……8,15,20…. derken güvenlik farketmiş. kavga dövüş açtığı bütün kolaları aldırmışlar.

    o gün babam bir kamyonet dolusu kolayla eve geldi. odanın birine dizdi kolaları kimseye de vermedi. bir sene boyunca şerbet gibi kola içti. bu konu hakkında konuşulmasını da yasakladı. çünkü yaptığından değil, ava giderken avlandığı için utandı.

    edit: bu kadar ilgi göreceğini hiç düşünmeden yazmıştım. çok fazla mesaj alıyorum bunun için bir anı daha yazma ihtiyacı doğdu :))

    babam bir gün 200 gr kıyma alırken kasapta etin çok pahalı olduğu kanaatine varıyor. “ineği kendim alsam bütün mahalleye kasabın yarısına bile satsam kar ederim” diye düşünüyor. çiftçilik yapan bir akrabamızdan o zamanın fiyatıyla 12 liraya inek alıyor. aldığı yerde kestiriyor.

    geriye etleri satma kısmı kalıyor. hatırladığım kadarıyla ilkokul öğretmenim bile ucuz et almak için evimize gelmişti. annem günlerce konu komşuya et satmaya çalıştı. evin her tarafı torba torba et doluydu.

    12 liralık inek babamın hesapladığı gibi kar getirmedi. 11 lira gibi bir fiyata bütün etleri sattı inek aldığı akrabayla da hayatı boyunca konuşmadı.

    çünkü hesaplarına göre kar etmeliydi, kar edemediği için kazıklandığını düşündü.