hesabın var mı? giriş yap

  • geçmiş seneler bir kadınla birlikte evliliğe doğru gidiyorduk. sonra evlilik hazırlıkları başladı, ev araba yok tabi. kazanıp alacağız hesapta. ama yer mi kaynana, illa ki yapıştıracak ilk fırsatta. nişan alışverişine çıktık. ben 100 gram altın almaya niyetleniyorum ama kaynana 120 diye tutturuyor. 100'dü 120'miydi derken, kaynana bir boşluğunu bulup bana yapıştırdı lafını. sen bi sus, bi araban bile yok diyerek. hemen nişanı atıp kızı ve ailesini oracıkta bırakıp çektim gittim.

    o günden sonra kiminle flört aşamasına gelsem toplu taşıma araçlarında çektiğim fotoğrafları paylaşıyorum, araba için sevgili olmak isteyen olmasın. elbet bir gün benimde arabam olur. şirket arabasını saymazsak.

  • böyle beklenti içinde olan kişiler, en hafif tabirle gerizekalıdır.

    türkiye’de en son neyin fiyatı düştü amk.

  • suudi arabistan’ın büyük müftüsü şeyh abdülaziz el eş-şeyh: "10 yaşındaki kız evlenebilir."

    kelimeler kifayetsiz. ama yani bu araplar da hep yanlış anlıyorlar dinimizi.
    saçmalık yani. ne denir ki.

    http://www.ntvmsnbc.com/id/25343471/

    zöge: bunu zamanın ötesine gönderen hangi zihniyet amk. everin la kızınızı 10 yaşında.

  • genellikle bilim kurgu filmlerinde senaryonun içerisine dahil edilen ve önemli bir şey olduğu izlenimini veren ama çoğumuzun ne olduğunu bilmediği bir olay füzyon. geleceğin teknolojisi olarak nitelendirilen ve inşa edilen yeniliklerin içerisinde ki ana arter görevi görecek kendi içerisinde bir çok farklı komplikasyona ayrılan bu kavramla ilgili bazı şeyleri açıklığa kavuşturmak için bazı bilgileri derlemek istedim. ilgilenenler merak edenler okuyabilir;
    daha ağır bir çekirdek vermek üzere iki hafif çekirdek kaynaşır ve enerji üretir. ama bunu denetim altında oluşturmak zor bir iştir. bu sonuca ulaşmak için iki çekirdeği, taşıdığı protonların elektrik yükleri arasındaki itme kuvveti çekirdek çekim kuvvetinin altına düşecek ölçüde birbirine yakınlaştırmak gerekir. bu yöntemde çekirdeklere, yaklaşık 0,15 mev dolayında olan coulomb itmesini yenebilecek bir kinetik enerji vermek için yeterli bir ısıl çalkalanma sağlamak gerekir; bu enerjinin sıcaklık olarak karşılığı, 2 milyar derece dolayındadır. gerçekte, tünel etkisi denen kuantum olayı yüzünden gereken sıcaklık daha düşüktür. en yaygın olarak kullanılan döteryum-trityum karışımı için en azından 100 milyon dereceye ulaşmak gerekir. böyle bir sıcaklıkta, doğal olarak, atomlar elektronlarını kaybeder; madde çekirdek ve elektronlardan oluşan bir plazma biçiminde ortaya çıkar. buradaki sorun, oldukça sıcak ve yeterince yoğun bir plazmayı, çekirdek-çekirdek darbelerinin oluşmasına fırsat verecek kadar bir süre depolamakdır. toplam enerji bilançosunun pozitif olabilmesi için iyon yoğunluğunun hapsolma süresiyle, çarpımının belirli bir değerden yüksek olması gerekir.
    yıldızlarda ise bu olay hidrojen bitene kadar devam eder. hidrojen bittiğinde helyum atomu ile daha ağır elementler oluşur. buna üçlü alfa süreci denir. hidrojen yakıt depolarını tüketmiş olan yıldızlarda görülür. hidrojen atomları biten ve yalnızca helyum atomları kaldığında yıldız hidrostatik dengesini (kütle çekimine dayalı sıkıştırma basıncı) kaybeder ve merkezi büzülmeye başlar. yüksek basınca sahip olan yıldız çekirdeği aşırı derecede ısınır. bu ısınma yeterli seviyeye ulaştığında helyum çekirdekleri arasındaki itme kuvvetini yenerek helyum füzyonu başlar.

    helyum füzyonun da helyum atomları birleşerek berilyum atomunu oluşturur.daha sonra oluşan berilyum atomu ile helyum atomu benzer enerji düzeylerine sahip olduğundan dolayı birleşerek karbon atomunu oluşturur.bu olaydan sonra üçlü alfa süreci daha ağır elementlerle de olmaya devam eder.4 basamaktan oluşan bu süreçte demir en son basamaktır.çünkü demirden sonraki elementi oluşturulması için füzyon tepkimesinin enerji ihtiyacı vardır.bilimsel olarak açıklamak gerekirse demir bağlanma enerjisi en yüksek elementtir.bağlanma enerjisi nedir diye bir soru kafanızda oluşabilir.bağlanma enerjisi (nükleon başına düşen çekirdek bağlanma enerjisi de denir) bir çekirdeğin proton ve nötronlarına ayırabilmek için gerekli olan enerji miktarıdır.

    bağlanma enerjisi en yüksel element 56 kütle numaralı demir olduğundan bu elemente en kararlı element denilmiştir.diğer bütün elementler; hafif olanlar füzyon (kaynaşma) , ağır olanlar fisyon (bölünme) yaparak demirin 56 atom kütlesine gelmeye çalışırlar.burada bir parantez açalım, yukarıda demirin atom kütlesini 52 olarak verdiğim değer demirin kararsız haldeki değeridir. kararlı hale gelebilmek için atom kütlesini 56 yapar. bu nedenden dolayı güneş enerji veremez bir hale gelerek söner.

    hidrojen elementi ile başlayan füzyon tepkimesi daha ağır elementlerde yapıldığında daha fazla sıcaklık, harcaması gereken enerji ve atom miktarı çok daha fazladır. yani hidrojen füzyonu ile elde edilen enerji daha yüksek olduğu gibi daha az ısıya ve basınca ihtiyaç duyar.

    peki dünyada neden füzyon tepkimesi yapılamıyor?

    bilindiği üzeri hidrojen çekirdekleri pozitif elektrik yükü taşır ve birbirlerine yaklaştırmak istenildiğinde çok şiddetli bir şekilde birbirlerini iterler.
    bunların kaynaşmasını sağlamak için aralarındaki itme kuvvetini yenebilecek büyüklükte bir kuvvetin olması gerekmektedir. güneşte bu olan çok yüksek sıcaklık ve basınç altında atomların aşırı derecede hızlı hareket etmesi sağlar. bu kinetik enerji, 20-30 milyon derecelik bir sıcaklığa eşdeğerdir. yüksek hız sayesinde + yüküne sahip hidrojen çekirdekleri itme kuvvetini yenerek çarpışır.

    bu olağanüstü bir sıcaklıktır ve kaynaşma tepkimesine girecek maddeyi taşıyacak hiçbir katı malzeme bu sıcaklığa dayanamaz.
    bu nedenle dünyada güneşteki gibi füzyon tepkimesi oluşturulamıyor.
    bilim adamlarının füzyon reaksiyonu ile ilgili deneyleri sayesinde bu tepkimeyi çok kısa bir süreliğine gerçekleştirilebiliyor. tokamak reaktörü denilen cihaz çok güçlü bir manyetik alan ve yüksek bir sıcaklık oluşturup bu manyetik alan içine hidrojen gazı geçirilmesi ile kısa bir süreliğine plazma halinde füzyon tepkimesi oluşturuluyor.
    bilim adamları bu deneylerin ayrıntılarını kamuoyuna açıklamasalar da olay basitçe şu şekilde gerçekleşiyor:

    hidrojen atomları manyetik alan etkisiyle yüzeyden uzaklaşarak ortada toplanır. orta bölümde ipe bağlı boncuklar gibi hareket eden hidrojen gazı çok yüksek hız ile hareket etmeye başlar. bu hareket esnasında hidrojen atomları birbirleri ile çarpıştığından çok yüksek sıcaklığa sahip plazma görüntüsü açığa çıkartır. bu plazma oldukça kısa süreli (max 60 sn) olduğundan ve bu plazma halinden bir enerji elde edilemediğinden işe yaramıyor olsa da bilim adamları bu deneyler sayesinde füzyon reaksiyonu hakkında oldukça fazla bilgi topladıklarını söylüyorlar.

    bu yüksek sıcaklarında enerji üretmenin oldukça zor olduğunu anlayan bilim adamları çok daha uygun bir sıcaklık ile füzyon tepkimesini gerçekleştirmek adına çalışmalar yapıyorlar.
    soğuk füzyon olarak adlandırılan bu tepkime şuan için sadece teoriden ibaret. üzerinden oldukça fazla konuşulan, gerçekleştirilmesi için çok fazla araştırma yapılan ve en son bu reaksiyonun şuan için imkansız olduğunu kanaat getiren bilim adamları bunun gerçekleştirmenin hayallerini kurmaktalar.

    eğer soğuk füzyon yapılabilirse periyodik tabloda olan/olmayan elementler yapılabilir, elektrik enerjisinin çok çok ucuza üretebilir ve başka enerji elde etme yöntemlerine ihtiyaç kalmayabilir, bu da farklı bir yazının konusu olarak ilerleyen zamanlarda derlemek istediğim kendi içinde bir çok dinamiği barından bir süreç.

    kaynakça;
    http://hyperphysics.phy-astr.gsu.edu/…usion.html#c1
    http://www.pbs.org/…y-its-shut-down-by-budget-cuts/
    http://fusionforenergy.europa.eu/…n/technology.aspx
    http://www.muhendisbeyinler.net/…asma-fuzyon-nedir/
    http://www.teknovudu.com/…unyada-fuzyon-reaksiyonu/
    http://www.nuclearconnect.org/…logy/fusion-progress
    https://en.wikipedia.org/wiki/fusion_power

  • bakın açık söylüyorum.
    doktoram bitti.
    ikinci master bitmek üzere.
    işime de tapıyorum.
    ama hiçbiri beni "kod yazan kadın" olmak kadar havalı yapmıyor.
    yeni başladım, keyifle devam ediyorum.
    resmen "girl talk"tan sıyrılıp "man talk" olayına giriyorsunuz.
    masaya onlarla birlikte oturuyorsunuz.
    "man the maker"a kafa tutuyorsunuz.
    "solu birleştirecek kodu buldum:
    <div style="text-align:left;">"
    gibi salak geyikler bile yapabiliyorsunuz.
    buradan tüm hemcinslerime sesleniyorum:
    yo kızlar bunu hak etmiyoruz!
    yo kızlar bunu kabul etmeyelim.
    yıllarca "teknolojiyi getiren erkek" miti ile uyutulduk. persil yeşil adam ve mr. muscle bile bu fikri ekti beyinlerimize.
    inanın kolay!
    inanın salak diziler izlemek, popüler edebiyat okumak yerine buna zaman ayırsanız dünyayı değiştiririz.
    avm tipi aile kadını olmayın nolur!
    tüketen değil, üreten biz olmalıyız.
    hepimize güveniyorum.

    edit: hepiniz çok tatlısınız! ayrı ayrı mesaj atacağım akşama.
    (bkz: minik ilayda'ya yardım kampanyası)

  • sebep olanların aptallığıdır.

    turizm sezonuna 1.5 ay kalmışken çok bulaşıcı ingiliz varyantı dolanırken lebaleb kongre yapabilmek için normalleşenler ülkeyi en az 2 aylık turizm gelirinden de etti.

    bu kadar düşük zekalı insanlara ülke yönettirenlere müstehak ama yanlarında biz de yanıyoruz.

    edit: şimdi burada önemli bir kısım bu iş karadeniz'deki gerilimin politiğiyle ilgilidir covid'le alakası yoktur diyor.

    nah yoktur covid'le alakası. türkiye'nin rusya ile charter uçak gönderimini durduracak resmi bir gerilimi yok, eğer olsaydı zaten bunu bu şekilde ifade etme lüksü de var putin'in. türkiye mevcut içinde bulunduğu blok'un gerektirdiğinin ötesinde bir söylem yada eylemde bulunmadı karadeniz gerilimiyle ilgili olarak.

    putin karadeniz'deki durum için covid'i bahane etmiş olsa bile türkiye'deki covid salgını buna zemin hazırlayacak düzeydedir ve bu iktidarın işbilmezliği sebebiyle olmuştur.