ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ibb park bahçeler müdürlüğündeki manyamış peyzajcı
-
e5 kıyısında 5 metrekare boş alan görse orada güllerden türk bayrağı, çiçeklerden boğaz köprüsü, çakıl taşlarından büyükşehir belediyesi amblemi, irice taşlardan kız kulesi yapmaya çalışan bir fantastik insandır, zannediyorum ibb park ve bahçeler müdürlüğü bordroludur.
ki en son kız kulesi çalışmasında iyice kendini aşmış, cam çerçeve de getirtmiş, kız kulesini yatay manada sıfırdan inşa etmiş, tebrik ediyorum. (boğaziçi köprüsü çamlıca tarafında metrobüs duraklarına gelmeden...)
düz yeşillik, çimen de güzel biri bu adama anlatsın rica ediyorum.
ingilizceyle ilgili hatırlanan ilk şey
-
-good morning class!
+gooooood mooooorning teacheeeerrr!
-how are you?
+thaaaank youuuu!
-thank you, sit down please.
debe edit: ya arkadaşlar biz "fine thanks and you" demeyen öküz bi nesilmişiz demek ki gelmeyin üstüme :/
debe edit 2: destek olalım lütfen ---> (bkz: #47426313)
aziz sancar'ın gençlere verdiği yurtdışı tavsiyesi
-
kendisi, kurulu düzeni olmasa kesin dönerdi
john wick'in saatini bilek içine doğru takması
-
john wick’i 3 tane müthiş filmde izledik. filmler ile ilgili yeterince yazı yazıldığı için o konuya girmiyorum. bu yazının konusu başlıkta da görüldüğü üzere 3 filmde de john’un kullandığı otomatik, deri kayışlı carl f. bucherer saatini bileğinin içine dönük takması.
bir sebebi var mı çok merak ediyorum. çünkü filmin aynı zamanda sponsorlarından biri olan bu saati 3 filmde de gözümüze gözümüze soktu chad stahelski. kendim diyorum zaten sponsor diye değil mi? peki neden ters?
söz konusu saat
evde ters takıyor
işte ters takıyor
bir başka görsel
farklı bir açıdan
göze sokmaya devam
saati çok net görüyoruz
parabellum'dan bir sahne
edit: linkler güncellendi
50 cent'in var mısın yok musun'a katılması
-
(bkz: 50 cent para mı lan it oglu it)
on yıl sonra gelen edit: kur artışından dolayı para olmuştur
* *
28 aralık 2022 süleyman soylu basın açıklaması
-
halktan biri olarak sayın bakana sormak istiyorum:
1) bahsettiğiniz sayıda terörist ibb'ye nasıl geldi.
2) nasıl olur da bir terörist dağdan inip, sınırı geçip, istanbul'a kadar gelip, temiz adli sicil kaydı alıp bir devlet kurumunda çalışabiliyor?
buraya gelene kadar sorumlular kimlerdir?
polis, mit, askeri olarak kimler sorumludur? birileri göz mü yummuştur?
3) teröristler istanbul'a gelip işe girebiliyorsa bizim can güvenliğimizi nasıl sağlamış oluyorsunuz?
4) şu an ülke içinde kaç terörist var? kaçı devlet kurumlarında işe girebildi?
5) bu kadar güvenlik açığı olduğuna göre istifa eden, soruşturma açılan güvenlik görevlisi var mıdır?
6) adli sicil kayıdı ile işe alınan birinin terörist olduğunu bilmeyen, işe alan kişi nasıl sorumlu olabiliyor?
edit: çok fazla mesaj var, cevap veremediğim için özür dilerim. arkadaşlar olayı ısrarla partilere bağlayanlar var. ben zaten hiçbir partinin taraftarı değilim. ben sade vatandaş olarak soruyorum. bir terörist bu kadar rahat ülkeye girip çıkabiliyor mu? o zaman hiçbirimizin can güvenliği yok. bu olayda sorumlu kim? mesaj atanlar neden buna cevap veremiyor?
emlak balonu
-
ulan adam hem ülkenin mühendisinin, beyaz yakalısının ev alamadığını dile getiriyor hemde balonun olmadığını söylüyor. savunmak için kafayı çizdiler.
annelerin evde pizza yaptığı karanlık dönem
-
karanlık değil tam tersine aydınlık dönemdir çünkü hiçbir pizzacıda, pizza yerken yanında çay içemezsin.
sarayın 1 günde 7 milyon yutması
-
sayıştay raporlarına göre, zatı devletlilerinin konakladığı ve ülkeyi yönettiği saray için bir günde 7 milyon tl harcanıyormuş.
bir süredir bu parayı kafamda döndürüyorum ama hala normalleştiremedim. yanlış hesaplamadıysam 7 milyon lira, 2500 asgari ücret ediyor. yani saray, yalnızca bir günde, 2500 asgari ücretlinin ayda geçimini sağladığı parayı yutuyor. inanılır gibi değil. bu aşamaya gelmek, bunları tartışmak bile korkunç.
bunu görünce prof. dr. korkut borotav'ın birkaç gün önce dile getirdiği, "ekonomik kriz yok, fakirden alıp zengine veriyorlar" sözünü hatırladım. gerçekten öyle. günde 7 milyon lira harcanabiliyorsa, demek ki kriz yok.
fox tv'nin türkiye'de bir ilk olacak olan dizisi
-
başrollerinde kerem bursin ve hande erçel’in olacağı, hande hanım’ın fakir bir çiçekçiyi kerem bey’in bir holding patronunun varisi rolünde olacağı deneysel dizi. daha önce yapılmamış olan zengin oğlan fakir kız konusu gerçekten renk katacak ekranlara. bu tür farklı projeler topluma ayna tutacaktır muhakkak.
https://twitter.com/…tatus/1238532412608581632?s=21
babamı acile getirdik nefes alamıyor adam
-
acile getirilen babanın zamanında aceleye getirdiği çocuğunun paylaşımı.
atış poligonu
-
buralarda çalışan personelin partili belediye müşavir kadrosuna eş dost akraba kontenjanındanmış gibi atanmaması gerekir. poligonlarda ortaya çıkabilecek hayati tehlikeler atış sürecini yürüten ve kontrol altında tutan personelin uyanıklığıyla, neye dikkat etmek gerektiğini bilmesiyle falan ancak ekarte edilebiliyor. yani o iş "hop silahı başkasına doğrultma" "şeytan doldurur" demekle bitmiyor. teknik ve deneyimli personel gerekiyor. çünkü bazı şeyler vukua geliyor ki resmen görünmez kazaya davet çıkartıyor. bunların en bildik ve en sinsi üç tanesi mesela şöyledir.
patlamayan mermi / misfire : tetiği çektiniz, horoz (veya glock gibi silahlarda striker) iğneyi kapsüle vurdu ancak hiçbir şey olmadı. silah patlamadı. işte o sıkıntılı bir durumdur "bu silah mı bozuk ya" diye gözünü dayayıp namludan içeri bakan bir takım canlılar her zaman olur. ancak bu senaryo kötünün iyisidir. silahın sürgüsü geri çekilip patlamamış mermi çıkartılıp ateşe devam edilir. silahta bir arıza ya da atış güvenliğini tehlikeye sokan bir durum atıcı insan gibi davrandığı müddetçe olmaz.
sonradan patlayan mermi / hang fire : tetiği çektiniz ve aynı yukarıdaki gibi hiç bir şey olmadı. ancak 1-3 saniye sonra gecikmeli olarak silah patladı. bunun nedeni de genel olarak eski veya su altında kalmış mermilerin kapsüllerinin teklemesidir. bu olayın doğuracağı tehdit patlamayan mermiden çok daha fazladır. zira "aha silah patlamadı bozuk bu galiba" diye namluyu sağa sola çeviren atıcılar ilk örnekte azar işitirken bu senaryoda ölüme yaralanmaya sebep olurlar. patlamayan silah durumlarında bu yüzden atış yöneticisinin ilk işi sözlü olarak ikaz ile namluyu hedefe bakar durumda tutmaktır. atışı yöneten açısından sıkıntısı ise kapsülüne vurulmuş merminin ne kadar süre sonra patlayabileceği kestirilebilir bir şey değildir. şurada sonradan patlayan mermilerin toplandığı bir video var. en baştaki mg3'ün başına gelen şey benim kabuslarıma girer o kadar kötü.
maytap mermi / squib fire : bunun kadar sinsi bir olay herhalde yoktur. mermi patlar ancak çok güçsüz bir şekilde, sesi az ve/veya tıslayarak patlar. sürgü geriye birazcık gider ancak boş kovanı atamaz. atıcı hemen duralar. silahında bir sıkıntı olduğunu farkeder. yukarıdaki örnek gibi sürgüyü çeker ve hop silahtan dışarı bir boş kovan çıkar. silah patladı diye düşünüp silahı doğrultup atışa devam etmek ister. aksini düşünmesini sağlayacak bir şey de yoktur. ancak işin aslı mermideki barut çok kötü bozulduğu için gereken itiş kuvvetini ve basıncı karşılayamamıştır. çekirdek kovandan ayrılmış ancak namludan çıkamamıştır. yani namlu kurşunla tıkanmıştır. tıkalı olduğunu bilmediği namluya yeniden mermi sürüp atarsa da silah atıcının suratına patlar. kapak takımı parçalanır ve bazı durumlarda silah bomba gibi her yere şarapnel saçarak patlar. poligonda sağda solda duran herkes bundan nasibini alır. meşhur maytap mermi patlamaları şurada var
bunları önlemenin en iyi yolu mermi depolamada kırk yılı geçirmemek, istiflenen mühimmata da iyi sahip çıkmaktır. o yapılamıyorsa ve kötü mermi tedariki de varsa bunun önüne tam olarak geçilemez. patlamamış mermi vakalarında özellikle sıralı atışlarda kimin silahının ne yaptığına mümkün mertebe dikkat edilmeli, hemen tüm atış süreci kesilmelidir. süreci yöneten sorun yaşayan atıcıya yaklaşıp sürgüyü çektirmeli, namlunun boş olduğunu da kontrol ettirmelidir. ancak bazen o bile işe yaramamaktadır. ülke olarak 1950 üretimi mühimmat hala raflarımızda duruyor. bizde de hatalı mermiler, alev topu yapanlar kapsül arızaları kaç kere yaşandı oradan biliyorum.
türkiye'den atılan tweet'lerin %50 azalması
-
dogrudur zira herkes baska dns ve vpn'leri kullaniyor.
ben misal 1 haftadir almanya'dan atiyorum.
ama aslinda istanbul'da ikamet etmekteyim.
annemler de karadenizli.
oyle.