hesabın var mı? giriş yap

  • videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
    bkz: esrarengiz parmak izi

  • gerçek isveç böyle değil arkadaşlar. bize ne gösterilse ona inanıyoruz. misal isveçli pilotlar çok güzel, güler yüzlü mutlular. evet çünkü bunları görüyoruz. ama gerçekte böyle mi? hayır hepsi öyle amk. hepsi güzel mutlu ve güler yüzlü. sikim böyle hayatı.

  • ismi kepler-452 olan güneş gibi bir g-type yıldızın çevresinde, bir yıllık dönüşünü 385 günde tamamlayan gezegen. ayrıca habitable zone'da bulunuyormuş.

    düzeltme *: şuan kepler teleskobuna gezegenin 1400 yıl öncesine ait yansımaları geliyor.

    ekleme: birkaç yazar arkadaştan mesaj aldığım için aşağıdaki bilgileri ekleme ihtiyacı duydum;

    bu gezegeni keşfeden araç bir uzay teleskobu. ismi kepler. diğer fırlatılan uydular gibi. şuan güneş sistemimiz içinde kendi yörüngesinde dönüyor o da.

    kepler teleskobu tarafından keşfedilen kepler-452b gezegeni dünyamızdan 1400 ışık yılı uzaklıkta. bu da en kolay haliyle şu demek; bilinen en hızlı şey ışığın uzay boşluğunda ilerlerken gerçekleştirdiği hızdır. ışık sadece 1 saniyede 300 bin km yol alır. bu da 1 yıl için 9.460.800.000.000 km yapar. yani kepler-452b dünyadan 1400 ışık yılı uzaklıkta denirken; 1400 x 9.460.800.000.000 km uzaklıkta olduğu ifade ediliyor.

    uzaydaki tüm cisimler (gezegenler, meteorlar, uydular, vs..) yıldızlardan aldıkları ışıkları uzay boşluğuna iletirler (yansıtırlar). teleskoplardan gördüğümüz görüntüler ise bu yansımaların teleskoplara ulaştıkları anki görüntüleridir. yani 1 ışık yılı uzaklıktaki bir gezegeni izliyorsak eldeki veriler, gözlemimiz sırasında onun 1 yıl önceki yansımasıdır.

    farzedelimki aynı dünyada ki gibi insalar orda da var olsalar ve şuan bize teleskopla baksalar onlar da bizim 1400 yıl önceki (ms. 600'lü yıllar) yansımamızı görürler.

    tabi sırf teleskoplar için geçerli bir durum değil bu. mesela sabah kafayı kaldırıp doğrudan güneşe bakarsak, (direk bakamıyor olsak da) biz onun 8 dk. önceki görüntüsünü görürüz.

    basitçe anlatmaya çalıştım.

    ek: kepler teleskobunun gözlem methodu daha farklı. kepler'in nasıl gözlem ve tarama yaptığını @dopermen #53445557 nolu entrysinde bahsetmiş.

  • mızrak dile geldi, çığırdı babam diye,
    koca dağı devirdin, boşa tepinmen niye,
    tyrion'a da edemedin, özgürlüğü hediye,
    geldin gidiyorsun oberyn gardaş, arkandan yiğit desinler.

    bilmez misin hiç clegane dedikleri belayı,
    tazı olacak yarmayı, dağ dedikleri danayı,
    o bu değil de, yalan oldu yengeyle sizin balayı,
    geldin gidiyorsun oberyn gardaş, arkandan yiğit desinler.

    anladık tamam, delikanlı adamsın,
    döğüşte bir harika, intikamda yamansın,
    şarabın iyisinden anlayan elemansın,
    geldin gidiyorsun oberyn gardaş, arkandan yiğit desinler.

    bacının başına gelen, korkunç bir tufan,
    sen de aldın payını bak, yarıldı gitti kafan,
    hasmın can vermeden, korkunç bitti cafan,
    geldin gidiyorsun oberyn gardaş, arkandan yiğit desinler.

    yedi rab'den dileğim, alınır topunuzun öcü,
    gün gelir düşmana, yetmez lannister'ın gücü,
    elinde sonunda tüm diyarda, adalet borusu ötücü,
    geldin gidiyorsun oberyn gardaş, arkandan yiğit desinler.

    nice yiğitleri yedi, kral'ın şehri denen batak,
    ne kahramanlar yitti, kimisi senden de atak,
    bunların hepsi de, gülsün diye bir kaltak,
    geldin gidiyorsun oberyn gardaş, arkandan yiğit desinler,
    mızrağına, gülüşüne, çalımına doyamadık desinler.

  • mustafa sandalın aya benzer yuregim adlı sarkısının nakaratının "e doal olarak da ibneyim" seklinde devam ettigini iddia ederim hala

  • siz, sendrom diye diye pazartesiyi nam nam nam yiyip bitirmeden (tamam illa yiyecekseniz, bana da bir lokma ayırın) önce, bir şey anlatayım.

    bu sabah, mal varlığımın en kıymetli parçalarından biri olan "ac/dc" tshirtümü giydim. tamam, biraz eskimiş olabilir ama hâlâ çok güzel. ben gözlerim yerde, kulağımda müzik, metroya yürüyordum. kafamı bir ara kaldırdım, karşımdan 45- 50 yaşlarında bir kadın geliyordu. üzerinde de "ac/dc" yazılı bir tshirt. tshirtler farklı, ama ac/dc aynı ac/dc. birbirimize iyice yaklaşana kadar, ayırmadık bakışlarımızı. ben ne yapsam diye düşünürken, kadın benden önce davrandı ve yan yana geldiğimizde şu hareketi yaptı; devil horns
    ben de karşılık verdim, ac/dc kardeşliğimizi kutsadık ve yollarımıza devam ettik. saatler geçti; rüya mıydı, değil miydi... emin olamıyorum.

  • üstteki debe entrysinde sanılanın aksine filmleri kestiğini sanmadığım platform. madem ki mubi’ye abone olacak kadar sinemayı seviyorsunuz size bir şey öğreteyim. dijitalde izlediğiniz her film (35 mm) sinemada izlediğinizden daha kısa sürer.

    sinema filmleri, özellikle dijital olmayan ve filme çekilen eski filmler saniyede 24 kare çekilir ve gösterilir. bu filmler videoya aktarılırken ise 25 kare kaydedilir. yani her saniye için 1 kare fark vardır. video filmi daha hızlı oynatır ama bu gözle fark edilmez.

    bu demek ki her 24 saniyede 1 saniyelik sapma var. 99 dakikalık filmde 247,5 saniyelik sapma var. bu da eşittir 4 dakika 8 saniye. bu da sinema gösterimi 99 dakika olan filmin videoda 94 dk sürmesi için yeterli bir sapma.