hesabın var mı? giriş yap

  • videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
    bkz: esrarengiz parmak izi
    edit: altından hangi dizi, hangi olay çıkacak akıllara sorular düşürür.
    edit 2: gökyüzünde bir anda beliren parmak izi ipucu olabilir.
    edit:3 ucu açık olay, ne olduğunu anlamak için takipte kalmak gerek.
    edit 4: soru işaretleri giderek artıyor bu yeni çağ ne zaman başlıyacak acaba?

  • ayşe özyılmazel'in ilişkiyi tanımladığı cümle.

    hani herkes diyor ya ''ulan bizim göremediğimiz ne gördün'' diye rahatlayın bişey görmemiş zaten.

  • her ne kadar hayatı bir ızdırap olsa da, genie insan psikolojisi için önemli adımlar atılmasında öncü olmuştur.

    babası 12 yaşına gelene kadar genie ölmezse onu serbest bırakacağına dair eşine söz vermiştir ancak böyle bir zulüme neden olan bir insanın sözünü tutması beklenemez.

    nitekim genie 12 yaşına kadar hayatta kalabilmeyi başarmıştır. 12 yıl boyunca bu fotoğrafta gördüğünüz odada kollarından beşiğe bağlı olarak verilen aşırı sınırlı yemek stoğundan günlük(belki de haftalık) besinini almaya çalışması ve ses çıkarması durumunda dövülmesine rağmen tam 12 yıl boyunca hayatta kalmayı başarmıştır: http://firsttoknow.s3.amazonaws.com/…enies-room.png

    sözünü tutmayan baba üzerine evin annesi bu ızdıraba dayanamaz ve kocası ile çok büyük bir tartışmaya girerek evden kaçar.

    genie uzmanlar tarafından ilk kez incelendiğinde yürümeyi ya da konuşmayı bilmiyordu. izlediğim belgeselde yine de ona ilk kez gülmeyi öğrettiklerini farkettim çünkü klinikteki ilk görüntülerde adeta ruhu sömürülmüş ufak bir kız çocuğu varken ilerleyen zamanlarda objektifi farkedip ona gülümsüyordu.

    genie 12 yıl boyunca yeteri kadar beslenmediği ve hiç hareket etmediği için çok zayıf bir bünye ve kemik yapısına sahipti dolayısı ile yürümeyi öğrenme aşamasında zamanla "bunny walk" adı verilen kendine has bir yürüme tarzı geliştirdi: https://upload.wikimedia.org/…nie_(feral_child).jpg

    diğer bir ilginç olay ise dili henüz öğrenmediği zaman dahi genie yaşadığı travmaların bazılarından bahsedebiliyordu:

    "father hit arm. big wood. genie cry ... not spit. father. hit face – spit. father hit big stick. father is angry. father hit genie big stick. father take piece wood hit. cry. father make me cry. father is dead." gibi...

    evet, genie hala yaşıyor, nerede olduğu, ne yaptığı büyük bir sır. ancak o karanlık odada 12 yıl boyunca nasıl hayatta kalmayı başarabildiği, daha da büyük bir sır olarak kalacak.

  • adam diyor ki bizim toplumumuzda erkekler "özel hayat" kavramını suistimal ederler, karılarını evde bırakır giderler, aldatırlar. evde bırakılan, kendini oyalayacak işi gücü, aklını meşgul edecek bir fikri, meşgalesi olmayan kadınlar da dırdır ederler, adamı bezdirirler. ve hem kadınlara hem erkeklere genel bir eleştiri getiriyor ve diyor ki "türkler yalnız kalmayı, meditasyon yapmayı, tefekkürünü geliştirmeyi bilmez, dedikodu yapar, boş boş işlerle uğraşır." yani adam özetle diyor ki bu ülkenin insanları mıçmıç ilişkiler ve evlilikler yaşar, kendi iç dünyaları sığ olduğu için birbirinin tepesine biner, dedikodu eder, kadını da erkeği de yalnız kalmayı, kendini geliştirmeyi, birey olmayı bilmez, birbirine saygı duymaz, dolayısıyla bunların yapacağı evlilikten de bir halt olmaz, sadece zaman kaybıdır.

    ben burada ne kadın düşmanlığı, ne evlilik karşıtlığı görebildim. eleştirinin gittiği yer belli, ve o eleştirilenler de muhtemelen bu videoyu izleyip, ana mesajı anlamayıp "ilber hoca da evlilik boş iş diyo yea" şeklinde konuşacaklar orda burda.

  • öncelikle başlık konusu ceza yazılan kadın değil. başlık konusu 2:06'da başlıyor. lütfen dikkatli okuyalım.

    esenyurt'ta polis memurları kadına maske takmadığı için cezai işlem uyguluyor. burada bir sorun yok. fakat polis kendisine başka maske takmayan vatandaşların da olduğunu belirtip itiraz eden başka bir kişiye keyfi olarak sosyal mesafeye uymadığı için cezai işlem uyguluyor.

    2:06'da başka maske takmayan insanlar olduğunu belirten vatandaşa, sırf polise karşı çıktığı için polis memuru sosyal mesafeye uymuyorsun diyerek (3bin 150 tl) cezai işlem uyguluyor. ceza yazma amacını da ''bize müdahale ediyorsun'' diyerek belirtiyor.

    vatandaş sesini çıkarmasa, arkadaşıyla yakın oturması hiç bir sorun teşkil etmeyecekti. görüntülerde aynı şekilde görevli polislerin zaman zaman yan yana durdukları sosyal mesafeye uymadıkları görülmekte.

    şimdi soruyorum.. polislerin kendisini uyaran vatandaşlara bu şekilde keyfi ceza yazıp sindirme çalışması ne zaman son bulacaktır? bugün bu vatandaşa yarın sana bana...

    vatandaşa sosyal mesafeden ceza yazan polisler aynı şekilde kendilerine de sosyal mesafeye uymadıkları için ceza yazmışlar mıdır?

  • kimse kimsenin elini sıkmak zorunda değil. erduvan gelse ben de elini sıkmak istemem şahsen. lakin benim koskoca bir 16 yıl gibi çok geçerli bir sebebim var. senin gerekçen ne tipini yaladığım nur yüzlüm?

  • konu: kulüp başkanı hakemi arar mı?

    sinan engin: arar kardeşim. ben bile aradım. hocam bizi ezdirme deplasmanda, güzel maç yönet vs.

    ahmet çakar: yemini billah ediyorum, ben bir kez aranmadım.

    sinan engin: hocam sen hakemlik yaparken cep telefonu mu vardı?

    ahmet çakar: mavi ekran

  • bundan 3-4 sene öncesine kadar kulüplerin reklam vizyonu, bir tane sempatik yıldız yabancıyı çıkarıp "merhaba ben x, ben de zattiri kart kullanıyorum" dedirtmekti. yani kulübün tırt bi ürününü(kredi kartı, mobil hat vs.) pazarlama üzerine kuruluydu. son birkaç senedir beşiktaş (candaş tolga ışık pay sahibi sanırım) tırt bir ürünü değil, komple kulübü pazarlıyor mantıklı bir hamleyle.

    reklam çok başarılı olmuş. dedikleri gibi ortadoğu ve asya'da tv kanallarında yayınlanacaksa ve bu konseptte tanıtımlar devam edecekse büyük bir taraftar kitlesinin sempatisini kazanırlar.

    darısı başımıza.
    not: ulu elmander spor.

  • her erkeğin hayatı boyunca en az bir kere denemesi gereken eylem.
    bir kere ütüledim daha doğrusu ütülemeye çalıştım, şerrefsizim o deneme benim ufkumu açtı, ne kadar beceriksiz, dallama, biri olduğumu anladım. işte o zaman, o ütü ve ütü masası ansızın dönüp bana baktı, "anladın mı?" dedi, "anladım" dedim ve o günden sonra hiçbir zaman, hiçbir yerde, hiç ağlamadım.