hesabın var mı? giriş yap

  • son derece sempati duyduğum biri. benim için daima eski sevgilinin yeni sevgilisi olarak anılacaktır ama eski sevgiliye tekmeyi basıp, hem de onun yakın çevresinden biriyle evlendiğinden beri başımın tacıdır. tam da böyle bir şey olması için ah etmiştim, bekliyordum ama kendisi bunu gerçekleştirdi nihayetinde. nasıl sevmem?

    evlendiğinden beri gözüme çok güzel görünmeye başladı. facebook'ta gördüm. gelinlik nasıl da yakışmış. peri kızı gibiydi. prensesim benim.

  • an itibariyle yeniden yapılanmanın kitabını yazan takım.

    anthony davis karşılığında lakers'tan 4.sıra hakkını aldılar, onu da hawks'a solomon hill'in 1 yıllık iğrenç kontratıyla yollayıp 8.sıra, 17.sıra ve 35.sırayı almışlar. bu draftin en riskli hakkı olan 4.sırayı da "trade down" yöntemi ile 3 tane seçim hakkına çevirmiş durumdalar. lakers'tan aldıkları gençlerle beraber beal için teklif yapacakları konuşuluyordu, şimdi ise ellerinde beal için verebilecekleri 5 tane 1.tur hakları var. (2019 8.sıra, 17.sıra, 2021/2022 lakers picki, 2023 picki (lakers veya pelicans), 2024/2025 lakers picki) eğer beal'ı da bir şekilde bağlayabilirlerse david griffin yeniden yapılanmayı thanos gibi tek kalemde bitirir, yoluna devam eder.

    resmen haziran öncesi gamlı baykuş gibi duran takım bir anda nerelere fırladı. 1.sıra nelere kadirmiş, zion williamson nelere kadirmiş, vay be.

  • 10 şubat 2010 galatasaray antalyaspor maçında, durum 1-1'ken, ilk yarı sonunda (ki değişikliklerini genelde 60-70 arası yapan bir teknik direktördür kendisi) gio yerine emre çolak'ı almıştır, hemen ardından emre durumu 2-1'e getirmiştir.
    yine aynı maçta durum 2-2 iken, mehmet topal yerine hakan balta'yı oyuna alıp, caner erkin'i sol bekten, sol açığa kaydırmıştır. bir kaç dakika içinde galatasaray 3-2'ye yine caner'in golüyle ulaşmıştır.
    son değişikliği uğur uçar yerine servet çetin'i almak olmuştur, ama kimilerinin düşündüğü gibi defans yerine defans almak şeklinde olmamıştır. servet'i ileri koyup (bildiğiniz bayağı ileri, santrafor falan) defansı 3'lemiştir. servet kalan dakikalar içinde ceza sahasını karıştırmış ama galatasaray'a turu getirememiştir.

    futbolu "öne geçince yere yatın, geriye düşünce tekme atın" mantığıyla değil de, satranç oynar gibi hamlelerle oynamaya çalışan, bunu da bütün asaletiyle yapan bir adamdır. onun galatasaray'ın başında olmasından ve onu oraya getirebilenlerle gurur duyuyorum.

  • gençlerbirliği'nin 6 türk, 5 yabancı futbolcudan oluşan ilk 11 ile sahaya çıkacağı karşılaşmadır. olayın ilgi çeken tarafı ilk 11'deki 6 türk'ün tamamı gençlerbirliği altyapısındandır.

    (bkz: ahmet yılmaz çalık)
    (bkz: ramazan köse)
    (bkz: ahmet oğuz)
    (bkz: halil ibrahim pehlivan)
    (bkz: doğa kaya)
    (bkz: irfan can kahveci)

    bunun yanında yedek kulübesinde oturan 7 futbolcudan 2 tanesi yine gençlerbirliği altyapısındandır.

    (bkz: artun akçakın)
    (bkz: berat tosun)

    altyapımız yok yeeaa, türk futbolu ölüyor yaaee, fenerbahçe türkiye kupasında 19 yaşında adam oynattı ooouuvv diyen türk basınına haber niteliği taşımaktadır ama tabiki yine bir bok yazmayacaklardır.

    18 kişilik gençlerbirliği kadrosunda 7 tane u-21 futbolcu vardır bu da ayrıca not düşülsün.

    edit: gençlerbirliği'nin 5-0 kazandığı maçtır ayrıca

  • başlık: ergenliğimin kara günü
    entry: huzurlu bir akşamdı, kapalı kapılar arkasında o günlerde beni en özel hissettiren şeyi yapmıştım gene;osbir.
    neyse oturuyorum takılıyorum beyler, üst komşumuz geldi. 2 tane de taş gibi kızı vardı. kakara kikiriler, bunlar yanıma geldi sonra. önceki gece düğüne gitmişler, kamerayla düğünü çekmişler, açaymışımda izleyeymişik!. kitle kalabalık, aç gözlü!, düğün görmek isteyen; bir komşu, iki kızı, babaları, annem, kardeşim, yiğenim. aldım ön usb den taktım kamerayı. görmedi koduğum bilgisayarı. kasayı çektim biraz, arkaya uzandım taktım. doğruldum yerimde. otomatik kullan geldi amk, videoyu oynat dedim. herhangi bir intro yok, oyuncuların adını gösteren bir yazıda yok, videoyu çeken firmanın şahsın ismide yazmadı. latin olduğu her halinden belli bir abimiz, kadını karyolanın başına doğru eğmiş, tüm hırsıyla gibiyordu. şoktan kurtulup kapatana kadar büyük bi yaygara çıktı. kapattıktan sonra gözümü bilgisayarın ekranından ayırmadan öylece durdum. etrafımdaki konuşmaları dinledim. "kamerayı aldığımız çocuk hiç böyle bir çocuk değildi." "hemen arıycam o çocuğu terbiyesiz herif" falan. herkes odadan ayrıldı. ben o sürede taşları yerine oturtmuştum bile. kasanın arkasına eğildiğim sırada, kolum cd açma tuşuna basıyor, çıkan cd rom tekrar koluma çarpıp geri gidiyor, bilg. kamerayı gene görmüyor, otomatik kullanda cd yi açıyor.
    beyler 11 yıl geçti, o vidyodaki kadının yüzündeki acıyla karışık zevk ifadesi hala gözümün önünde. olaydan sonra yemekten içmekten kesildim. kendimi insanlara unutturmaya çalıştım. hayatımda hala etkilerini görüyorum.

  • buraları okuyor musun bilmiyorum özkan abi. ama geçecek. 24. yaşındayım 2. kez yenmek üzereyim lenfomayı geçecek hepsi. ben sizin konserlere geleceğim siz bizi coşturacaksiniz. biz ise birbirimizi tanımayıp aslında çok iyi tanıyan bi avuç insan olarak çok çok daha fazla tadını çıkaracağız o anların sen sadece inan

  • keşke 'en büyük hayalim türk milli kadın basketbol takımımızla dünya şampiyonu olmak' filan deseydi.

    başörtülü, başörtüsüz diye ayırmasa çok güzel olacakmış.

  • bu adamı olcay'ın sırtına bağlama gibi bir projem var. olcay bundan daha iyi pozisyona giriyor, daha çok kosuyor lakin bitiricilik rezalet olduğu için sonunu getiremiyor. tam pozisyona girdiği zaman sirtini dönüp demba ba'ya bırakacak topu, o da golleri atacak leblebi gibi. tabi lan..

  • oğlu hasta oldu diye 3 adet narı tek tek ayıklayıp kargoyla yollayan,kesinlikle insanüstü bir şey olan,tanımlanamayan varlık.

  • dilini ve sokaklarını bilmediğin, kimsen olmayan bir şehirde okuduysan kitaplarını, her yalnız hissettiğinde hayaleti gelip, bulur seni.

    "kimseyle yaşlanmak istemiyorum, kendimle bile."

  • polisin çocuk azarlar gibi koca koca adamları azarlaması , muhabbetin ne ile edileceğinin karar merkezi gibi konuşması.. nereden tutsan elinde kalır . kes cezasını , yap işlemini ne diye işi şova dönüştürüyorsun . bu ülkede az biraz yetkisi olan kendini allah zannediyor ya ona yanıyorum.