hesabın var mı? giriş yap

  • - sarı saçlar
    - zigon sehpa gibi çene yapısı
    - space-x roketi gibi meminto
    - botokslu dudaklar
    - manken ya da sosyal medya fenomeni( bu nasıl zikim bir tabirse) olmak
    - geçmişinde en az 7-8 tane tanınmış kişiyle sevgili olmak vs

    futbolcular bunların makyajsız ve estetiksiz halini bilmediği için çocukları cennet mahallesinden aliş'e benziyor mk.

    debe editi: tamam dudakta botoks olmazmış yazmayın, ne bileyim lan benim kütük kayseri bizim orada kömbe dudaklı derler alla alla.

  • uzun zamandan beri internette, joker’in aslında kim olduğuna dair tartışmalar döner durur. bunlardan en çok ön plana çıkanı ise joker’in, travma sonrası stres bozukluğundan muzdarip bir savaş gazisi olduğu yönündeydi. duymamışsanız eğer, yıllardır neredeyse ortak kabul edilen internet görüşlerinden birisi olabilir bu. askeri malzemelere çok kolay bir şekilde erişmesi olsun, taktiksel olarak planlamasının çok iyi olması olsun, bu teoriyi güçlendiren şeylerdendi. ama benim de aklımın daha çok yattığı bir başka teori var. joker’in sıradan bir askerden öte, askeri bir istihbarat uzmanı olması.

    bu iddiayı destekleyen, insanların internette ortak olarak ürettikleri şeyler ise şu şekilde:

    * filmin başında gambol’ın yanına ilk geldiği sahnede, ekrandaki muhasebeciyi göstererek “ötecek kuşları iyi tanırım, bu da ötecek bir tip” demesi kendisinin sorgulamada, karşısındakini iyi ölçebildiğini gösteriyor,

    * kiminle konuşursa kişiliğini ve metotlarını o kişiye göre ayarlıyor ve nasıl bir sonuç alacağını kesinlikle biliyor; gambol’ın erkekliğini alaya alması, sahte batman brian’ı, ölen polis arkadaşlarına olan sadakatinden hareketle korkutması, harvey dent’in adillik duygusuna yüklenmesi, gordon’un yalnızlığına saldırması.

    * batman ile sorgu odasında, batman’in sınırlarını zorlaması ve tıpkı istihbaratçıların yaptığı gibi, karşısındakini kırılma noktasına getirmesi ki batman’in kendi kurallarını yıkması için onu zorluyordu.

    * yine sorgulama sahnesinde batman’e “asla kafadan başlama, sonra diğer bölgelere vurduğunda kurbanın acıyı hissetmez” demesi. öylesine atılmış bir replik değil bu, değil mi?

    * geçmişinden sürekli farklı bir şekilde bahsetmesi de gizlenme yeteneğiyle ortaya çıkmış bir yan etki olabilir.

    * ayrıca rusların köpeklerini, ruslara karşı kullanıyor ve aynı köpekleri batman’in üzerine alıyor. hatta o sahne, zamanında ırak’ta cıa’in el garip hapishanesinde mahkumların üzerine köpek saldıkları fotoğrafları ziyadesiyle andırıyor.

    * ve en sonunda batman’e yakalandığında ve tamamen kaybettiğinde attığı kahkahalar aslında bir nevi kendi nirvanası. “durdurulamayan bir kuvvet, hareket ettirilemeyen bir nesneye çarptığında” diye anlatıyor ilişkilerini ve tüm film boyunca da kıramadığı tek sorgu mahkumu da batman oluyor. belki de bu yüzden seviniyor.

    * askeri görevlerinden sonra ülkesinde şiddet eylemlerine başvuran eski askerlerin çok büyük ölçüde bunu para için değil, “büyük resimde olan biteni görmüyorsunuz” şeklinde bir düşünceden hareketle bu eylemleri yaptıkları bilinen bir şey. joker için de söz konusu olan tam olarak bu. paraları yakarken yapmak istediği şeyin insanlara bir ders vermek olması.

    * yaralarını da kendisini mental olarak kıran bir sorgulamada almış olması ihtimaller dahilinde.

    günün sonunda joker'i ilginç yapan şey zaten adından geliyor. bir wildcard, kimsenin ne olduğunu tahmin edemeyeceği bir oyuncu. ama yaptığı şeyler üzerine bunca yıl sonra bile düşündürebildiği için yazılan en iyi karakterlerden birisi kesinlikle.

    edit: deathbringer uyarısıyla post travmatik stres bozukluğu, travma sonrası stres bozukluğu olarak güncellendi.

  • giriyor da diziyi ayrı, filmi ayrı, maçı ayrı, basket maçını ayrı, avrupa maçını ayrı, araba yarışını ayrı, masa tenisini ayrı, misketi ayrı tasoyu ayrı platforma alıp orta sınıfı ayda 300-400 lira harcamaya mecbur etmek de hırsızlığa giriyor.

    o hırsızlıksa bu da hırsızlık.

    yok bu hırsızlık değilse, milletin yaptığına da hırsızlık demeyelim; servet otlakçılığı diyelim.

    türkiye gibi alım gücünün her geçen gün düştüğü bir ülkede verilen hizmet ve istenen para adil değil. internet yayıncılığı meselesi serbest piyasa yüzünden zaten eziyete dönüştü. netflix ilk başladığında “istediğine istediğin zaman reklamsız ulaş” hizmeti para vermeye değer bir kolaylıktı. şu an her şey başka yere dağıldığı için platformlar hem istediğimiz yayına ulaşmamızı zorlaştırıyor hem de bizi gasp ediyor. 6 tane zamazingoya üye oluyorsun, aklına bi film geliyor düştüğün yer yine hdfilmcehennemi. house of the dragon'ın haftalarca hem yayını yoktu hem telif nedeniyle sitelerden kaldırılıyordu. bu zulme karşı her türlü anarşi caizdir. kimse kusura bakmasın.

  • insanı karmaşık duygulara sürükleyen mesajdır.

    hayal kırıklığı yaratırken bir yandan da 'hayat devam ediyor' alt metnini içinde barındırır.

    başlarda tiksinip silersin ama ilişki bittikten sonra da seni hiç bırakmaz banka mesajı, hep avantajlar sunar. sonunda onunla yaşamayı öğrenirsin.

  • yarışmacılardan birinin marketten aldığı hazır sufleyi yaptığını sandığım skandal. meğer olay bambaşkaymış ve televizyonda gördüğü her şeyi gerçek sanan insanlar hala aramızdaymış.

  • tarçın kabuğuna ait bilgilere eski mezopotamya, eski roma, eski hint, eski çin, eski yunan ve latin yazıtlarında sıklıkla rastlanmaktadır. mısırlılar tarçını mumyalama için kullanıyorlarmış. ortaçağ avrupa'sında ise sadece öksürük, ağız kokusu, diş ağrısı ve boğaz ağrıları için bir ilaç olarak kullanılmakla kalmayıp, dini törenlerde de kullanılmıştır. 10. yüzyılın başlarında kraliyet ailelerine "baharat" olarak sunulmaya başlanmıştır. 14. yüzyıla gelindiğinde ise tabana yayılarak herkeslerin kullanacağı bir baharat halini almıştır.

    defnegiller ailesinden olan tarçın ağaçların kabuk içlerinden elde edilir ve tropik bölgelerde yetişmektedir. tarçın adı, farsçada “çin ağacı” anlamına gelen “darçin” kelimesinden gelmektedir.

    tarçının antioksidan, anti-inflamatuar, anti-diyabetik, anti-mikrobiyal ve bağışıklık güçlendirici faydalarından mevcuttur. bunlardan yararlanmak için ise neredeyse her türlü formunu kullanmak mümkündür.

    bir yemek kaşığı öğütülmüş tarçın;
    19 kalori,
    0 gram yağ, şeker, protein,
    4 gram lif
    günlük manganez ihtiyacının %68’ini,
    günlük kalsiyum ihtiyacının %8’ini,
    günlük demir ihtiyacının %4’ünü,
    günlük k vitamini ihtiyacının %3’ünü içerir.

    tarçının faydaları:
    - antioksidan kaynağıdır : tarçının içeriğindeki yüksek antioksidan bileşenleri, serbest radikallerin hücrelere verdiği hasarı yavaşlatarak yaşlanmayı yavaşlatır. farklı gıdalardaki antioksidan seviyelerini ölçmek için kullanılan orac ölçeğine göre tarçın; antioksidan seviyesi bakımından birinci olarak sarımsak, kekik ve biberiye de dahil olmak üzere birçok güçlü otu ve baharatı geride bırakmaktadır.

    tarçının içerisinde bulunan polifenol, fenolik asit ve flavonoid olarak adlandırılan antioksidanlar; orman meyveleri, kırmızı şarap ve bitter çikolata da dahil olmak üzere diğer süper gıdaların içinde bulunmaktadır.

    -anti-inflamatuar özellikler içerir: tarçındaki antioksidanlar; kalp hastalıkları, kanser ve beyin fonksiyonlarının azalması riskini önleyen anti-enflamatuar etkilere sahiptir. tarçının içeriğinde bulunan yedi çeşit flavonoid, vücuttaki iltihap seviyelerine karşı son derece etkilidir ve onları elimine eder.

    -kalp sağlığını korur: tarçının yüksek kolesterol, yüksek trigliserid ve yüksek tansiyon seviyelerini dengeleyerek kalp sağlığını korumaktadır. tarçındaki özel bileşenler kötü kolesterol ldl’yi azaltmaya yardımcı olurken, iyi kolesterol hdl’yi sabit tutmaktadır. yüksek tansiyonu düşüren tarçın, vücudu kalp hastalığı ve felç gibi risklere karşı da korumaktadır.

    -incülin direnci ve tip 2 diyabetle mücadele eder: tarçın içerisinde bulunan etken maddelerden biri olan hidroksi metil kalkon polimerleri doku üzerinde insülin gibi davranarak kan şekerinin düzenlenmesi sağlamaktadır.
    bir diğer etki ise tarçın tüketiminin sindirim enzimlerinin yapısını değiştirmesi ve karbonhidrat parçalanmasını yavaşlatmasıdır. bu besinler ile aldığınız karbonhidratların bir kısmını kullanamamanız ve kan şekerinizin dolaylı olarak düşmesi anlamına gelmektedir.

    - kanser riskini azaltır: yüksek antioksidan bileşenleri dna hasarına hücre mutasyonuna ve kanserli tümörlerin büyümesine karşı korunma sağlamaktadır. tarçının içerisinde bulunan cinnamaldehid adlı maddenin, tümör büyümesini yavaşlattığını, dna’yı hasara karşı koruduğunu ve kanser hücrelerini kendi kendine yok etmeye çalıştığı tespit edilmiştir. ayrıca tarçına o kendine özgü yoğun kokusunu veren madde de cinnamaldehiddir.

    - diş sağlığını desteklemektedir: diş çürümesine, ağız enfeksiyonlarına neden olabilen bakterilere karşı koruyucudur. tarçın esansiyel yağ ile ağız gargarası yaparak, ağız içindeki enfeksiyonlara karşı uygulanabilecek en doğal yöntemdir.

    -cilt sağlığına iyi gelir: içeriğindeki antibiyotik ve anti-mikrobik bileşenler; cildi tahriş, döküntü, alerjik reaksiyon ve enfeksiyonlardan korur. tarçın esansiyel yağını cilde uygulamak iltihap, şişlik, ağrı ve kızarıklıkların azalmasına yardımcı olabilir. tarçın esansiyel yağı hassas ciltler için ilk etapta pek uygun olmayabilir onun için bileğinizde deneme yapmadan kullanmayınız. ya da baz yağ ile karıştırıp o şekilde uygulayabilirsiniz.

    - beyin fonksiyonlarını destekler : parkinson ve alzheimer gibi nörolojik hastalıklara karşı koruyucudur. tarçın, beyin hücrelerinin zarar görmesini engelleyen nörokoruyucu proteinleri aktive etmektedir. ayrıca hücrelerin kendi kendini imha etmesine neden olan oksidatif stresin olumsuz etkilerini azaltmaya da yardımcı olur.

    pek çok tarçın ağaç tipi vardır ve birbirlerinden farklı özellikler göstermektedirler. bunlardan tercih edilmesi gereken en sağlıklı türü seylon tarçındır. seylon tarçın "gerçek tarçın" olarak nitelenedirilmektedir. diğer bir tip ise kasia(çin tarçını)dır. genel olarak piyasada hep kasia tarçın karşımıza çıkmaktadır ve seylon tarçına göre bir hayli ucuzdur.

    tarçının içindeki yüksek kumarin oranları karaciğer yetmezliğine sebep olmaktadır.
    1 gram seylan tarçında 0,1 miligram
    1 gram çin tarçınında 3,8 miligram kumarin bulunmaktadır.

    bu oranlar da düzenli kullanımda karaciğere ciddi şekilde hasar vermektedir. ayrıca tarçın kullandığınız halde kan şekerinizi düzenlemiyor yada kolesterolünüzü düşürmüyorsa kalitesiz bir tarçın tüketiyorsunuz. ve bu tarçın kasia tarçındır.

    peki kullandığımız tarçının hangi tip olduğunu nasıl anlarız?
    öncelikle görünüş olarak birbirilerinden ayrılmaktadırlar. seylon tarçın, kasia tarçından daha ince bir kabuğa sahiptir ve çoklu tabakalardan oluşmaktadır. kasia, her iki uçta içi boş bir boruya doğru kıvrılan bir kalın kabuk parçasıdır. bir başka yöntem ise sertlikleridir. kasia tarçın çok serttir ve ancak öğütücülerle parçalanabilir. seylon ise daha bükülebilir, kırılabilir bir yapıya sahiptir. son ayırt edici özellik ise menşeidir. seylon tarçın genel olarak sri lanka'da yetiştirilmektedir.