hesabın var mı? giriş yap

  • - ercan açtıeaa kitabıeaa açtıeaaa birinci sorueaaa .. yine bir problem var havuzdeaaeaa
    - bey bu çocuk okumıcak galiba ?
    - okur o okur. heyecanlı işte ne güzel.
    - ahmetin üçbinlirası veaaaar evet ahmeeaaat fındık alıyoeaaarrr parasının geeri kalanını innnnnanılmaaaeaaz bir şekildeeaaa mehmet'e veriyooeoaarr
    - bey sana diyorum bey.
    - dur be hanım en heyecanlı yerieaa
    - ve ercaeeaaan soruyu çözüyoaareear. ahmetieaaann 1000 lirası kalıyoeaaarrr
    - goooooooolll !!
    - bey ?
    - ee yani aferin oğlum benim

  • lise arkadaşı olmayan kişi asosyaldir, sorunludur. üniversite arkadaşı olmayan kişi zekidir.

  • başrollerinde türkan şoray ve kartal tibet’in yer aldığı ‘zulüm’ filminde türkan şoray’ın kendi kolunu balta ile kestiği sahne

  • kocasının enişte olmasını sağlayacaktır. çünkü bilinir ki pazarcılar kendisiyle sohbet edene göre karar verir kız tarafı ya da oglan tarafı olduguna.

    abi ve yenge

    abla ve enişte gibi.

  • etrak bi idrak (idraksiz türkler) diye aşağılanan, celali ayaklanmalarından sonra ata binmesi bile yasak edilen, savaşlarda devşirme yeniçerinin önünde yalın kılıç savaşa ilk sürülen ve tabi kırılan, tahsildar kamçısı altında inim inim inleyen, dili kültürü her daim hakir görülen "türkler"dir efendim.

    edit : başlık başa kalmış.

  • acıya ya da ağrıya sebep olan eylem gerçekleştikten sonra bu acıyı ya da ağrıyı hemen hissetmememizi sağlayan nörotransmitterdir endorfin. yapılan hatayı vücudun affedişidir. ayağınız burkulsa da maçı tamamlayabilirsiniz. jilet kestiyse, ağlayıp zırlamadan önce tedavi için zamanınız vardır. hatta bazen bu kesikleri fark etmememizin sebebi de endorfinin hızlıca salgılanıp, acının o uyarıcı işlevini devre dışı bırakmasıdır.

    çok güçlüdür endorfin. beyne direkt enjekte edilse, herhangi bir uyuşturucudan 120 kat, damardan verilirse, 3 kat daha etkilidir. o yüzden, yakaladığı yerde kolay kolay bırakamaz insan bunu. o şeyin bağımlısı haline gelir.

    aşk denilen şeyin, vücudumuzdaki tezahürüdür. devil's advocate filminde üstü kapalı bahsedilir:

    - what about love?
    - overrated. biochemically no different than eating large quantities of chocolate.

    çeviri:

    - peki ya aşk?
    - haddinden fazla değer biçilmiş. biyokimyasal olarak, fazla miktarda çikolata yemekten farkı yok.

    hiçbir yiyecek aşkın yerini tutamaz, ama biz yine de bazı endorfin salgısını tetikleyen yiyecekleri sıralayalım:

    i. çikolata: filme kulak verin.

    ii. çilek: tamam, şekerle de güzel oluyor, ama abartmanın anlamı yok. zaten kendi yeterince şeker. sonra "evli, mutlu, göbekliii" diye şarkı söylerken bulursunuz kendinizi.

    iii. dondurma: kilo aldırıyor, ama karşı koymak çok zor.

    iv. makarna: protein kaynağı aynı zamanda.

    v. francala: bulduğunuz yerde yapışın. enerji de verir.

    vi. muz: atıştırmalık olarak da rahatça yenilebilecek harika şey.

    vii. üzüm: yine, doğal şekeri sayesinde enerji verir. antioksidan özelliğini de unutmamak lâzım.

    viii. portakal: c vitaminli endorfin kankalarından...

    ix. fındık: bunu bizim toplum bilir :)

    x. susam: haliyle aklımıza simit geliyor. fındıkta olduğu gibi, bunda da yağ bol. ama ikisinde de doymamış yağ olduğu için, insan gibi yediğiniz sürece korkacak birşey yok.

  • 1500 sene önce yapılmış mühendislik harikası bir yapının duvarlarını günümüzde kutsal ve şifalı diyerek kazıyıp yemek üzere poşetleyen insanlar. siyasal islam 20 senede nereden nereye getirdi bu güzel ülkeyi.

  • şahan

    "ne filmler çeviriyorsunuz?" sorusuna sinemacılar, "bırakın şov yapmayı" lafına şovmenler, "ya resmen kıvırıyorsun" lafına dansçılar, "ne dolaplar dönüyor burada?" lafına mobilyacılar falan alınıp da tepki mi versin o zaman?

    bu kervana "artistlik yapma" lafina artistler, "bu olanlar resmen komedi, komik oluyorlar artik" gibi laflara komedyenler gibi devam eder durur. bu laflarin hicbir hakaret icermez. ısteyen istedigi gibi konussun demokrat kardesler. ne yeri ne zamanı ne ortamı bunların bence."

    adamsın şahan.