ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
gökyüzündeki esrarengiz parmak izi
-
videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
bkz: esrarengiz parmak izi
internette bir türlü bulunamayan efsane videolar
-
sofor babanin canavara donustugu trafik canavari reklami. hayatimda hicbir reklam beni bu kadar korkutmamistir heralde.
tam 4 yil bekledik sonunda trt arsivinden cikarmis.
burada
vallahi hatirladigimdan da korkuncmus.
pegasus'un trabzon yolcularına 2 bin tl ödemesi
-
donanım haber ölücülerinin riskli uçuşlara bilet almasıyla sonuçlanacak ödeme.
liseyi sevgilisi olmadan bitiren insan
elit kesimin çocuklara koyduğu sikimsonik isimler
-
geçen denk geldim. tanıdığın çocuğu oldu. adını mavi mira koymuşlar. bastım kahkahayı. (bkz: mavri mira)
ikinci çocuğun adını pontus rum mu koyacaksınız diye sordum. küstüler. konuşmuyoruz şimdi. çok skimdeydi gerçi. mavi mira ne lan. zararlı cemiyet ismi koydunuz, okula başlayınca tarih dersinde geçilecek taşak hiç mi aklınıza gelmedi.
statta bira serbest olsun
yaran diyaloglar
-
işyerinde, mutfak işlerinden sorumlu tonton ablamız soruyor:
- siz nereliydiniz?
- istanbul.
- yok yok. aslen yani. anne baba dedeniz hepsi istanbullu mu?
- zamanında anne tarafı saraybosna'dan, baba tarafı iran'dan gelmiş.
- olsun. insan olması önemli.
mordorluyum dedim sanki ablaya.
nejat işler'li yıldız tilbe klibi
-
klip, şarkı çok ilgilenmedim ama dikkatimi çeken detay
yıldız'ın sol orta parmağında neden french oje yok?
french ojesi eksik orta parmak saniyesi
evet tek derdim bu, hı hı, tşk.
bir pumayla karşılaşıldığında yapılması gerekenler
-
etrafta cocuklariniz varsa onlari alip pumaya atin. bu pumayi nispeten yavaslaticaktir. cocuklara gelince siz onlardan gene yapabilirsiniz ama onlar sizden yapamaz.
14 temmuz 1987 queen afyon konseri
-
o gün eskişehir'den izmir'e gidiyorduk. daha uşak'ta yol tıkanmıştı ne olduğuna anlam verememiştik. bayram değil seyran değil, üstelik haftaiçiydi. bu konserin yol açtığı tıkanıklık olduğunu ertesi gün gazetelerde okumuştuk. afyon afyon olalı öyle bir kalabalık görmemiştir. ben o zaman queen falan bilmediğimden anlam verememiştim. kıymetini ancak şimdi anlıyoruz. bugün afyon'a freddie mercury'nin heykeli dikilse yeridir.
edit: "uşak afyon'dan önce gelir" diyenler. maalesef uşak'tan izmir'e kadar geliş şeridi tıkalıydı. afyon üzerinden gitmemiştik zaten. eskişehir'den izmir'e afyon üstünden gitmenin yolu uzatmak dışında hiçbir manası yok. buradan dediklerimin sahihliğini sorgulayanları kınıyorum.
türk futbolunun en utanç verici anı
-
trabzon'da fenerbahçe sk kafilesini taşımakta olan otobüse silahlı saldırı yapılması.
trabzon'da tribünden atlayan bir gencin ilave yardımcı hakemi yumruklaması.
araştırma görevlisi olunca dağcı ayakkabısı giymek
-
araştırma görevlisi olduğu andan itibaren;
a) danışman hocasının kadrolu kölesidir. bina içi, binalar arası hatta kampüs dışı, araştırma görevlisi oluşuyla ilgili/ilgisiz her tür ayak işine koşturmakla mükelleftir.
b) tez izleme komitesindeki diğer hocaların da emir eridir. danışman hocasının yüklediği kadar olmasa da, onların "rica ettiği" her tür işi seve isteye yapmak, sağa sola gitmek zorundadır.
c) bölümdeki diğer hocalar da denk getirebildikleri anlarda ona iş yüklemekte beis görmeyeceklerdir. zira ülkedeki en güçlü dokunulmazlık profesörlere verilmiştir ve zavallı genç akademisyenimizin tüm kariyeri bu hocaların çoğunluğunu oluşturacağı veya etki altına alacağı jürilere bağlıdır.
d) hocalar genelde bilirkişilik, ödenekli projeler, danışmanlıklar gibi, asli görevleri olan eğitim/öğretimden çok daha mühim(!) işler peşinde olduklarından, derslere girmekte pek de istekli olmayacaklar ve araştırma görevlimize "hadi sen gir de bugün bir uygulama yapın" falan diyeceklerdir. sınav zamanları gelince de hocalar sınıfa, amfiye 5-10 dakika uğrar, kalan 1 hatta bazen 2 saat boyunca ise araştırma görevlileri ayakta sınavı takip ederler.
ezcümle; akademik hayatında, iç mekan - dış mekan ayrımı olmaksızın, yaya olarak en fazla kilometreyi araştırma görevlisi olduğu süre boyunca kat edeceği, en çok ayakta kalacağı süre de bu döneme denk geleceği için dayanıklı ve rahat bir ayakkabı seçmek zorundadırlar.
ne yapaydı? makosen mi giyeydi?
türkiye'nin katil robot üretmesi
-
katil robot değil, askerimizin polisimizin canını ciğeri beş para etmez kişilerden koruyacak robottur.
celal şengör'ün savcılığa verdiği bilimsel savunma
-
mahkeme heyetinin deist olmasıyla sonuçlanacak savunmadır.