ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
türkiye hükümeti bize ne yapabilir ki
-
doğru bir cümle.
daha ne yapabilir ki size akp hükümeti? öz vatandaşına yapmadığı her tür kıyağı size yaptı, çok doğru söylüyorsun; size daha ne yapabilir ki?
bekçilerin polatlı'da iki kişiyi vurması
beyaz futbol
-
kapanışta :
sinan engin : burdan fırat aydınus'a da selam gönderiyorum. bugün çok güzel eyyam yaptı.
rok : fırat eyyamus. fırat eyyamus mu demek istiyorsun sen şimdi ?
se: yok canım, öyle demek istemiyorum.
rok: ertem, ertem, (ertem bu sırada twitleri okumakta, rok'u duymamazlıktan gelmekte) ertem, ertem.
ertem: efendim rasim.
rok: fırat aydınus'a fırat eyyamus diyebilir miyiz ?
ertem: hayır diyemeyiz.
rok : niye diyemiyoruz ya ?
yaran çeviriler
-
alcatel telefonlarda vardı "call again ?" di sanırım "aramak mı ?" diye çevirmişler türkçeye ...
- aramak mı ? neler saçmalıyorsun sen o aşağılık adam aranır mı bir daha
game of thrones
23 haziran 2019 b. yıldırım'ın helallik istemesi
-
oy verdikten sonra açıklamalarda bulunan cumhur ittifakı istanbul büyükşehir belediyesi adayı binali yıldırım'ın helallik istemesi olayıdır.
“bilerek, bilmeyerek eğer bir istanbullu kardeşimize, rakiplere bir yanlış yapmışsak, haksızlık yapmışsak helallik istiyorum.”
link
kişisel not: "bilerek" yanlış yapmış ve haksızlık yapmış "bütün siyasetçilere" buradan kucak dolusu belalar diliyorum. rezil olun, ölmeyi dileyecek kadar acı çekin, burnunuzdan gelsin. xoxo
not-2: o son kadehi icmiycektim, bir temennisini mesajla iletmiş buraya ekliyorum: "çocuklarınızdan da çıksın".
lin pesto
-
kötü dediğimiz "bağzı" şarkıların aslında çok da kötü olmadığını ya da o kadar da berbat sözlere sahip olmadığını gösteren kişi ya da grup ama inşallah kişidir. grup olunca dağılıyolar falan sonra...
özellikle dondurma gibisin baya güzel şarkıymış;
kafesi parçalayıp attım özgürce sevebilmek için seni..
iyi söz valla.
edit: he bi de bence tanıdık biri çıkacak. sesi, eğer sesine efekt eklemiyorsa, çok tanıdık geliyor. tanıdık değilse de... bilmiyorum.
be the cowboy
-
mitski'nin beni kalbimin tam ortasından vuran, 14 şarkı içeren 5. stüdyo albümünün ismi.
içindeki parçaların birer birer çok iyi olmasının yanı sıra, albüm gerçekten bütünsel olarak beni çok etkiliyor. çıktığı saatten beri her gün dinliyorum, özellikle nobody parçası direkt olarak yaşam kalitemi artırdı diyebilirim. onun dışında old friend, a pearl, washing machine heart, pink in the night, blue light yine beni kendine bağlayan parçalardan.
2018 yaz mevsimi müzikal açıdan inanılmaz verimli oldu, genel olarak 2018 çok başarılı gidiyor nazar değmesin.
parça listesi:
1. geyser
2. why didn't you stop me?
3. old friend
4. a pearl
5. lonesome love
6. remember my name
7. me and my husband
8. come into the water
9. nobody
10. pink in the night
11. a horse named cold air
12. washing machine heart
13. blue light
14. two slow dancers
ahmet beyin ceketi
-
tefsirini de yapayım tam olsun:
her şeyden önce bu bir kefenini sırtında taşıma hikayesidir.
eskiden dervişler kefenlerini sırtında taşırlarmış ki ölüm, dünyanın geçiciliği aklından hiç çıkmasın, herkes de bu hakikati hatırlasın. kefeni sırtında taşıma hikayelerinin en ünlüsü de ortaokul tarih derslerinde öğrendiğimiz üzere 50 bin askeriyle 400 bin kişilik orduya saldırmadan önce kefenini sırtlayan alparslan'dır*. kısacası bu bir "ölüme hazırım" mesajıdır.
bu geleneğin 20. yüzyıla uyarlanmış hali de sıcak havada bile ceketle gezen, dervişvari yaşam tarzından dolayı kul lakabı takılmış bir kişidir. insanların anlam veremediği bu ceketin hikmeti ortada kalan cesedin üstünü kapatmakta kullanılınca cümle alem tarafından anlaşılmakta, ceketin sırta gömlekle takım olsun diye değil kefen vazifesi görmek üzere giyildiğinin farkında varılmaktadır.
ya kısmet, ya nasip meselesine gelirsek; kısmet ile nasip arasında şu fark vardır: kısmet belki olacak belki olmayacak olay için, nasip ise kesinlikle gerçekleşecek olan ama kime veya ne zaman denk düşeceği belli olmayan olaylar için kullanılır. o zamana kadar yatmadan önce "sabaha ya kısmet" demesinde 'uyuyup da bir daha uyanmamak var' hikmeti, her sabah kalktığında "ya nasip" demesinde de hem gün başlayınca rızkını çıkarmak için çalışmaya başlama besmelesi hem de 'bakalım ölüm bugün kimin kapısını çalacak' sorusu vardır.
münzevi bir hayat süren kul ahmet'in yatmadan önce ve uyandıktan sonra ne söylediği mahalleli nereden biliyor orasını ben de çözemedim yalnız.
haftasonu beşiktaş'ın maçı var buluşamayız pelin
-
söylenmesi pek olası değildir. zira beşiktaş'ın maçları genelde pazartesi gününe konur.
(bkz: yeter yıldırım demirören)