hesabın var mı? giriş yap

  • devletin resmi istatistik kurumu olan, asgari ücretli artışının, maaşlı çalışanların zamlarının referans alındığı, memur maaşlarının enflasyon farkını belirleyen; enflasyon verisi toplayıp hesaplayıp paylaşan fakat son yıllarda bu hesabıyla kimseyi inandıramayan tüik'in kendi verileriyle kasım 2021 enflasyonunun nasıl %31.31 olduğunu birlikte inceleyeceğiz.

    kaynağımız tamamen tüik'in kendi sayfası olacak: https://data.tuik.gov.tr/…-endeksi-kasim-2021-37389

    1. buna göre 2021 kasım ayında bir önceki kasım ayına göre artış %21,31, enflasyon verisi olarak açıklanan bu, biz de aynı hesabı yapacağız.

    2. aynı sayfanın sağ tarafında "madde sepeti ve ortalama madde fiyatları (türkiye)" var, excel haliyle indiriyoruz.

    3. yine aynı sayfanın sağ tarafında "tüketici fiyat endeksi ana grup ve madde ağırlıkları (türkiye)" var, onu da excel haliyle indiriyoruz.

    biraz bilgi; tüik'in sepeti 415 kalemden oluşuyor ve yıllardır esprilere konu olduğu gibi pinpon topu, soba bacası, deve eti yok. kaldı ki buna gerek de yok zira sihir aslında gözümüzün önünde oluyor, en basitinden en fazla ağırlığı olan 2 kalemden %5,47 ağırlıklı "kira", çok değişken skalaya sahip olduğu için pek itiraz edilemiyor, kasım 2021 için belirlenen kira bedeli 1261 tl ve 12 ayda yalnızca %13,3 artmış. en ağır ikinci kalem ise %4,56 ağırlıklı "sigaralar", bunun da kasım 2021 fiyatı 16,63 tl ve yıllık artış oranı yalnızca %2.2. dolayısıyla toplam ağırlığı %10 olan 2 kalemin enflasyona katkısı %0,82 olunca, geri kalan %90'dan düzgün veri sağlanamıyor. şöyle düşünün 50 milyon seçmen olan ülkede 5 milyon kişiyle anket yapacaksınız, ilk bakışta en tutarlı sonuca sahip anket gibi gözükebilir fakat seçeceğiniz 5 milyonu bir partinin binasından seçerseniz ne kadar doğru veriye ulaşabilirsiniz?

    devam edelim, biz tüik'in fiyatları ve tüik'in belirlediği ağırlığı kullanarak kasım 2021 enflasyonu hesaplayacaktık. fiyatları bir sayfaya, ağırlıkları diğer sayfaya alıp, biraz vlookup bilgisi, biraz if sorgusu ile formüle ediyoruz. bazı kalemler yazlık ürün olduğu için kasım verisi yok, örneğin karpuz, üzüm, kavun, taze fasulye, şeftali, çilek, kiraz, kayısı, erkek tişört, kadın tişört, çocuk tişört; bunlar için paylaşılan son veriyi (bazılarını ekimden, bazılarını eylülden, çilek hazirandan) alacağız ve bunların 12 ay önceki fiyatlarıyla karşılaştıracağız. sanırım bu ürünler kasım ayında olmadığı için tüik fiyatlarını 0 olarak kabul ediyor fakat sepette ağırlıkları da olduğu için enflasyonun daha düşük gözükmesine sebep oluyor. bu kalemlerin toplam ağırlığı %1,5, doğru hesapta +0,4 eklenmesi gerekirken -1,5 eklenirse 1,9 puanlık fark buradan geliyor demektir. 2 ürünün de (kadın sweatshirt ve turşu) geçen seneki verisi yok, bu yüzden 2021 ocak ayıyla kıyaslayıp enflasyon hesabına dahil ettim.

    bütün bunların neticesinde 415 kalemli tüik sepetinin ağırlıkları dikkate alınarak hesaplandığında tüik'e göre 21,31 çıkan kasım 2021 enflasyonu aslında %31,31 çıkıyor: görsel

    burada esas soru, herkesin hesaplayabileceği bu veriler bu zamana kadar nasıl gözden kaçtı, neden kimse doğrusunu hesaplayıp paylaşmadı. belki ben bir şeyi gözden kaçırıyorumdur, belki de tüik çalışanları 31,31 olması gereken sayıyı yanlışlıkla 21,31 olarak paylaşmıştır.

    ps: teyit için 2 sayfanın da ekran görüntülerini paylaşıyorum, siz de kendiniz doğrulayabilirsiniz:
    fiyat
    hesap

    tldr; tüik'in aldığı fiyatlar ve ağırlıklı ortalama hesabına göre %31,31 çıkması gereken enflasyon %21,31 olarak paylaşılıyor. 10 puanlık kayıp aralık ayında asgari ücretli zammına da, yeni yılda çalışan, memur maaşlarına da bu oranda yansıyacak. yani herkesin maaşında alması gerekip alamadığı %10 olacak.

  • bir türlü kıvamını tutturamadığım tatlıdır.

    sanırım benim cihazlarda bir sorun var aq

  • for the damaged coda dinleyerek yolunu gözlediğimiz baş yapıt. evil morty'nin 4.sezonda çok fazla yer alacağını düşünürsek, bizleri yalnızca kahkaha değil gözyaşı da bekliyor demektir.

    dizi hakkında kafa yoran ve teorileri araştıran herkes, evil morty'nin kim olduğunu ve motivasyonunun kaynağını az çok biliyordur. öğrenmek istemeyenler devamını okumasa daha iyi olur.

    --- spoiler ---

    bu teorinin ortaya çıkışı rick'in hafızasının ekranda görüntülendiği şu sahneye dayanıyor. başrol olan morty'nin bebek olduğu dönemde, rick'in evde olmadığını biliyoruz. ve bu sahnede rick'in ağlamaya başladığını da görüyoruz. bu basit bir duygulanma anı değil. rick gibi bir karakterin ağlama sebebi, pişmanlık duyduğu büyük bir olay veya bir kayıp. tam olarak ne yaşandığını bilmesek de, rick'in asıl yaşadığı paralel gerçeklikte bir morty'si vardı. doğumunu gördüğü ve elinde büyüttüğü gerçek torunu. işte o torun evil morty'den başkası değil. rick yaşadıkları travmatik bir olay sonucu torununu kaybetmişti. bu acıyı hiçbir zaman unutamadığını rick'in meşhur repliği olan wubba lubba dub dub cümlesinden anlıyoruz. acı çekiyorum, lütfen yardım edin anlamına gelen bu cümleyi ilk başta farklı yorumlamıştık. rick'in varoluşsal problemler yaşadığını, bu sıkıntısını ise uzay yolculukları yaparak telafi ettiğini düşünmüştük. ancak bahsettiği acının öz torunu sebebiyle ortaya çıkmış olma ihtimali hiç de az değil. yani çektiği bu dayanılmaz acıyı bastırmak için, farklı bir gerçekliğe gelip, başrol olan morty'nin dedesi olarak hayatına devam ettiğini söyleyebiliriz. rick'in "the mortiest morty" olduğunu söylediği başrol morty, rick tarafından çok sevilse de, asıl torunu evil morty'nin boşluğunu dolduran bir araç olduğunu öğrendiğinde, şiddetli bir şekilde sarsılacaktır. kısacası bu sezon rick ve öldüğünü sandığı (veya akıbetini bilmediği) öz torunu evil morty ile mücadele edecek. her şeyden çok sevdiği morty'sinin, ondan intikam almaya geldiğini düşünürsek, bizleri duygusal anlamda zor anlar beklediğini söyleyebiliriz.

    evil morty theme olarak for the damaged coda şarkısının seçilmesi de, gülüp eğlendiğimiz bu dizinin, temelinde hüzünlü bir hikaye olmasından kaynaklanıyor. bizlere fark ettirmeden bu acılı olaylara hazırlıyor.
    --- spoiler ---

  • fbi, eleman alımı için duyuru yapar. üç kişi başvurur. fbi binasında adayların hepsiyle tek tek görüşmeler yapılmaktadır. ilk adam içeri alınır ve şu sorular sorulur:

    'karını seviyor musun?'
    'evet, efendim.'
    'ülkeni seviyor musun?'
    'evet, efendim.'
    'pekala, biz karını da getirdik. şu an yan odada.' ve masanın üzerine bir tabanca koyar. 'şimdi odaya gir ve karını öldür!'

    adam silahı alır, yan odaya geçer. 5 dakika hiç ses duyulmaz. adam tekrar ilk odaya geri döner. kravatı gevşemiş, ter içinde kalmıştır.

    'yapamayacağım efendim.' ve orayı terk eder. ikinci adam içeri alınır. aynı sorular, aynı yanıtlar... ve ona da içeri girip karısını öldürmesi söylenir. adam da yapamayacağını söyler ve ayrılır.

    son adam temel içeri girer. aynı sorular. aynı cevaplar. ona da içeri girip karısını öldürmesi söylenir. temel içeri girer. 5-10 saniye sonra içerden silah sesleri gelmeye başlar. 'bam, bam, bam, bam, bam, bam!' derken kısa bir sessizlik ve ardından gürültülü bir cam kırılması duyulur. adamlar içeri girer, temel biraz terlemiştir. fbi personeli sorar: 'ne oldu?'

    temel cevaplar : 'efendum bana verdiğunuz silah kurusıkı çıktı, o yüzden karıyı camdan aşağıya atmak zorunda kaldım.'

  • hiç de medeni değil bence. oraya çarpışmaya gidiyoruz biz. adı üstünde çarpışan araba. bunlar gondolda da kürek çekerler aq. efendilik arayan atlı karıncaya gitsin.

  • ben bir kere küçükken bu konuyu dedeme açtım. "işte ona renk körü denir" dedi. konu kapandı.

  • yaşım 41, ilk kez rendelenerek yapıldığını duyuyorum.

    25 sene boşuna mı küp küp ya da üçgen üçgen doğradık lan biz bu patatesleri???

    hocamız mı kötüydü dicem ama anamın börekleri de burnumda tüttü bak şimdi. yok yok o bana yanlış öğretmiş olamaz, kıyamaz oğluna bence :/

  • büyükbaba paradoksu denilen paradoksu çözmek için ortaya atılmış möbius zaman akışı hipotezi'nin iddialarından biridir. her ne kadar fiziksel gerçekliğe sahip olduğu hakkında hiçbir delil olmasa da oldukça keyifli ve insanı düşünmeye zorlayan bir hipotezdir bu.

    bu hipotezin ne olduğunu anlayabilmek için öncelikle zaman akışı ve möbius şeridi kavramlarının ne olduğunu bilmek gerekir.

    zaman akışı dediğimiz şey basitçe olayların nedensellik ilkesi ile, yani sebep sonuç ilişkisi doğrultusunda, tek yönde ilerleyecek biçimde sıralanmasıdır.

    diyelim ki bir kağıt var ve biz bu kağıdın üzerine olayları geçmişten geleceğe doğru sıralıyoruz. bu durumda zaman tek bir yöne doğru akacağından bu düzlem üzerinde geriye gitmek mümkün olmaz. çünkü düzlemde geri gidebilirsek, gerideki olayları değiştirebiliriz. eğer gerideki olayları değiştirebilirsek de zamanda geriye gittiğimiz noktayı değiştirmiş, yani zamanda hiç geri gidememiş oluruz. bu durumda zamanda geriye gitmek bir paradoks yaratır. bu paradoksa da büyükbaba paradoksu denir.

    büyükbaba paradoksu basitçe zamanda geri gitmenin imkansız olduğunu gösteren bir paradokstur.

    bu paradoks şu şekilde işler:

    ben diyelim ki x yılında doğuyor ve y yılında zamanda geriye gitmeyi mümkün kılan bir zaman makinesi icat ediyorum. y yılında bu makineyi kullanarak dedemin henüz çocuk olduğu tarihe gidip dedemi öldürüyorum. dedemi öldürdüğüm için annem doğamıyor. annem doğamadığı için x yılında ben doğamıyorum. x yılında ben doğamadığım için de y yılında zaman makinesini icat edemiyorum. böylelikle benim y yılında zamanda geri gidebilmemi sağlayacak bir zaman makinesi icat etmem imkansız oluyor.

    bu zaman çizelgesinin yazılı olduğu düzlem şu şekildedir: görsel

    bu kağıt üzerinde yalnızca soldan sağa doğru ilerleyebildiğimizi ve başka hiçbir yöne gidemediğimizi hayal edelim.

    peki eğer kağıt üzerinde yalnızca tek bir yönde hareket edebiliyorsak, o zaman nasıl zamanda geri gitmemiz mümkün olabilir?

    bunu yapabilmek için zaman akışının yazılı olduğu düzlemi bir möbius şeridine çeviriyoruz.

    möbius şeridi topoloji derslerinin en başında anlatılan ve oldukça ufuk açan bir kavramdır. möbius şeridi basitçe tek bir yüzü olan kağıt olarak hayal edilebilir.

    bir a4 kağıdı düşünelim. bu a4 kağıdının ön tarafında size bakan bir yüzü, arka tarafında ise sizin baktığınız tarafa bakan bir yüzü bulunacaktır. yani a4 kağıdı ön-arka yüz olarak toplam 2 yüze sahip olacaktır.

    ancak eğer bir a4 kağıdını möbius şeridi oluşturacak biçimde döndürürsek, bu durumda bu kağıdın yalnızca bir yüzü olacaktır.

    möbius şeridi

    bunu yaptığımızda sadece tek bir yönde ilerlesek bile bir döngü oluşturacağımızdan, zamanda ilerlemek aynı zamanda, zamanda geriye gitmek anlamına da gelecektir.

    yani eğer biz zaman çizgisini bir möbius şeridi olarak hayal edersek, tek bir yönde ilerlesek bile aynı anda hem geçmişe doğru hem de geleceğe doğru ilerlemiş oluruz.

    şimdi zaman akışını yazdığımız düzlemi bir möbius şeridi olarak hayal edip olayları tekrar değerlendirelim.

    ---> ben x yılında doğuyorum ---> y yılında zaman makinesi icat edip geçmişe gidiyor ve dedemi öldürüyorum ---> dedemi öldürdüğüm için annem doğamıyor ---> annem doğamadığı için x yılında ben doğamıyorum ---> ben doğamadığım için y yılında zaman makinesini icat edemiyorum ---> zaman makinesini icat edemediğim için geçmişe gidip dedemi öldüremiyorum ---> dedemi öldüremediğim için annem doğuyor ---> annem doğduğu için x yılında ben doğuyorum ---> x yılında ben doğduğum için y yılında geçmişe gidip dedemi öldürebiliyorum --->

    bu döngü sonsuza dek devam ediyor ve döngünün hiçbir yerinde zaman akışında ilerlediğim yönü değiştirmem gerekmiyor.

    bu olayı yukarıdaki gibi anlamak zor olacağından ve ben 3 boyutlu resim çizip bu olayı gösterme yeteneğine sahip olmadığımdan möbius şeridi üzerinde olayı gösterdiğim 36 saniyelik bir video çektim: möbius zaman akışı

    bu olay aslında fizik ile ilgili değil, matematiğin nelere kadir olabileceği ile ilgili bir düşünce deneyinden ibarettir. yani aslında geçmişe yolculuk fizik kanunlarınca değil, matematik evrenindeki bir düşünce sisteminde mümkündür.

    ileri okuma için:

    möbius şeridi wiki

    topoloji wiki

    möbius zaman yolculuğu

  • eğitim sırasında şarjörünü kaybeden asker son derece ciddi söylemiştir;

    "- fazla şarjörü olan var mı?"

    nokia şarj aleti soruyor sanki anten.

  • az önce aklıma gelen olay. birazdan tayyip erdoğan ve fatih terim'e mail atacağım bu linki, artık uygun görürlerse...

    öncelikle tüm ülkeler ve nüfuslara bakıyoruz.
    http://en.wikipedia.org/…s_and_dependencies_by_area

    ben yukarıdan aşağı bir göz gezdirdim kolaylık olsun diye. 249 ülke varmış dünyada. rusya, kanada, çin, abd, brezilya, hindistan, arjantin, fransa, almanya, ingiltere, israil, ispanya, italya, japonya, pakistan, kuzey kore, avustralya, güney kore'ye şimdilik bulaşmamak lazım, bunlar baya güçlü. vatikan'a da saygıdan dolayı savaş açmayalım. çek cumhuriyeti de bize ters gelen bir takım onları da çıkardım. kaldı 228 ülke. dakikalarca internetten araştırdım bir vanuatu'yu bir laos'u alamamamız için hiç bir sebep yok arkadaşlar, nasıl gelmedi şimdiye kadar aklımıza bu. boş boş takılacağımıza az fetih yapalım elimize mi yapışır.

    tamam osmanlı imparatorluğu işi yürümedi ama hatalarımızdan ders aldık... hepimiz az çok muhteşem yüzyıl'ı izleyen insanlarız sonuçta. birbirimize destek olursak maldivler'e vizesiz gitmemiz işten bile değil.