• bedelli askerlik yapanları sosyal medyada eleştiren düşünce yetisini kaybetmiş vatandaşlarımızın bedelli askerliği çıkaranlarin g.tunu yalamasi. yalakalara kek ve çay var hemide bedava..
  • 3 yeşil ışık bende de "yükümlü olarak kaydınız bulunmamaktir" şeklinde değişmiş.

    e-devlet sistemi askerlik soz konusu olunca düzgün çalışmıyor.
  • üç ışığın ne olduğunu merak ettiğim ve aydınlanma talep ettiğim hede. acil pls...
  • 2. celpte amasya'da yaptım ve geldim. bundan önceki entryde başımdan geçenleri anlatacağımı söylemiştim #82716236 yeni yeni kendime gelebildim ve birkaç şey karalamak istiyorum. yazacaklarım daha çok benimle alakalı ve başıma gelenler hariç gördüğüm, duyduğum şeylerden de bahsedeceğim ki bilginiz olsun diye. ilk celpte gidenlere hiçbir şey yaptırmamanın acısını bizden çıkardılar ve sonraki gideceklere daha da yükleneceklerini düşünüyorum. inşallah şu eğitimi kaldırırlar hatta bedelliyi tekrar getirip yaş sınırı yapmazlar da herkes yararlanır. çünkü gerçekten çekilecek gibi değil. bu durumu sayın albayımızın bize tsk'yı kötü göstermemek için söylediklerinize dışarıda dikkat edin demesiyle fazla açmıyorum ve anlatacaklarıma geçmek istiyorum.

    girerken müthiş hızlı bir şekilde işlemler yapılıyor. bu yüzden yanınızda götüreceğiniz eşyalar ve valiz/çantayı iyi seçin. ben gitmeden okuduğumda mesela adamlar 2 terlik götürün biri banyo biri tuvalet için diyordu hijyen için. orada zaten hijyeni unutuyorsun da böyle saçma sapan şeylere aldanmayın ve olabildiğince az eşya götürün. gerekli olanları tabii ki götürün de fazla eşya size her yerde ayak bağı olacak. en tedbirli gidenlerden biri bendim ancak çok gereksiz eşyaları götürdüğüm gibi geri getirdim. burayı okuyanlar bedelli yapanların % 5'i bile değil bunu bilerek gidin. şurada gördüğünüz en aptal adamı bile mumla ararsınız o derece salak adamların içindeydim. neyse kritiği sona bırakacağım da genel bahsedeyim.

    ben girdiğimde en baştan zaten işleri aşırı hızlı yürüttüklerinden ve ilk günden bana kamuflaj vermediklerinden(bu apayrı bir konu sonra asker çok büyük azar yedi) bir şeylerin ters olduğunu anlamıştım. her şeye tamam diyorsun, emir altındayız ve hiçbir zaman verilen bir emri tekrar ettirmeden elimden geldiğinin fazlasıyla yaptım. fakat orada canınızın hiçbir önemi yok. benim başıma gelen sorunlar genel olarak sağlıkla alakalıydı. vurulan aşı yerinin morarıp şişmesi, sol ayağımda kısa sürede efsane nasırlar edinmem, ateşli bir şekilde titreyerek eğitimlere çıkmam vs. bunlar yüzünden epey zorlandım. gittiğinizde size 2 gün yatak istirahati hakkınız olduğu söyleniyor ve bunu geçerseniz askerliğiniz uzuyor. yani 4 gün yatak istirahati alırsanız 2 gün fazladan askerlik yapıyorsunuz. aldığınız yatak istirahati de 2 gün diyelim o gün gidip istirahat ediyorsunuz ve ertesi gün de istirahat ediyorsunuz. biz revire gittiğimizde genelde saat 3-4 olduğundan onun da çok bir önemi kalmıyor. asıl eğitim akşam yemeğine kadar oluyor sonra gece intikali, gece eğitimi varsa bir tek ondan yırtıyorsunuz. ben bu 2 günü zaten kullanmadım. son hafta kullanmak istedim ciğerlerimi askeriyede bırakmak istemediğim için ancak benim karteksimi(muayene olmanız için gereken bir kağıt, bu olmadan muayene olamazsınız. eğer ki yoksa revirci bir tane düzenleyip elinize tutuşturabilir. yazılışını bilmiyorum hep karteks deniyordu) orospu çocuğu manga komutanımız kaybettiğini söyledi(tamamen yalan kaybedemez). yani ağır astım bronşit, boğaz enfeksiyonu oldum ve geldiğim günden beri yatıyorum ancak kendime gelebildim. 2 gün öncesine kadar nefes alamıyordum. bu hale gelmemdeki suçlu kişi ise bölük astsubayıdır. kendisini zaten cimer'e şikayet edeceğim görevini yapmadığını açıklayarak. bana geleceğimiz son haftanın çarşamba günü sağlık durumumla alakalı bir sorun yoktur diye dilekçe bile imzalattı. evet direnseydin diyenleriniz olacaktır da o kadar bıkmıştım ki artık canım burnumda ve hiçbir şeyle uğraşmak istemeden gitmek istiyordum. sürekli 2 cümleden birisi askerliğinizi uzatırızdı. benim bu umurumda değildi ancak uğraşmak istemiyordum. sgk ile alakalı bir sorunum oldu orada ve bana ilaç vermediler. bu sorunu çözmek için tüm yolları denedim ve komutanlarla konuştum ancak çözmediler, çözemediler demiyorum bilerek çözmediler. uğraşmak istemediler özellikle de bunun başındaki kişi yani bölük astsubayı kendisine bunu angarya iş olarak gördü. revirciye yalvararak aldığım aferin ve parol'ları saymazsak başka ilaç alamadım. ilaç almak için yalvarmam gerekiyordu ki sağolsunlar bir süre sonra yalvartmadan beni verdiler. bu aldıklarım tabii ki asıl ilaçlarım değil idarelik ilaçlardı. reçetemde ne yazdığını bile söylemediler bana. sgk ile alakalı dediğim sorun da borcum varmış güya ondan ilaç alamıyormuşum. tamamen yalan. ailemi aradım ve borcum olmadığına dair yazı çıkardılar kurumdan ve nedenini anlamadığım biçimde ben orada kaldığım süre boyunca köpek gibi öksüre öksüre, afedersiniz rengini tarif edemeyeceğim şekilde balgam atarak ve burnumdan aynı renkte sümük çıkararak hırlaya hırlaya eğitim yaptım her gün. yani her türlü eğitim yaparım hiç sorun değil benim için ancak hasta bir şekilde ve ilaç verilmeyerek bana bu eğitimin yaptırılması ağır geldi. bunu 6 ay yaşasam ölürdüm zaten başka bir şeye gerek yok. her gün ateşleniyordum abartısız bir şekilde. her gece ateşleniyordum ve kan ter içinde uyanıyordum. bir de koğuşumuz 72 kişilikti orospu çocukları ile doluydu. hijyen dediniz koğuş bok kokuyordu. adamlar ne don değiştiriyor ne fanila değiştiriyor, askeriyenin verdiği 2 don 2 atlet 2 çorap ile askerlik bitiren vardı. düşün kaç gün oradasın ve bunlarla askerlik yapıyorsun. hepsinin parası var ama pislik adamlar. koğuş bok kokar mı ya var mı böyle bir şey? tek iyi yanı duş alabiliyordun ve adamlar duş almıyordu. köpek gibi hasta olmama rağmen toplamda 4 kere yıkanmadım bunun da 2 günü zaten sıcak su yoktu onun dışında ateşli de olsam gidip duş alıyordum duramıyorsun çünkü terli terli gün içinde 27 derecede parka ile dolaşıyorsun.

    ben ateşlenirken hasta olduğum için yatarken istemsiz inliyormuşum benim karşımda yatan arkadaş söylemişti koğuşta. bir gecede beni 2 kişi uyandırmaya geliyordu ve bir gün o kadar canıma tak etti ki adamı tehdit ettim. inip ağzını yüzünü kıracaktım gece gece öyle onla konuştuktan sonra bıraktı orospu çocuğu beni uyandırmayı. canım burnumda, nefes alamıyorum, öksürdükçe koğuş inliyor ve yatak deprem olmuş gibi sallanıyor ben uykuya dalınca istemsiz ağrıdan inlediğim için orospu çocuğu beni uyandırma hakkını kendinde görüyor. gece radyo dinleyen, telefonla konuşan, android telefonunun ışığını güneş gibi koğuşa saçan, kamyon gibi horlayan adamları uyarmıyor gelip beni uyandırıyor. o kadar canıma tak etmişti ki o konuşmayı gece adama yapınca anladı siktir olup gitti sonra gelmedi yanıma. bir de diyor ki sabah konuşalım dedim ne konuşacağız git yat bir daha da beni sakın ama sakın rahatsız etme dedim. yani adam gece uyumama lüksüne sahip ben normalde saat tıkırtısına uyanırım orada 72 kişi bağıra bağıra konuşurken uyuya kalıyordum. kavga da ettim zaten başka biriyle. orada herkes kendini çok zeki zannediyor ama çoğunluğu gerizekalı. lisans mezunu oranı %5-10 anca vardı. benim birçok arkadaşım oldu kimseyi eğitim seviyesine göre yargılamıyorum zaten kısa dönemlerden lisans mezunları da işletme, uluslararası ilişkiler gibi ülkede elini sallasan bir mezununa çarpacak adamlarla doluydu. başımızdaki manga komutanlarından çok sıkıntılı olanlar da vardı. egosunu tatmin etmek isteyen ve bizi fırsat gören 40 günlük kısa dönemler başımızdaydı. askercilik oynayanlar vardı kendi aralarında. bu kadar bencilliğin bir arada olduğu bir yer görmedim ben. herkes önce ben diyor arkadaşlar bunu sakın unutmayın. en yakın arkadaşınız dahi olsa herkes benci. ona göre bunu bilin öyle hareket edin. ben her zaman sırama riayet ettim, kimsenin hakkını yememeye çalıştım fark etmeden yediysem bilmiyorum ancak asla düzeni bozmaya çalışmadım. bunun tersini yapan o kadar çok adam var ki inanamazsınız. bir de 35 yaş üstü 3-4 çocuğu olan adamlar lisede görmeyeceğiniz hareketleri yapıyor. ben sevmem öyle parmak şakası, ağır küfür vs. ama bu adamlar tam öküz. bunlara da dikkat edin sonra canınız sıkılır. ben kimseyle gereksiz samimi olmadım bilerek, böyle adamlarla benim bir ortak yönüm olamaz. sen gelmişsin kaç yaşına çocuğun var milleti parmaklıyorsun. açın youtube bakın asker şakaları diye yani bunları 20 yaşındaki gençler yaparken 35 yaşındaki adamlar bin beterini yapıyor. bunlardan hep uzak durdum bilerek ve isteyerek.

    size şunu da söyleyim şikayet olayından hiç çekinmeyin. öncelikle komutanlarınızın hiçbiri size hakaret edemez, vuramaz. bunu bilin ve böyle bir şey olursa direkt bir üst komutanına şikayet edin. bunun için sıralı amirlere göre gitmeniz lazım onu size zaten anlatırlar da örneğin manga komutanınızı şikayet edeceksiniz onun bir üstünde takım komutanı vardı bizde o da asteğmen ona gidip şikayet ediyorsunuz. onun üstüne çıkmayın ve bunun çözülmesi için 1 gün zaman verin. takım komutanı çözmezse onun bir üstüne çıkacaksınız o da bölük komutanı, sonra tabur komutanı, alay komutanı böyle yani sıraya göre gitmek zorundasınız. eğer ki bunu yapmazsanız suç işlemiş oluyorsunuz. ama diyelim bölük komutanı şikayet edeceksiniz o zaman tabur komutanına gideceksiniz yani takım komutanına gitmek gibi bir şey yapmayın. ha diyelim ki manganızdan birini şikayet edeceksiniz o zaman da önce manga komutanına gidersiniz o sorunu çözmezse takım komutanı o da çözmezse bölük komutanı o da çözmedi tabur komutanı ve en son alay komutanı. arkadaşlarınız da size küfür falan ederse bence uğraşmayın şikayet edin, sonra size dert olmasın. yok sorun çıkar falan diye düşünmeyin çünkü zaten sorun çıkıyor. haksızlığa uğrarsanız konuşmaktan asla çekinmeyin çünkü ne kadar çekinirseniz o kadar hakkınızı yerler. herkes birbirini tartıyor dişini geçirebildiğini eziyor orada. asteğmenler çok çok çok iyiydi. kötü niyetli olanlar bile diğer komutanlara göre aşırı iyiydi o yüzden asteğmenler sorunlarınızı çözüyor genelde. ben asteğmenlerimizi çok sevdim gerçekten çok iyi insanlardı. uzman çavuşlarımız da harikaydı ve kendilerinden çok şey öğrendim. gerçek vatansever insanlar var aralarında. defalarca yaralanmış ve arkadaşlarının şehit oldugunu gormus hasan uzman vardı mükemmel bir insandı. kendisiyle bol bol sohbet ettim ve çok sevdim. kötü komutan görmedim ben bir tek binbaşı vardı bir tane acayip agresifti onun sadece ''altı üstü 3 hafta askere geldiniz bari onu doğru düzgün yapın'' sözü hoş değildi ve manga komutanlarından birini çok fena çarptıktan sonra söyledi onun dışında kötü komutan görmedim. egolu çavuşları asteğmenler frenliyordu. bizde hakaret olmadı ama ttza ya da uçaksavardı hatırlamıyorum kısa dönem çavuş ''sizin yapacağınız bedelliyi sikeyim'' dedikten sonra askerliğini 1 ay uzattılar. yani orada size hakaret falan edemezler. eder de götü yemez. 1 ay askerliğin uzatılması kısa dönem için çok büyük bir şey. uzun dönemleri de aşırı korkutmuşlardı. ben onlarla da çok sohbet ettim geneli düzgün çocuklar. cahiller var evet ama bedelliler yerine onlarla askerlik yapmayı tercih ederdim. en azından dur deyince durmayı bilen çocuklar. onlara acıdım ama gerçekten 12 ay uzun ve en ağır işleri uzun dönemlere veriyorlar.

    bu kadar yazmayı beklemiyordum çok daha kısa yazacaktım ama yazdıkça hatırlıyorum ve bu çok daha uzar. kısa kaldık ama epey anı sıkıştırdık o süreye. hızlandırılmış askerlik bize farklı bir bakış açısı kazandırdı bu bir artı. aklıma kendim hariç yaşanılan gördüğüm olumsuzlukları da yazayım.

    -uçaksavar'da 3 kişinin altına sıçması: ilk gittiğimiz zamanlarda ishal salgını vardı. yemekhane aşırı leşti. askerde her şeyi olun ama her şeyi olun ishal olmayın. ona göre ilaç götürün zaten yoksa perişan olursunuz. çünkü tuvalete gidişiniz dahi saatle ve su olmayan çok yer var. bizde su vardı şanslıydık. bunları uygun adım yürütüyorlar ve kendilerini tutamayıp 3 kişi altına sıçıyor. manga komutanlarından biri söyledi arkadaşa hastanede.

    -ayak parmağına dolap kapağı düşen ve ayak parmakları kırılan çocuk: evet bu arkadaşın ayağını alçıya aldılar. dolabından bir şeyler alırken eski olan dolap kapağı ayağına düşüyor. kaç parmağı kırıldı bilmiyorum ama birden fazla kırıldığını biliyorum. bunu her gördüğümde üzülüyordum yazık lan gerçekten. bir de fazladan rapor verdiler askerliğini uzattılar da sonradan çocuk düzelttirecekti ne oldu bilmiyorum. uçaksavar'da askerliği uzayan 15 kişi falan vardı.

    -kafasına silah düşürülen çocuk: bu arkadaş da en üzüldüğüm arkadaştı. ben ciğerleri bırakıyordum bu arkadaş kafasından oluyordu. çok da düzgün bir çocuk ve kendisini çok sevmiştim. sürekli sohbet ediyordum fırsat buldukça. olay silahlıkta oluyor, bilen bilir silahları verirken kayış kısaltıyoruz ve bu arkadaş kısaltırken bunun ayaktaki arkadaşı nasıl yapıyorsa 4 kilo 250 gr olan g3'ü arkadaşın kafasına düşürüyor. çocuğun kafası kanıyor ve elinde incinme gibi bir şey oluyor. elini alçıya alıyorlar(ele ne oldu tam hatırlamıyorum söylemişti) kafası kanarken de arkadaşı doktor servisine bindirip tüm doktorları bıraktıktan sonra arkadaşı hastaneye götürüyorlar. tabii şikayet edince arkadaş o doktorlar fena azar işitiyor. bu çocuğun her gece kafası kanıyordu. soruyordum sürekli nasılsın diye gece kafasının kanadığını söylüyordu. gittiklerinde olay adli vaka olarak görülmüş sanırım savcı ne olduğunu sorduğunda arkadaşım silah düşürdü diyememiş. çünkü asker silahını düşüremezmiş. kusura bakma bunu yazdım ama başkalarının da bilmeye hakkı var. kimse yaşanan olayları yazmamış benim dile getirmem lazımdı. herkes yaptık geçti diyor ama nasıl yaptı bilmeliler.

    -efsanevi koğuşlar: koğuşlar tam olarak leş gibiydi. 72 kişi kalıyorduk ve tam anlamıyla bok kokuyordu. banyo zamanları koku biraz azalıyordu. hastalıklar hep bulaştırılıyordu doğal olarak, hayatımda yaşamadığım göz nezlesini orada yaşadım.yatarken de bizim koğuşta 1 pencere hariç pencere açılmıyordu. bu da hastalığın yayılmasına yardımcı oluyordu.

    -diğer şeyler: komutanların iş bilmezliği de bizi yoruyordu. bir emir geliyor sonra 15 dakika geçer onun tam zıttı başka bir emir gelir. yani işine dikkat eden komutanlar haricinde bizi çok yordular. basit gibi görünüyor ama saatlerce uygun adım yürüdükten sonra veya başka bir iş yaptıktan sonra sinirleri geriliyordu insanın. yemekhane sırası, ilaç sırası ve her türlü sıraya kaynak. bunla çok hasta olduğum için uğraşamadım ve zaten önüme geçen olmadı doğru düzgün ancak kendi arkadaşının olduğu yer sanki kendi yeriymiş gibi öyle böyle değil nasıl kaynak yapılıyordu anlatamam. burada rahatça bundan bahsediyorum çünkü bunu yapan öküzler burayı okumaz biliyorum. okuyorlarsa da ..... hepinizin. başkaları enayi mi sanki dünyada tek akıllı sizsiniz. bunlara izin vermeyin. siktirsin geçsin yerine ben kimsenin olduğum yere geçmesine izin vermedim kendim de geçmedim. kaynakçılara dikkat edin bunu da yapmayın ayıp amına koyim 30 yaşında adamlarsınız biraz utanmanız olsun. bir de uygun adım yürümek için sıraya geçtiğimizde boşluklar oluşurdu bunları doldurmak için öne sağa sola geçerdin işte. adam arkadaşının yanından ayrılmamak için geçmiyordu. ulan yan yana yürüsen ne yürümesen ne zaten yürüyorsun orada dedikodu yapmayacaksın ama yok olur mu. 35 yaşında adamlar arkadaşıyla yan yana olmak için bölüğün sırasını bozuyordu. bu öküzleri de uyarın ama ne yalanlar söylüyorlar ben neler duydum. bunla da övünürler. kısaca türkiye'nin özeti işte insan kalitesi bu kadar. banyo saati 2 saat olurdu ama 1 saat sonra sıcak su kesilirdi. bizde öküzler duş almadığından genelde duş almak daha kolaydı o yüzden bunu sorun olarak görmedim ama yine de sıkıntıydı. 5 dakika verilip sonra sıcak suyu kesmiyorlardı tabii o yönden şükretmek lazım. yemekhanedeki yemekler apayrı bir yazı konusu olur aslında. milletin ishal olması, kurtlu nohutun dökülmesi, ekmekte böcek görmem falan filan uzar gider. çok şikayet geldi o yüzden biraz iyileştirdiler yemekhaneyi. bir de musluk suyu veriyorlar onu da yerdeki ağzı yere değen hortumla dolduruyorlar. bir de mıntıka temizliği var. burada aşırı büyük adeletsizlik var. ben bu yüzden kavga ettim ve orospu çocuğu manga komutanım arasının iyi olduğu diğer elemanı kolladı. üstte bahsettiğim karteksin kaybolma mevzusu da bunla alakalı. hakkımı yedirtmedim ama kavgamı ettim çatır çatır ona da mıntıka temizliği yaptırdım. bir de erzurumlu bir yılan orospu evladı vardı mangada ortalığı o karıştırmıştı. gavadın çocuğu bir de ayrılırken sarılıyor tam mahalle karısı potansiyelinde bir pezevenkti. kavga ettiğim eleman içlerinde en masum olanıydı en azından sinsi iş yapmıyordu. bu işte çok adaletsizlik var ancak tuvalet temizlemedim o açıdan kendimi şanslı sayıyorum. bol bol yanınızda 10'lu ıslak mendil bulunsun lazım oluyor. çöp eldiveni de götürebilirsiniz aklınızda bulunsun. bir de içecek su mevzusu var. ben gittiğim ilk 2 gün su içemedim çünkü yoktu. çeşme suyu içmek istemiyorum ve orada su almak için bir kart alman lazım aynı istanbulkart gibi. alıyorsun ve kullanmak için nakit yükleyip otomatlardan su alıyorsun. bize dediler ki yok almayın hepiniz arkadaşlarınızdan falan alırsınız. benim gibi başkalarına minnet etmiyorsanız alın böyle şeyleri muhtaç olmayın. başta baya hızlı tükeniyordu ve susuz kalman çok olasıydı bu yüzden çeşme suyuna başladım. sonrasında 3-4 tane alıp yanımda gezdiriyordum. su büyük sıkıntı girerken küçük sulardan 2-3 tane valizinize atın ne olacağını bilemezsiniz. şişeleri de atmayın lazım olursa doldurursunuz çeşmeden. peçete başta sorun değildi yanımda götürdüğümden de o kadar çok burnumu sildim ve kullandım ki bitti haliyle. kantinde peçete yoktu yani bildiğin yoktu. en son hafta getirdiler sanırım onu da almak için 2.5 saat sıra bekledim. fanila, don da sorun olabiliyor yani bizde ilk haftadan bitti. ben 20'şer tane götürdüm de yetmedi bana hasta olduğumdan her gece terliyordum ve değiştiriyordum. varlık içinde yokluk yaşıyorsun para var ama su yok, peçete yok, fanila-don yok. bunlar diğer olumsuzluklardı.

    her şey kötü değildi olumlu şeyler de oldu tabii ki.

    -eğitim iyiydi yani çok ciddi şekilde verildi ve dışarıda öğrenmemin imkansız olduğu şeyler öğrendim. g3 gözüm kapalı söküp takmayı öğrendim mesela. nişan almayı öğrendim ve ilk kez atış yapan birine göre başarılı olduğumu düşünüyorum. kağıda 3 mermi de isabet etti ve biraz geniş de olsa üçgen çizdim. çok az da olsa değerli arkadaşlıklar edindim. insanların ne kadar bencil olabileceğini gördüm bence bu iyi bir şey. ortamı gördüm ve bunun devamını getirmeyim... askerlere karşı empati yaparken yaşadıklarını bilerek empati yapacağım. mesela bir donmadan dolayı şehit olma haberi duyduğumda bunu çok daha net şekilde anlıyorum artık. komutanların gerçekten de orada vatan sevgisi için durduğunu gördüm. bu iş sadece parama bakayım işi değil. o kadar adamı idare etmek o kadar zor ki. ben tahammül edemezken komutanlar sabredip sorunları çözmeye çalışıyorlardı. gerçekten çok zor işleri bu kadar gerizekalı adam varken bunları idare etmek büyük marifet.

    21 gün askerlik yaptın şöyledir böyledir gibi mesajlar atıp terbiyesizlik yapmayın bu yazının üstüne. herkesin hayatı kendine, bu yazının amacı başkalarına ön bilgidir. sorular olursa her türlü cevaplarım hiç sorun değil. son olarak umarım 21 gün kaldırılır ve bedelli herkese serbest hale gelir.
  • arkadaşlar, dostlar, romalılar! 3 ışık kalmış ve yükümlü olarak kaydınız bulunmamaktadır yazıyorsa tebrikler, artık siz de sadece celp dönemi bekleyeceksiniz . bu muayene işlemlerinizin bittiğini göstermektedir
  • sol tarafta her gördüğümde bi gelişme olduğunu sandığım askerlik türü.
  • celpler hakkında bugün de gelişme olmayan askerlik hedesi. sanırım bu başlık altında yaşlanacağız.
  • kimsenin zoruna gitmesin ama vermek zorunda olduğun vatan hizmetini devletten peşin parayla satın alıyorsun. satınalma işlemidir kısaca. paralı hizmet alımı. şu şekilde gelişmelidir muhabbet:
    x-dostum askere gidecektin sen naptın?
    y-napim kardeşim hizmet satınalma işlemi gerçekleştirdim gitmiyorum askere.
    x-iyi bok yedin.
  • tbmm’de 21 günün uzaktan eğitime çevrilmesi için e- dilekçe imza kampanyası başlatılmıştır.

    1) https://edilekce.tbmm.gov.tr/ sitesine giriyoruz.

    2) kayıt ol veya giriş yap diyerek giriş yapıyoruz.

    3)çıkan sayfada “dilekçe komisyonu”na tıklayıp ardından yukarda solda “imzalayabileceğim dilekçeler” sayfasına giriyoruz.

    4-) arama kutusuna bedelli askerlik yazıp, “88309” nolu dilekçeyi imzalıyoruz.

    5 dk’nızı ayırıp siz de imzalayın ve imzallattırın.

    site çok yavaş yükleniyor. her sayfanın açılması 2-3 dk. alabiliyor ama açılıyor!
hesabın var mı? giriş yap