• çocuklar bir gün benden önce uyursa yapıcam bir şeyler ama dur bakalım.
    edit: hala yatmadılar. ben yatıyorum iyi geceler.
  • 1 senelik sevgililik ve onu takip eden evliliğin ilk iki ayında ortalamaya vurursak haftada iki kez sevişmişizdir. devamındaki 10 ayın ilk 5-6 ayında en fazla 3-4 kere. son 4-5 aydır ise cinsel herhangi bir şey sözkonusu olmadığı gibi, konusu bile gülünç karşılanıyor hem şahsım hem partnerim tarafından. izlenen filmde seks sahnesi çıkınca çekirdek çitmeye devam ediyoruz, ne ben ona halleniyorum ne o bana. seksi geçtim, sanırım son oynaşma-yiyişmemimizin üzerinden de 2 ay falan geçti...

    oğlum evlenmeyin.

    ...
  • evlenince hayatınızdaki her şey düzene giriyor. sadece bir şey hariç. o da seks.

    3 yıllık evliyim, son 2 aydır salonda yatıyorum, çükümü işemek haricinde kullanmıyorum.

    arkadaşlar gelmeyin, tünelin sonu bombok bi yere çıkıyor.

    edit : çok fazla mesaj aldım. nasıl olur, napıyorsun, boşanacak mısın ? vs diye.. küçük bir açıklama yapmak istedim.
    2 ay önce çocuğumuz olduğu için yatakları ayırdık. oğlan kucağa alıştı, annesinin yanında yatmak istiyor sürekli. benim uyku halim çok tehlikeli olduğu için salonda yatıyorum. hal böyle olunca birbirimizden uzak kaldık.

    çocuk olmasaydı devam ederdik bir sürü şeye belki ama eninde sonunda haz bitecek, monotonlaşacak. eşimle aramız azıcık açık, problemlerimiz var. bunun da etkisi var tabiki..

    yanlız bir şey fark ettim bu süreçte. (bkz: brandi love) hiç yaşlanmıyor. *
  • yazılanları aklımın almadığı bir durum. şimdi evde bir kadın var, bir de erkek var, yatak var, döşek var, kanepe var, mutfak var, banyo var ama o iş yok öyle mi? beyin devreleri iptal bende.
  • ne ergenler tanıdım doğru düzgün başlık açamayan.
  • (bkz: ölüler de sanır ki diriler her gün helva yiyir)
  • lise aşkımla 10 senelik birliktelikten sonra evlendim ve yakında evliliğin 4 senesi dolacak. zamanında yersizliğin sıkıntısını çok çektiğimizden sanırım daha bir kıymet bilir olduk. evlendiğimizden beri yalnızca hamileliğimin son ayı ve lohusalık döneminde ayrı kaldık. geri kalan zamanda boş geçirdiğimiz gün olmadı çok şükür, her fırsatta seviştik. çocuktan sonra da fırsat buldukça kaldığımız yerden devam ettik -ki şu an kızımız 10 aylık oldu- şimdiye kadar en kötü ihtimalle gün aşırıya denk geldi.

    hatta yarım saat kadar önce eşime işyeri wc'sinde nude attım akşama bebek uyuyunca yine şenlik var asdjfgşlkjjj

    olay sizde bitiyor yani...

    bebek olalı pek baş başa kalamadığımız için şöyle bir oyunumuz var hatta. eve kimin tarafından misafir gelirse, diğeri istediği an odaya gidip bi bakar mısın diye içeri çağırıyor ve karşı taraf bu davete icabet etmek zorunda. kuralımız bu. sonrasında da şipşak da olsa insan hasretini gideriyor, sevdiceğine az da olsa doyuyor.

    seven sevdiğinden uzak kalamaz, kalmamalı. kendinizi mutsuz evliliklere muhtaç etmeyin. sevildiğinizi hissedemediğiniz bir birlikteliğe evlilik demeyin.
  • üst komşudan duyduğum kadarıyla her evlilikte böyle bir durum söz konusu değil. maşallah haftada en az iki kez. bir tane bebekleri de var üstelik. diyeceğim o ki kendi adınıza konuşun, sevişen patır kütür sevişiyor valla.
  • eş - yemek benzetmesi de yapıldığına göre dağılabiliriz.
  • mutsuz evlilik beyanıdır.

    her evlilik böyle değil.

    annem ile rahmetli babam davşan gibiydiler. erken yatalım veya evden çıkıp da bir yerlere gidelim, diye gözümüzün içine bakarlardı. her akşam sevişen bu tatliş şebeklerin yüzünden pek uyuyamazdık.

    ama, ne gam! şikayet de etmiyorduk...

    rahmetli babam, anneme çok aşıktı. onu el üzerinde tutuyor, kadına dünyanın en değerli mücevheri gibi davranıyordu. annem de babamı çok severdi, o da babama aşıktı. babam, annemin onca hırçınlığına ses etmezdi. her kavgalarının sonu yine sevişme ile biterdi...

    ev huzurluydu. bizler mutluyduk.

    daha ne olsun lan!
hesabın var mı? giriş yap