• cok garip anlamsiz bir saatti isim olarak.
    - ne yapiyorsun?
    -woahhhhh!! besleniyorum!!!
    - ay ayy

    aslan miyiz, kaplan miyiz? beslenmek ne demek yaa.
  • benim zamanımda üzeri kaymak bağlamış aoç sütlerini zorla içtiğimiz saatti
  • sonrasinda mandalina kabuklariyla goz yakmacana oynanan saatti bu ayni zamanda. bir de yalakalar getirdikleri meyvalardan hocaya ikram ederlerdi.
  • kendine özgü elma,beklemiş katı yumurta ve elbezi kokusuyla hafızama kazınmış (bkz: geçmişi anımsatan kokular), ilkokul senelerinde en uzun tenefüsün ilk on beş-yirmi dakikasına verilmiş ad.
  • beslenme cantasina evde koyulmus yiyecekleri cikarip yedigimiz saatlerdi. elimizde olan sut fisleriyle* hademelerin sinifa getirdikleri sutlerden alirdik. bi de hafta 1-2 ayra gelirdi, o zaman herkes kendinden gecerdi. (bkz: ted ankara koleji)
  • ne kadar
    zengin bir
    mutfağımız var

    gene de
    birbirimiz
    yiyoruz

    - metüst -
  • hemen ardından tenefüs gelen saat. halbuki önce tenefüs yapsak, koşsak acıksak sonra beslensek ne iyi olurdu. dolu mideyle bahçeye saldılar yıllarca bizi
  • beslenmelerinizi çıkarın derdi öğretmen` :rahmetli`. getirdiğimiz örtüleri sıraya sermek ile başlardı.
    bir de başlarda bunun listesi olurdu. herhalde sağlıklı beslenmeyi teşvik etmek amacıyla yapılmış gereksiz bir listeydi. mesela:
    pazartesi: yumurta, peynir, domates, elma...
    salı:....
    hafızam giderek açılıyor madem, beslenme kolundan biri dolaşıp herkes beslenmesini bitirmiş mi diye kontrol ederdi. millet yemek yer sağı solu keserdi. (bkz: allahım nerdeyim ben)
  • nefret ederdim. kaçmak için bahaneler arardım bu saatten . biri lahmacun yerdi, biri peynir ekmek. şahit olunup, yaşanılmış durumdur. ezilir insan be o çocuk kafayla, utanır, çekinir. ya salla ye gitsin sanane başkasından; işte çocukluk. kaldırılması lazım gelen gereksiz sacma sapan saat.
hesabın var mı? giriş yap