• fritz lang'ın 1956 tarihli filminin aynı adlı remake'idir.
  • film gibi film.

    iyi bir film nasıl çekilir, bütün kurallar takip edilmiş.

    önce mükemmel bir öykü ve senaryo gerekiyor. douglas morrow onu 1956'da yazmış zaten.

    kamera açıları, sahne geçişleri hepsi kitaba uygun. son saniyeye kadar süren gerilim var.

    tek eksik iyi oyuncular. jesse metcalfe isimli arkadaş zayıf kalmış. zaten tipi de oynadığı role uygun değil. amber tamblyn iyi ama onun da fiziki olarak oynadığı role oturduğunu söyleyemiyoruz.

    michael douglas abimiz ise her zamanki gibi; görevini yapıyor.

    1 saat 45 dakikanın nasıl geçtiğini anlayamayacağınız bir film olmuş.

    bulabilirsem 1956 yapımını da izlemek istiyorum.
  • --- spoiler ---

    bu filmi beğenen bunu zaten beğenmişti:

    (bkz: the life of david gale)

    --- spoiler ---
  • kan, gözyaşı, cinayet, entrika, hapishane, mahkeme ve iki kere sürpriz son.

    tek kelime ile seyrediniz, seyrettiriniz.
  • şahane bir hikaye buluyorsun daha önce çekilmiş ama olsun bi remake'i hak edecek bir hikaye sonra bir de bu filmde oynayacak maykıl daglıs gibi bir efsane buluyorsun yanına iyi oyuncuları diziyor şahane bir cast elde ediyorsun sonra çok kötü bir seneryo ondan kötü bir kurguyla elindeki malzemeyi rezil ediyorsun. karakterlere hiç derinlik veremiyorsun mahkeme filmi mi çeksem yoksa olayı aksiyonamı bağlasam karar da veremiyorsun sonra da gecenin bi yarısında beni sozluge getirip sinema hakkında ahkam kesmeye mecbur ediyorsun. olmamış peter hyams olmamış...

    --- spoiler ---

    baş savcı asistanımızın otoparkda ki sözde nefes kesen kovalama sahnesinde o çikolata renkli dediktif abi nereden çıktı kardeşim, adamın bu adamdan kıllandığını filmin erken sahnelerinde bir kaç referansla belli edeydin abi kahraman vari bir edayla kolonun arkasından fırlayınca sahneye mor fil girmiş gibi kalmasaydık biz de abi ne alaka diye daha iyi olmaz mıydı yahu.

    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---
    filmin bir remake olduğunu burayı karıştırana kadar bilmiyordum. öğrendikten sonra bu zamana kadar el atılmamış olmasına şaştım. hani altıncı his'ten beri sürpriz sonlara çok alışığız ya, bu film yine de ella'nın, c.j'in ödüllü haber kasedini izlerken asıl cinayeti çakozlaması sahnesinde enem hasiktir ya çektirmekte gayet başarılı. keşke tek başıma değil de, eşimle dostumla izleseydim. bildiğin böyle heyecanlı heyecanlı filmmiş lan. çoh coşgulu olurduk.
    --- spoiler ---
  • sürpriz sonu ve sağlam hikayesiyle hakkındaki tüm olumsuz düşüncelerimi bertaraf etmiş filmdir

    --- spoiler ---

    olumsuz düşüncelerime gelince oyunculuk kalitesi düşük kalmış biraz.
    sonra filmden bazı sahneler kesilmiş gibi duruyor, film bu yüzden mi kısa acaba demekten kendimi alamıyorum,
    kız ne ara aşık oldu oğlana,
    iyi polis bizim savcının ortağının peşine neden düşmüştü,
    otopark sahnesinden gazetecinin beraatine ne çabuk geçtik,
    otoparktaki adamın niyeti kızı öldürmekse nasıl böyle fütursuzca hareket ediyor, kızla oynayıp duruyor ki anlamadım,
    sonra gazetecinin arkadaşının öldürüldüğü sahnede aynı adam sigarasını nasıl da rahat attı benzine, gören bakan var mı hiç düşünmedi bile, vs vs.
    ama başta dediğim gibi hikayesi ve sonu bunları sildi ve filmin bitmesiyle yüzümde bir gülümseme kaldı. benden 10 üzerinden 7,5

    --- spoiler ---
  • michael douglas ustanın vali seçimlerini kazanmak için delillerde hile yoluna giderek davaları kazanıp seçimler için yatırım yapmasını ve bunu ortaya çıkarmaya çalışan genç 2 gazeteciyi ve bir başsavcı asistanının hikayesini ele alan güzel bir aksiyon filmi.

    filmin sonu pek beğenmediğim sürpriz ile bitiyor olsa da yine de izlenmesi gerekli bir film. sırf klasik mutlu son olmasın diye filmin sonunu değiştirmek düşüncesinden hareketle yapılan eklemeler, maalesef senaryo dengesini bozmuş. ama douglas ustanın bu dönem çok önemli bir kanser hastalığı sürecinden geçtiğini de ekleyerek bunu hoş görüyoruz.

    sonu canımı sımış olsa da uzun süredir izlediğim en güzel filmlerden biriydi... özellikle hayatta risk almanın insana neleri göze aldırabileceğine de güzel bir örnek...
    edit: puan olarak 10 üzerinden 6.5 diyorum.
  • baya baya kötü bir filmdi.
    beğenenlerin neden beğendiğine anlam veremedim.
    klişe bir amerikan filmi işte. michael douglas dahil, kimse rol yapamıyor bence.
    hikayenin kesik kesik olduğu konusunda herkesle hemfikirim.

    --- spoiler ---
    bir otopark sahnesi bu kadar mı uzatılır? kızı öldürmek mi istiyor, korkutmak mı anlamadım. öldürmek istiyorsa neden o kadar oyun yapıyor arabayla?
    bi de hemen o sahnenin arkasından michael douglas'ın mahkemesinin basılıp adamın tutuklanması vardı ya? o ne sahnedir kardeşim? daha yapmacık olabilir miydiniz acaba?

    tüm film boyunca kızın öldürülen hayat kadınıyla, gazetecinin ödül almasını sağlayan haberdeki kızın aynı kız olduğunu anlamaması da bi enterasandı. yok artık!
    --- spoiler ---

    bi de işin sinir kısmı, aha güzel film ha derken, sona doğru sıçması.
  • otoparkta aracın kolonun ve kızın etrafında döndüğü sahneyi sevdiğim film.
hesabın var mı? giriş yap