• six feet under'ın finali.
    hani bir deyim vardır yaa.
    koltuğa çivilenmek.
    ben onu birebir yaşadım ilk izlediğimde.
    hareketsiz bir şekilde ekrana baktım.
    final bitti ben halen kımıldayamadım.
    bir hafta sonra tekrar izledim finali ve yine aynı şekilde koltuğuma çivilendim.
    gelmiş geçmiş en büyük ve en kaliteli dizi finali six feet under'ın finalidir
  • süper baba
    fikret: gitme desem gitmeyecekti düşünsene…
    nihat: ona ne dedin fiko? sen ne dedin elif’e?
    fikret: yapamam dedim..
    nihat: yapamam dedin?
    fikret: gitme kal diyemedim. nasıl diyeyim? ben, benim işte. her şey böyle. yani… niye böyle nihat?.. niye böyle be?

    nihat: ne durdun? yürü hadi, seni eve bırakayım.
    fiko: niye ben böyleyim nihat? niye bu kadar korkağım?
    nihat: saçmalama be oğlum, değilsin.
    fikret: niye hiçbir şeye cesaretim yok? elif dedi ki bana, hep başkaları ne der diye soruyorsun, dedi. kendim ne isterim diye düşünmüyormuşum hiç… haklı.. düşünmeye bile korkuyorum… sence niye peki böyle nihat? niye? niye söyle? neden kapıp koyuveremiyorum kendimi, neden her şeyi oluruna bırakamıyorum?
    nihat: fiko… çünkü sen.. sen var ya sen.. fiko-
    fikret: ben buraya hapsoldum nihat. hapsoldum. evler, dükkanlar, ağaçlar, hep aynı şeyler, aynı yüzler, aynı sesler.. yedi yaşında geldim ben buraya nihat! ne hayallerle geldim! kırk yıl sonra halime bak! buranın bir parçası oldum, iskele gibi, durak gibi, sermet’in köşesi gibi-
    nihat: fiko…
    fikret: yaşıyor muyum, ölü müyüm, taş mıyım, ağaç mıyım, duvar mıyım ben neyim! hayatımın anlamı ne!
    nihat: fiko, fiko senin bir ailen var. çocukların var, arkadaşların var fiko..
    fikret: çocuklarım, babam, dedem, eski karım, arkadaşlarım, ya ben nihat? ben nerdeyim ya? yetti artık, burama geldi! dayanamıyorum be, nefes alamıyorum ya! ölünce arkamdan iyi adamdı diyecekler, kıyak delikanlıydı diyecekler, fedakardı, ailesine düşkündü, yardımseverdi, hep başkalarını düşünürdü, çengelköy’ün evliyasıydı!
    nihat: yapma fiko.. allah aşkına yapma böyle be fiko!
    fikret: hadi, hadi gömün beni! ne bekliyorsunuz, şimdiden gömün! yaşamıyorum zaten, yaşamıyorum! yaşasam “sen kendin için ne istiyorsun be adam” diye sorarım, soramıyorum! korkuyorum! sevdiğim insana, bekle ben de geliyorum, diyemiyorum ben be! ölmüşüm ben nihat, ölmüşüm ya! siz öldürdünüz beni, siz! siz!

    fikret: beni bu semt öldürdü! allah kahretsin! istemiyorum, istemiyorum, ölmek istemiyorum! durduğum yerde çürümek istemiyorum!!

    fikret: istemiyorum! istemiyorum! elif, benim son umudumdu, son çaremdi! bu hapishaneden çıkaracaktı! o benim kurtuluşumdu! gitme demek istedim, diyemedim! diyemedim! diyemedim!! diyemedim nihat, diyemedim!!!
    nihat: fiko-
    fikret: elif de gitti nihat.. ben gene kaldım.. bittim.. bittim ben nihat…
  • ikinci bahar'ın o kadar çok sahnesi var ki bunun için.

    şeco'nun intiharı, ali haydar'ın arabasının parçalanması, vakkas'ın yanan dükkandan ali haydar tarafından kurtarılışı, afet-i devran neriman'ın geçmişini anlatması, ulaş'ın "sen beni hiç sevmedin anne" diye ağlayışı...

    daha en az 30 sahne daha vardır böyle. sadece bür anda bile bunlar geldi aklıma.
  • matt smith burada oyunculuğunu konuşturmuştur bence.

    rings of akhaten
  • (bkz: red wedding)
  • https://www.youtube.com/watch?v=cnvy5dcubqe

    sherlock, because ı took your pulse.
  • 0
  • detayları görmek,duyguları tekrar tekrar yaşamak için yapılan durum...

    (bkz: çemberimde gül oya)

    (bkz: ah sultan hancıların sultan)
  • the newsroom'un açılış sahnesi.

    http://youtu.be/bjwkcchqfoa

    ps: türkçe altyazılısını bulamadım.
  • friendsin tüm sahneleri için düzenli yaptığım eylem. mütemadiyen tekrar tekrar başa dönüp izliyorum on sezonu*
hesabın var mı? giriş yap